Foto: Rûdaw
Diyarbakır (Rûdaw) – Avrupa Birliği’nin Türkiye'deki 16 büyükelçisinden oluşan delegasyon, Diyarbakır’da siyasi temsilciler ile sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Maslahatgüzarı Jurgis Vilcinskas ile AB üyesi Fransa, Avusturya, Portekiz, Belçika, İrlanda, Bulgaristan, Estonya, Yunanistan, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Romanya, Slovakya, Slovenya ve İsveç büyükelçilerinden oluşan heyet Diyarbakır’da 3 gün boyunca temaslarda bulundu.
AB Türkiye Delegasyonu, 3 günlük ziyaret kapsamında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası ile birçok sivil toplum örgütünü ziyaret etti; özellikle barış ve çözüm sürecine dair görüş ve izlenimleri dikkatle dinledi.
Barış ve çözüm süreci görüşmelerin ana başlığı
Avrupa Birliği heyeti üç günlük ziyaretinin ilk gününde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti ve Eşbaşkanlar Serra Bucak ile Doğan Hatun’la bir araya geldi.
Heyet ayrıca Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve gazetecilerle de toplantılar gerçekleştirdi.
Bu görüşmelerde büyükelçiler, barış ve çözüm sürecine ilişkin görüş, beklenti ve talepleri dinledi.
Diyarbakır’ın köklü tarihine hayran kaldılar
Heyet ziyaretinin üçüncü gününde Diyarbakır’ın tarihi mekânlarını gezdi; özellikle Süryani ve Ermeni kiliselerini ziyaret etti.
Meryem Ana Süryani Kilisesi ziyaretinde, Süryani Metropoliti heyete en az 500 yıllık olduğu belirtilen Süryanice yazılmış el yazması bir metni gösterdi.
Bu el yazması, büyükelçiler arasında büyük bir ilgi ve şaşkınlık yarattı; heyet üyeleri el yazmasının fotoğraflarını çekti.
Meryem Ana Kilisesi’nin sorumlusu Saliba Açış el yazması hakkında şunları söyledi:
“Biz buna ‘Fanqîso’ diyoruz; bu İsa Mesih’in diliyle, el yazması olarak yazılmış bir dini metindir. Yaşı yaklaşık 500 yıl civarında. Normalde bunu kimseye göstermeyiz çünkü çok kıymetli. Fakat heyet buraya geldiği için, onlara göstermek istedik ve onlar da büyük ilgi gösterdi.”
Avrupa Birliği Delegasyonu Başkanı Jurgis Vilcinskas da gördüklerinden duyduğu memnuniyeti şöyle ifade etti:
“Metropolitin misafirperverliği çok güzeldi. Burada tarihi eserlerin korunduğunu gördük ve bu hem şehir hem de ülke için çok önemli. Burada geniş bir Süryani cemaati kalmamış olsa da, geldiklerinde geçmişlerini görüyorlar ve geleceğe dair aidiyet hissediyorlar; bu çok değerli. Farklı kültürlere karşı büyük bir saygı olduğunu görüyoruz.”
Vilcinskas, Diyarbakır’ın tarihsel zenginliğinin, çeşitliliğinin ve çok kültürlü yapısının büyükelçiler üzerinde olumlu bir etki bıraktığını söyledi.
Diyarbakır’ın çok renkliliğine dair şu sözleri kaydetti:
“Gerçekten eşsiz. Burada çok köklü bir tarih var. Ermeni Kilisesi, Süryani Kilisesi, cami… Hepsi iç içe. Birçok kültür birlikte yaşıyor. Diyarbakır hem çok eski bir şehir hem de geleceğe dönük bir şehir.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın