Özel’den ‘süreç’ açıklaması: Bu iş başarılırsa ne Kürt ne Türk anası ağlayacak
Haber Merkezi – Sürece dair açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bunun başarılabilmesi durumunda çok kıymetli bulurum. Bu konuda üzerime, partime ne düşerse yapmaya hazırım. Bu iş başarılırsa şehit gelmeyecek ne Türk ne Kürt anası ağlayacak. Bu ülkenin milyonlarca trilyonlarca doları silaha, mühimmata, dünyanın gelişmiş ülkelerin silah tüccarlarına gitmeyecek" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Özel, Cumhur İttifakı'nın partisine yönelik açıklamalarını "Türkiye'de iktidar ile muhalefet yer değiştirdi. Şu anda CHP siyasetin iktidar partisi. Bize muhalefet yapan iki rakibimiz var. Bir tanesi Adalet ve Kalkınma Partisi ikincisi MHP" sözleriyle değerlendirdi.
Süreç konusunda da açıklamalarda bulunan Özel, sürecin Meclis'te ilerletilmesi gerektiğini vurguladı.
Özel, “Bunun başarılabilmesi durumunda çok kıymetli bulurum. Bu konuda üzerime, partime ne düşerse yapmaya hazırım. Bu iş başarılırsa şehit gelmeyecek ne Türk ne Kürt anası ağlayacak” açıklamasında bulundu.
Özel'in Habertürk'te katıldığı programdaki açıklamalarının satır başları şöyle:
“Gündemin çok hızlı değiştiği, makro gündemlerin olduğu yerde CHP'nin uğradığı haksızlıklar, CHP üzerinden Türkiye demokrasisine yapılan hürmetsizlik, seçmene hürmetsizlik, seçmen iradesine karşı yapılan darbe girişimine karşı seçmenin tepkisini ortaya koyması, görünür kılması açısından önemli gündemimiz var. Gündemin yoğun akışı zaman zaman bize odaklanma sorunu yaratmıyor ama, gündem içinde alanı daraltması açısından riskli. Diğer risk de bu kadar kritik gündem varken o gündemlere duyarsız kalıp kendi gündemimize takılıp kalmak da doğru değil. İkisinin birbirine temas ettiği ince çizgide dirençli, direngen siyaset izlemek durumundayız.
“İktidar ile muhalefet yer değiştirdi, CHP siyasetin iktidar partisi”
Şimdi Sayın Bahçeli dön dolaş CHP ile genel başkanı ile, Cumhurbaşkanı adayı ile belediye başkanları ise bu kadar meşgulse CHP'de işler yolunda gidiyor demektir. CHP Türkiye'nin birinci partisi. Türkiye'de iktidar ile muhalefet yer değiştirdi. Şu anda CHP siyasetin iktidar partisi. Bize muhalefet yapan iki rakibimiz var. Bir tanesi Adalet ve Kalkınma Partisi ikincisi MHP. Uzun süre siyaseti domine ettikleri için. Genel olarak merkezi siyasette iktidar partisi olmayı ellerinde bulundurdukları için. Onlar da CHP'nin lider duruşunu, gündem belirleyen duruşunu, iktidara yürüyen duruşunu sekteye uğratmak için bir şeyler yapıyorlar.
“Biz terör bitsin isteriz”
Bu yapılanların, bu gelen neyse bana da gelse benden de gitse böyle olmaması lazım. Siyaseti yargıyı alet edip fayda umup, direniş büyüyünce AK Parti zarar görmüş biz kârlı çıkmış olabilir. Ben bu sürece itiraz ediyorum. Tarihsel tutarlılık içindeyiz. Haksızlık yapmayalım ilk açılım süreci olduğunda 'Biz bu sürece kredi veririz' demişti. Erdoğan da 'al kredini başına çal' demişti. Orada temel hata yapmıştı, biz de ona itiraz etmiştik. Biz terör bitsin isteriz.
“Bu iş başarılırsa şehit gelmeyecek ne Türk ne Kürt anası ağlayacak”
MHP 'terörsüz Türkiye'ye ne diyorsunuz?' diyordu. Evet, terörsüz Türkiye istiyorum. PKK terör örgütüydü, silah bırakacağını, kendini fesh ettiğini açıkladı. Bunun başarılabilmesi durumunda çok kıymetli bulurum. Bu konuda üzerime, partime ne düşerse yapmaya hazırım. Bu iş başarılırsa şehit gelmeyecek ne Türk ne Kürt anası ağlayacak. Bu ülkenin milyonlarca trilyonlarca doları silaha, mühimmata, dünyanın gelişmiş ülkelerin silah tüccarlarına gitmeyecek.
Hele hele CHP'yi ülkeyi yönetmeye hazır olduğu dönemde bu oluk oluk para emekliye, işçiye, sanayiye, öğrencilere, ARGE'ye, inovasyona akacak. Bu durumda niye terörsüz Türkiye'yi savunmayayım. Terörsüz Türkiye'yi kim savunuyorsa bir fazlasını biz savunuyoruz.
“Samimiyetle bilgi paylaşılması lazım”
Süreç alenileşmeden önce samimiyetli bilgi paylaşılması lazım. Düne kadar Devlet Bey'in sadece bayramlaşıyoruz, tokalaşıyoruz diye DEM'leniyorsunuz eli kanlı teröristlerle birlikte dediği, hatta bunu 2014 yılında Erdoğan'a da söylediği, Erdoğan'ın da kandan beslenen vampirsin dediği bir pozisyondan, bir anda Devlet Bey'in DEM sıralarına gidip el uzatmasıyla ve ondan sonra 'Umut Hakkı' dediği bir pozisyona geldik. Devlet düğmeye basar Devlet Bey 180 derece döner. Böyle bir inorganik siyaseti doğru bulmam.
“Bu süreç parlamentoya açılmalı”
Birtakım atanmışlar her şeyi bitirmiş, düğmeye basmış. En ağır hakaretler ederken el uzatıp, sıkıyormuş. Bu baharı başlatacak ilk çiçeğin açması ise eyvallah. Süreç şeffaf işletilmedi, toplumsal mutabakat evresine yönelik doğru adımlar atılmadı. Diğer partilerin bilgilendirmesi süreci yarım kaldı. Şöyle bir şeye döndü iş. Sevgili Sırrı Süreyya Önder'e dedim ki, 'Dünyada bu işi başaranlar böyle yapmıyor'. O dedi ki 'Başkan geçen sefer denedik, hedefimiz barış sonra çözüm yaptık olmadı şimdi önce çözüm sonra barış' dedi. 'O zaman bu sürecin parlamentoya açılması lazım' dedim. Bugün DEM'le AK Parti arasındaki sürtüşme de o. Sayın Erdoğan AK Partili milletvekillere 'gidin Türkiye'ye anlatın' diyor. 'Millet sakın pazarlık ediyor sanmasın, anlaşma var sanmasın' deniyor.
“İmamoğlu ile Türkiye hayalimizi konuşuyoruz”
İmamoğlu ile gelecekte Türkiye hayalimizi konuşuyoruz. Bugün Cumhurbaşkanlığı Kampanya Ofisi'nin yönetiminde partiyi kimi temsil edeceğini konuştuk. Gölge bakanlıkları ofiste, MYK'daki gölge bakanlıklardan, grubumuzdan yapalım. Süreci birlikte tasarlamak, olası projeleri en doğru nasıl aktarırız? Yargı süreçlerini konuşuyoruz. Çocuğumuzdan çoluğumuzdan konuşuyoruz. Sonuçta çok iyi dostuz, kardeşten ileriyiz. Anneler Günü'nde içeride olan kişileri aradım. Biz birbirini seven aileyiz. Bizim Medya A.Ş'nin genel müdürünün kızlarıyla konuştum. Moral verdik birbirimize. Orada her şey kayıt altında.
“A, B, C, Z planımız Ekrem İmamoğlu”
Diplomasını iptal ettiler. Bölge idare mahkemesine başvuruldu. Yürütmeyi durdurma talebi var. Çok uzun sürmez. Durdurması için yeniden adaylığına kavuşur. Şu anda somut engel diploma. Yürütmeyi durdurmayla ortadan kalkabilir. İstinaf ve Yargıtay aşaması var. Ekrem İmamoğlu'nu adaylığı dışında bir seçeneği konuşmayı şu an için doğru bulmam. Geçenlerde bir kanalda sayın gazeteci çok ısrar ediyordu. Bizim Z planımız Ekrem İmamoğlu. Aday artık kendi bile kendini değiştiremez. Arkasında 15 milyon vatandaş var. O gün gediğinde aday olamıyorsa, mücadelenin büyüdüğü yerde sen adayı milletten kaçırırsan, onun yerine gösterdiğin adaya yüzde 70 oy verir. Partilere 400 milletvekili verir. 400 milletvekili olursa hızlı bir şekilde hızlandırılmış parlamenter sistemine döneriz. Ekrem İmamoğlu icranı başı olur, Başbakan olur.
Tarafsız cumhurbaşkanı bugünkü tavrına bakılırsa Mansur Yavaş olur. Mansur Bey geçmişte 'kimsenin yedeği değilim' demişti. Ben de kendisini bu pozisyona sokmak istemem. Mansur Bey'in Ekrem Bey'le gösterdiği dayanışma, parti kimliği, hukukçu kimliği, icracı kimliği çok önemli. O gün şartlar geldiğinde kendisi ne düşünür, biz ne düşünürüz, kamuoyu ne düşünülür bakılır. İmamoğlu milletin adayı olduğu için Cumhurbaşkanı adayı olduğunu söyledim, meselenin özü ve sözü budur. Ben Mansur Bey'i değersizleştirecek bir şey söylemem. Kişisel ve parti hukukumuz çok güçlü. Zaman beni doğruladı. Mansur Bey'in bütün açıklamaları o günkü şartlarda bazı arkadaşlar gazetecilik yaptılar. Şunu söyledim 'Mansur Bey'le bütün ihtimalleri konuştuk, Mansur Bey bu süreçte partim görev verirse diyor' dedik.”