Haber Merkezi - DEM Parti Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, mecliste yaptığı konuşmada "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı"nı gündeme taşıdı. Türkiye'nin şartı imzaladığını ancak neredeyse tüm kritik maddelere çekince koyduğunu hatırlatan Tiryaki, "AK Parti'nin parti programında yerel yönetim hakkının anayasaya dahil edileceği yazıyor. Programınıza sadık kalın, çekinceleri kaldırın" çağrısında bulundu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bütçe görüşmelerinde söz alan Mehmet Rüştü Tiryaki, konuşmasına cezaevindeki siyasi tutukluları ve sürgündeki siyasetçileri selamlayarak başladı.
Türkiye'nin tarım politikalarından deprem ihmallerine kadar birçok soruna değinen Tiryaki, asıl gündemini "yerel demokrasinin güçlendirilmesi" ve "özerklik" üzerine kurdu.
"Türkiye şartı imzaladı ama her maddesini engelledi"
Avrupa Konseyi ve AB üyesi 47 ülkenin tamamının Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nı imzaladığını belirten Tiryaki, Türkiye'nin tutumunu eleştirdi.
Tiryaki, "Türkiye bu şartı imzaladı ancak; yerel özerklik (Madde 4), idari teşkilatlanma (Madde 6), yerel sorumlulukların kullanımı (Madde 7), idari denetim (Madde 8) ve mali kaynakların çeşitliliği (Madde 9) gibi en hayati maddelere çekince koydu. Hatta uluslararası işbirliği ve yargı yoluna başvurma hakkı bile engellendi. Biz DEM Parti olarak, yerel demokrasinin güçlenmesi için bu çekincelerin derhal geri çekilmesi gerektiğini söylüyoruz" dedi.
"AK Parti ve CHP programında 'özerklik' var"
Siyasi partilerin programlarını detaylıca incelediğini belirten Tiryaki, şöyle devam etti:
"AK Parti'nin parti programının 'Kamu Yönetimi' başlığı altında, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na teorik olarak tam uyum vaadi var. Programda, 'Anayasal sistemimize yerel yönetim hakkının dahil edilmesi sağlanacaktır' ifadesi açıkça yer alıyor. Aynı şekilde CHP'nin programında da aşırı merkeziyetçi anlayışın terk edilmesi ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi hedefleniyor. İYİ Parti, DEVA ve Gelecek Partisi de benzer reformları vaat ediyor. Yani tüm partiler kağıt üzerinde hemfikir ancak uygulamada tam tersi yapılıyor."
"Buna vesayet rejimi desek iltifat olur"
Hükümetin icraatlarının parti programındaki vaatlerin aksine yerel yönetimleri felç ettiğini savunan Tiryaki, kayyum atamalarını ve "tasarruf tedbirleri"ni eleştirdi.
Seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyum atanmasının meclisleri fiilen lağvetmek olduğunu belirten Tiryaki, "Seçimden 45 gün sonra çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile belediyeler iş yapamaz hale getirildi. Hizmet binası yapmak, araç kiralamak, hatta günlük gazete ve kırtasiye malzemesi almak bile 3 yıllığına yasaklandı. Biz bu sisteme 'vesayet rejimi' desek, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne iltifat etmiş oluruz" ifadelerini kullandı.
"Kredi buluyoruz, Ankara duvarına çarpıyoruz"
Konuşmasının son bölümünde DEM Partili belediyelerin yaşadığı bürokratik engellere değinen Tiryaki, somut örnekler verdi.
Ekonomik krize rağmen belediyelerin yurt dışından çok uygun koşullarda kredi bulduğunu ancak bakanlıkların onay vermediğini belirtti.
Tiryaki sözlerini şöyle tamamladı:
"Belediyelerimiz dünyanın dört bir yanından hibe niteliğinde krediler buluyor. Diyarbakır'ı raylı sisteme kavuşturmak için projemiz hazır, finansmanımız hazır. Kurtalan'ın su sorununu çözmek için kaynak bulduk. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İller Bankası veya Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı'nın onayı olmadan tek bir çivi çakamıyoruz. Projelerimiz bakanlık koridorlarında bekletiliyor. Belediyelerimiz parke taşı üretmek için tesis kurmak istiyor, ona bile izin verilmiyor. Biz halkımızın sorunlarını çözmek istiyoruz, önümüzdeki duvarları kaldırın."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın