Haber Merkezi – Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında yapılacak düzenlemelerin “af” olarak algılanmasının doğru olmadığını belirtti. Ceza adalet sistemini güçlendirmeye yönelik bu adımların; infaz düzenlemeleri, sosyal medya suçları, çocuk hakları ve bilişim güvenliği gibi pek çok alanda önemli değişiklikler içerdiğini ifade etti.
Kocaeli’de, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) iş birliğiyle düzenlenen Yargı ve İş Dünyası Sempozyumunda konuşan Bakan Tunç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
“Af söz konusu değil”
Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında 264 hedefin belirlendiğini açıklayan Tunç, bu hedeflerin takvime bağlandığını, yasal düzenleme gerektiren konuların teknik çalışmalarının tamamlanarak Meclis’e sunulacağını belirtti.
Kamuoyunda tartışma yaratan “af” iddialarına açıklık getiren Tunç, şunları söyledi:
“Herhangi bir af söz konusu değil. Ceza İnfaz Kanunu’nda yapılacak düzenlemeler; hasta hükümlülerin durumu, yaşlı hükümlüler için infaz kolaylıkları, alternatif infaz yöntemleri ve cezaevindeki şartların iyileştirilmesini kapsıyor. Bu düzenlemelerin kapsamı Meclis'in takdirindedir.
Özellikle '55 bin kişi affedilecek' şeklindeki yorumlar kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır.”
Kovid izni tartışmaları ve yeni infaz modeli
Kovid-19 sürecinde açık cezaevine geçemeyen mahkûmların durumuna ilişkin taleplerin değerlendirildiğini belirten Tunç, bu konunun da Meclis gündemine taşınacağını söyledi. Mevcut “4’te 4 infaz” modelinin, teknik çalışmaları tamamlanan “4’te 3 infaz” sistemine dönüşmesinin gündemde olduğunu kaydetti.
“Yargı, kendi mecrasında yürür
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’yla ilgili başlatılan soruşturmaya dair konuşan Tunç, sürecin bazı CHP delegelerinin yaptığı şikâyetler üzerine başlatıldığını ve soruşturmanın halen sürdüğünü belirtti. Sosyal medyada süreçle ilgili yapılan spekülatif paylaşımlara dikkat çeken Tunç, şu değerlendirmede bulundu:
“Yargı sürecine dair sosyal medyada ‘şu tutuklanacak, bu serbest kalacak’ şeklinde yapılan paylaşımlar, yargının işleyişini manipüle etmeye yöneliktir. Hakimlerin ve savcıların kararlarını sosyal medya değil, hukuk belirler. Kamuoyunun bu tür dezenformasyonlara karşı dikkatli olması gerekir.”
Gezi Davası ve Meclis tartışmaları
Gezi Parkı davası kapsamında mahkûm edilen ve milletvekilliği düşürülen Can Atalay ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararının TBMM Genel Kurulu’nda okunmasına ilişkin tartışmalara da değinen Bakan Tunç, Meclis’in iç tüzük kuralları çerçevesinde işlediğini vurguladı.
“Anayasa Mahkemesi kararı da, Yargıtay’ın kararı da ortadadır. Meclis bu kararları okur ve süreç tamamlanır. Yeniden yargılama mümkün değildir. Meclis Başkanvekili’nin, milletvekillerinin az olduğu bir oturumda bu kararı okutma çabası doğru değildir. Bu tutum Meclis teamülleriyle bağdaşmaz.”
Bilişim suçları ve sosyal medyaya yeni düzenlemeler geliyor
Sosyal medya ve internet ortamında işlenen suçlarla ilgili kapsamlı yasal değişikliklerin yolda olduğunu belirten Tunç, bu suçların yargının büyük kısmını meşgul ettiğini ve toplumsal huzuru tehdit ettiğini ifade etti. Bakan Tunç, şu bilgileri paylaştı:
“Bilişim suçlarına ve dolandırıcılığa karşı 39 maddelik yeni bir yasal paket hazırlanıyor. Sosyal medya özgürlük alanı olabilir ama bu özgürlük, başkalarının haklarını ihlal etmemeli. Gerçek hayatta suç olan her fiil, dijital ortamda da suçtur.”
Çocuk ve kadın hakları için yeni adımlar
Tunç, internetin zararlı etkilerinden çocukları korumak ve kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla farklı bakanlıklarla iş birliği içinde olduklarını da sözlerine ekledi. Bu alanlarda yeni düzenlemelerin çok yakında Meclis’e sunulacağı bilgisini paylaştı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın