TÜRKİYE BASIN ÖZETİ – 17 Eylül Cumartesi
Cumhuriyet: ‘YOL’UNDAN DÖNMEDİ
Türk sinemasının temel taşlarından Tarık Akan, dün sabah 66 yaşında hayatını kaybetti. Akan, yaklaşık iki yıldır akciğer kanseri tedavisi görüyordu. Akan’ın ölüm haberinden sonra sanatçının dostları ve yakınları hastaneye ve evine akın etti.
Türk sinemasının efsanevi aktörü Tarık Akan’ı dün sabah tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Usta sanatçı Akan için yarın saat 14.00’te Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde tören düzenlenecek. Akan, Teşvikiye Camii’nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından, Bakırköy’deki Zuhuratbaba Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
66 yaşındaki Akan bir süredir akciğer kanseri tedavisi görüyordu. Akan’ın yaşamını yitirdiği haberi ilk olarak Nâzım Hikmet Vakfı tarafından duyruldu. Yapılan açıklamada “Sanatçı olmanın dünyaya güzellikler sunmak olduğunu gösteren güzel insan, efsane filmlerin unutulmaz oyuncusu, ‘Anne Kafamda Bit Var’ın yazarı, ülkesinin ve halkının barış, demokrasi, özgürlük mücadelesinin militanı, ‘Ekmek, gül ve özgürlük günleri’nin yorulmaz savaşçısı, ülkesinin güzel yarınlarına kucak kucak emek taşıyan, Nâzım Hikmet sevdasını, Nâzım Hikmet Vakfı’nın kuruluşundan bugüne yönetim kurulunun her dönem en aktif üyesi olarak gösteren sevgili arkadaşımız Tarık Akan, 16 Eylül 2016 Cuma sabahı aramızdan ayrılmıştır. Işıklı anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Halkımızın başı sağ olsun” denildi.
Tarık Akan’ın oğlu Barış Zeki Üregül, hastanede yaptığı açıklamada çok üzgün olduklarını ifade ederek, “Bütün Türkiye’nin başı sağolsun” dedi. Üregül daha sonra kardeşleriyle beraber, babasının hayat arkadaşı Acun Günay ile birlikte yaşadığı Bakırköy’deki eve geldi. Üregül burada yaptığı açıklakada, “14 aydır çektiğimiz bir sıkıntıydı bu kanser illeti. Ortaya çıktıktan sonra daha çok üzülme yaşadı, o günden sonra kötüleşti. Ondan sonra da devamlı kötüye gitti. 14 ay önce akciğerde olan bir tümörle alakalı operasyon geçirdi. Tümör alındı, ameliyat başarılı geçti ama ne yazık ki tümör büyüme yapmış yine akciğerde. Akciğeri geçtikten sonra hemen karaciğerde gözüktü. Karaciğerde kemoterapi işe yaramadı. Son zamanında da karaciğer yetmezliğinden oluşan böbrek fonksiyonlarının bitmesinden ötürü hayata gözlerini yumdu” dedi. Tarık Akan’ın bir vasiyeti olup olmadığı sorusuna yanıt veren Üregül, “Babam her zaman film çekmek istiyordu. Hastayken bile onun düşünceleri içerisindeydi” dedi.
Sabah: DAEŞ’E 3 KOLDAN ÖLÜMCÜL DARBE
Fırat Kalkanı kapsamında üçüncü ve en kritik adım atıldı. DAEŞ’in Rakka’dan sonra ikinci önemli merkezi olan El Bab’ı özgürleştirmek isteyen ÖSO, TSK’nın desteğiyle üç koldan saldırıya başladı.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Cerablus'un DAEŞ'ten temizlenmesi ve sınırın güvenli hale getirilmesi amacıyla 24 Ağustos'ta Fırat Kalkanı Harekâtı'nı başlattı. Türk zırhlı birlikleri tarafından desteklenen Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) da 14 saat içinde Cerablus ve çevresindeki köylerin denetimini ele geçirdi. ÖSO savaşçıları TSK desteğiyle batıya doğru ilerleyişini sürdürürken, harekâtın ikinci adımında bu kez zırhlı birlikler Kilis'in Elbeyli ilçesinden Suriye'nin Çobanbey bölgesine girdi.
İki cepheden ilerleyen ÖSO, kısa sürede Cerablus ile Azez arasındaki 98 kilometrelik hattın tamamından DAEŞ'lileri temizleyerek güneye ilerlemeye başladı. Kurban Bayramı'nın ardından tekrar hareketlenen bölgede ilk olarak Kilis'in Oylum köyü karşısındaki DAEŞ işgalinde olan Baragat köyü, sınırda konuşlu topçu birlikleri ve F-16'lar tarafından vuruldu. Havahöyük ve Kefergan köyü yakınlarında DAEŞ ile çatışmalarını sürdüren ÖSO savaşçılarının El Bab'a 10 kilometre uzakta olduğu öğrenildi.
Yeni Şafak: ABD ASKERİ KOVULDU
Türkiye’yi güneyden kuşatma projesinin mimarı ABD, Cerablus’ta dün şok bir tepkiyle karşılaştı. Muhaliflerle görüşme talebinde bulunan 29 kişilik Amerikan özel timi, ÖSO savaşçılarının protestosu sonrası bölgeyi terk etmek zorunda kaldı.
Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında El-Bab operasyonunun başlamasına eşzamanlı olarak bölgede dün dikkat çekici bir hareketlilik yaşandı. Yaklaşık 60 kişiden oluşan ABD'li askeri bir grup, Türkiye'den Suriye'ye geçti. Pentagon ve CIA destekli gruplarla görüşme talebinde bulunan ABD'li askerlerden 4'ü rütbeli 29 personel, ÖSO savaşçılarının üs kurduğu Çobanbey'e geldi. Koordineli olduğu muhalif gruplarla görüşmek ve Fırat Kalkanı Harekatı'nı izlemek isteyen ABD'li özel kuvvetler mensubu askerler burada beklemedikleri bir şokla karşılaştı. Harekata katılan Ahrar Şarkiye ve Feylak'uş Şam örgütlerine mensup savaşçılar, pikaplarla Çobanbey'e gelen ABD'lileri protesto etti. Coniler, TSK kontrolünde Çobanbey'i terk etmek zorunda kalırken muhalif savaşçılar megafonla şu sloganları attı: “Amerika'nın bizimle savaşmasını kabul etmeyeceğiz. Hiçbir Amerikalıyı kabul etmeyeceğiz. Mücahit kardeşlerimiz Amerikalıların kovulmasını istiyor. Amerikan kuvvetleri tamamen başarısız olmuştur."
Milliyet: İNANAMADIK
Vakıftan yapılan açıklamada, “Sanatçı olmanın dünyaya güzellikler sunmak olduğunu gösteren güzel insan, efsane filmlerin unutulmaz oyuncusu, ‘Anne Kafamda Bit Var’ın yazarı, ülkesinin ve halkının barış, demokrasi, özgürlük mücadelesinin militanı, ‘Ekmek, gül ve özgürlük günleri’nin yorulmaz savaşçısı, ülkesinin güzel yarınlarına kucak kucak emek taşıyan, Nâzım Hikmet sevdasını, Nâzım Hikmet Vakfı’nın kuruluşundan bugüne yönetim kurulunun her dönem en aktif üyesi olarak gösteren sevgili arkadaşımız Tarık Akan, 16 Eylül 2016 Cuma sabahı aramızdan ayrılmıştır. Işıklı anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Halkımızın başı sağ olsun” cümlelerine yer verildi. 14 aydır kanser tedavisi gören Akan, 111 film ve 4 dizide rol almıştı. Akan, 1982’de Cannes’da ‘En İyi Erkek Oyuncu’ adayı olurken, 1985’te Berlin Film Festivali’nde ‘Gümüş Ayı Mansiyon Ödülü’nü almıştı. 66 yaşındaki Akan, geçen hafta durumunun ağırlaştığı ve Bodrum’a yerleştiği haberleri üzerine, “Bodrum’a yerleştiğim yok. Bir süredir tedavim devam ediyor. Gayet iyiyim, umarım atlatacağım. Beni merak etmeyin” demişti.
Hürriyet: ABD ASKERİNİ İSTEMEDİLER
Fırat Kalkanı harekâtı ile desteklenen ÖSO güçlerinin IŞİD’in elindeki El Bab’a ilerleyişi devam ederken, ortak operasyonu görüşmek üzere Çobanbey’e gelen ABD Özel Kuvvetleri birliği ile bazı ÖSO grupları arasında gerginlik çıktı. Akşam saatlerinde ise hem TSK hem Pentagon, operasyona ABD Özel Kuvvetleri’nin destek verdiğini duyurdu.
SURİYE’de PYD’nin denetimindeki Afrin ile Menbiç arasında yer alan ve IŞİD’in denetimindeki kilit El Bab kentinin ele geçirilmesine destek amacıyla sınırı geçen ABD askerlerinin varlığı, ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) komutası altında hareket eden bazı muhalif grupların tepkisine yol açtı.
DHA’nın haberine göre dün sabah ABD Özel Kuvvetleri’ne bağlı 29 asker, El Bab’a yönelik operasyona destek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) desteğindeki ÖSO güçlerinin denetimdeki Suriye’nin Çobanbey (El Rai) kasabasına geldi.
Bu gelişme üzerine ÖSO’ya mensup muhalif gruplar arasında tartışma yaşandı. Başta Hamza Tugayı olmak üzere ÖSO bünyesindeki bazı gruplar ABD askerlerine karşı çıktı. Yaşanan tartışma sonrası ABD askerlerinin El Bab’a yönelik harekâta katılmaması yönünde ortak karar alındı. Bu kararın ardından ABD birliğinin Çobanbey’den çıktığı iddia edildi. ABD askerlerinin Türkiye sınırına yakın noktadaki Azez’in Havar Köyü’nde beklediği ve Bab kuşatmasına katılmak için muhalif grupların temsilcileri ile görüşmelerini sürdürdüğü belirtildi.
Birgün: NİHAİ KARARI HALK VERECEK
Artvin’de neredeyse tüm kent halkının katıldığı maden karşıtı direnişte, projenin iptali için açılan davanın duruşması pazartesi günü görülecek. Dava en büyük çevre davası olma özelliğini taşıyor
Artvin Cerattepe’de Cengiz-Özaltın ortaklığındaki bakır ve altın madeni arama projesinin iptali için açılan davanın duruşması 19 Eylül Pazartesi sabahı Rize İdare Mahkemesi’nde görülecek. Cerattepe direnişindeki dönüm noktalarından biri olması beklenen duruşmanın ardından taraflar Rize İdare Mahkemesi’nden gelecek kararı beklemeye koyulacak. Kanadalı yatırımcılar döneminde ve Özaltın Holding’in ilk projesine yargıdan iptal kararları gelmesine karşın üçüncü defa aynı süreci yaşayan Artvin’de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Cerattepe’deki maden arama projesi için verdiği Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararının iptal edilmesi halinde üçüncü kez yargı Artvin’de maden arama çalışması yapılamayacağını tescillemiş olacak. Duruşma öncesinde mücadeleye destek çağrısında bulunan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan duruşma yaklaştıkça iktidara yakın basında çıkan Cengiz Holding ve maden projesi yanlısı haberlerin de şirket tarafından yaptırıldığını, bazı haberler hakkında yargıya başvuracaklarını söyledi.