Göçmen Ağı'ndan Göç İdaresi'ne ‘insan haklarına ve hukuka uyun’ çağrısı
Haber Merkezi - Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı, Göç İdaresi Başkanlığı'nın sınır dışı ve idari gözetim uygulamalarına ilişkin politikalarını eleştiren bir basın açıklaması yayınladı.
"Göç İdaresini, Sınır Dışı ve İdari Gözetim Uygulamalarında İnsan Haklarına ve Hukuka Uygun Davranmaya Çağırıyoruz!" başlıklı açıklamada, kurumun şeffaflık, objektiflik ve insan haklarına saygı ilkelerine uyması talep edildi.
Açıklama, Göç İdaresi Başkanlığı'nın 13 Eylül 2025 tarihli "Sınır Dışı İşlemleri Hukuk, İnsan Hakları ve Medeniyet Değerlerimize Uygun Olarak Yürütülüyor" başlıklı duyurusuna yanıt olarak kaleme alındı.
Göçmen Ağı, bu duyuruyu "nitelikli hiçbir veri içermeyen" ve "propogandist bir üslupla" yazılmış olarak nitelendirdi.
Göç İdaresi'nin göç olgusunu yalnızca sınır dışı etme rakamlarına indirgediğini savunan Ağ, "Bu kadar önemli ve geniş kapsamlı bir konuyu 'Sınır Dışı Sayılarında Tarihi Rekor' şeklinde yayımlamak, meselenin özünü bulandırmaktan başka bir şey değildir" ifadelerini kullandı.
"Geri Gönderme Merkezleri denetime kapalı" iddiası
Açıklamada, Göç İdaresi'nin 2025 yılında 912 denetim gerçekleştirdiği yönündeki beyanına da şüpheyle yaklaşıldı. Geri Gönderme Merkezleri'nin (GGM) milletvekilleri, baroların göçmen komisyonları ve insan hakları örgütlerinin denetimine kapalı tutulduğu iddia edildi. "Öyleyse bu denetimleri hangi kuruluşlar gerçekleştirmiştir? Bu sürece hangi barolar, hangi temel insan hakları temelli sivil toplum örgütü dahil edilmiştir?" diye soran Ağ, denetim raporlarının kamuoyuna açıklanması çağrısında bulundu.
Şeffaflık ve işbirliği çağrısı
Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı, Göç İdaresi'nin personel yapısı ve eğitim süreçlerine ilişkin de yeterli bilgi paylaşmadığını belirtti. Göçün savaş, fırsat eşitsizlikleri ve sömürünün bir sonucu olduğunu vurgulayan Ağ, göç politikalarının yalnızca sınır dışı etme uygulamalarıyla sınırlı tutulamayacağını ifade etti.
Açıklamanın sonunda Göç İdaresi'ne şu çağrıda bulunuldu:
"Çalışmalarında insan haklarını ve hukuku esas almaya, şeffaf, objektif, ayrımcılıktan uzak davranmaya ve bu uygulamaların ve politikaların üretilme süreçlerine hak temelli kuruluşları da dahil etmeye çağırıyoruz."