Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Mayıs’ta Kayseri’de düzenlenen bir toplu açılış töreninde, darbeyle görevden alınan Mısır eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için verilen idam kararını, Hürriyet gazetesinin "Yüzde 52" ile yayımlayarak kendisine gönderme yaptığını ifade etti.
Erdoğan'ın Kayseri'de Doğan Grubu'na yönelik o eleştirileri şöyle:
"Mısır'da yüzde 52 ile iş başına gelen Mursi ve arkadaşlarını idama mahkum kararı aldılar. Türkiye'de de bu haberi Doğan Medya Grubu nasıl verdi? 'Şok karar, yüzde 52 ile idam'. Ey Doğan Grubu, seni muhatap almam, ama şunu bilmen lazım, siz affedersin hayatınızı korkuyla geçiriyorsunuz. Şunu bil, biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Tekrar AB ve dünyaya sesleniyorum, Ey Avrupa, ey Batı hani idam yasaktı! Niye karşı çıkmıyorsunuz. Uluslararası kurumlara sesleniyorum. Türkiye'de Gezi olaylarında bize saldırdınız. Doğan Grubu, sen daha avucunu daha çok yalarsın. Beraber hareket eden paralel örgüt siz de avucunuzu çok yalarsınız.''
Hürriyet’ten açık mektup
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Doğan Grubu'na yönelik bu sert eleştirilerinin ardından Hürriyet gazetesi bugünkü baskısında, "Sayın Cumhurbaşkanı'na sesleniyoruz" diyerek birinci sayfadan bir açık mektup yayımladı. İşte Hürriyet'in “Sayın Cumhurbaşkanı’na Sesleniyoruz” başlıklı mektubu şöyle:
"Dünya Şokta! Yüzde 52 oy alan Cumhurbaşkanı'na idam kararı" diyerek Mısır'ın bir önceki Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında verilen idam cezasını şoke edecek bir karar olarak ifade ettik.Bizim bu başlığı atmamızdan 2 saat sonra siz İstanbul'da kürsüye çıktınız ve bizim attığımız başlığın birebir aynısını söylediniz. ‘Mısır'da halkın yüzde 52 oyuyla seçilen Mursi ile ilgili idam kararı verildi’ dediniz. Ancak ertesi gün Kayseri meydanında şöyle dediniz: ‘Türkiye'de medya grubu nasıl verdi? Yüzde 52 ile idam!’. Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Yüzde 52 ile idam’ diyerek, sizi kastettiğimizi ima ediyorsunuz. Yüzde 52 ya da yüzde 52 bilmem kaç hiç farketmez. Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı'nın idam edileceğini ima etmek şerefsizliktir.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bize "Neyi kastettiniz ne demek istiyorsunuz?" dedi. Hiçbir şeyi kastetmediğimizi mertçe açıkladık. Buna rağmen neden ancak şerefsizlik olarak nitelendirilebilecek bir ima ile bizi suçluyorsunuz? Amacınız nedir?
Paralel yapı ile işbirliği
Sayın Cumhurbaşkanı, bizi paralel ile işbirliği yapmakla suçluyorsunuz. ‘Paralel’ dediğiniz o yapı, sizinle işbirliği olduğu bir dönemde, dünyanın en ağır, en hukuksuz, en zalim vergi kumpasını üzerimize salınmasında büyük rol oynamış bir yapıdır. Bizim paralel ile ne işimiz olur?Sayın Cumhurbaşkanı bizden ne istiyorsunuz? Apaçık haksızlıklara, apaçık çarpıtmalarla, apaçık zorlamalarla, niyet okumalarla bize neden saldırıyorsunuz?
Ne istiyorsunuz bizden?
Sürgün mü edeceksiniz? Zorunlu ikatemete mi mecbur edeceksiniz? Ne yapacaksınız? Üstad Necip Fazıl'ın dediği gibi bizi;Öz yurdumuzda garip, öz vatanımızda parya mı yapmak istiyorsunuz?Sayın Cumhurbaşkanı;Bize ‘Hayatınızı korku ile geçiriyorsunuz’ diyorsunuz! Neden korkmalıyız ki? Demokratik bir ülkenin Cumhurbaşkanı vatandaşlarına neden korku ile yaşamalarından söz etsin ki? Korku ve demokrasi yanyana gelebilecek kavramlar mıdır?
Sayın Cumhurbaşkanı, eğer kastınız Anayasa'nın güvencezi altında olan basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü, eleştiri özgürlüğü gibi haklarımızı kullanmaktar korkmak ise...Bu özgürlükleri hiç korkmadan savunacağımızı bilmelisiniz... Hürriyet.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın