Ankara (Rûdaw) – Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliklerine karşı çıkarken uzmanlar Türkiye ile ittifakın ortak bir çözüm bulacakları görüşünde.
Finlandiya ve İsveç, NATO'ya üyelik başvurularını resmen yaptı.
İki ülke, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik savaşı sonrası NATO’ya katılma yönünde karar almıştı.
Bir ülkenin NATO'ya katılabilmesi için ise oy birliği, yani mevcut 30 üye ülkenin tümünün onayı gerekiyor.
Erdoğan: Evet demeyiz
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise iki ülkeye de onay vermeyeceklerini belirtmişti:
"Her iki ülkenin de terör örgütlerine karşı açık ve net bir tavrı söz konusu değil. Bu süreç içerisinde biz terör örgütlerine karşıyız deseler bile, teröristleri teslim etmeyeceklerine dair açıklamaları var.
Bizi ikna etmeye mi gelecekler, kusura bakmasınlar yorulmasınlar.
Her şeyden önce Türkiye'ye yaptırım uygulayanların bu süreç içerisinde bir güvenlik örgütü olan NATO'ya girmelerine biz 'evet' demeyiz”
Orhan: Ne NATO Türkiye’den ne de Türkiye NATO’dan vazgeçebilir
Rûdaw’a konuşan Ortadoğu Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Levant Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan, NATO ve Türkiye’nin birbirlerine ihtiyacı olduğunu belirterek iki ülkenin katılımının Rusya nezdinde rahatsızlık yaratacağını aktardı.
Orhan şöyle konuştu:
“Ne NATO Türkiye’den vazgeçebilir ne de Türkiye NATO’dan vazgeçebilir. Ama Türkiye’nin özellikle Suriye’de ve Irak’ta yaşadığı bazı güvenlik sıkıntıları konusunda NATO’dan beklediği desteği göremedi; tersine, özellikle Suriye özelinde ABD’nin YPG ile ilişkisi bağlamında NATO’nun Türkiye’nin güvenliği açısından destek olmanın ötesinde sorun yaratan bir konumda olduğunu gördük.
Ayrıca Türkiye, Rusya ile bir yakınlaşma sürecine girdi. Ardından S-400 alımından sonra Türkiye’nin NATO üyeliği konusunda tartışmaları beraberinde getirdi. Tüm bunlara rağmen Türkiye NATO’dan vazgeçmez. NATO da aynı şekilde ittifakın güneydoğu kanadı açısından Türkiye ile ilişkilere çok büyük önem veriyor. Dolayısıyla taraflar birbirinden vazgeçemez.
“Türkiye, Rusya ile daha dengeli bir ilişki sürdürmek istiyor”
Türkiye, NATO’nun genişlemesine karşı değil. Ancak Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın üyeliği konusunda bazı çekinceleri söz konusu. PKK meselesinin etkili olduğunu söylemek mümkün. İsveç Dışişleri Bakanı’nın YPG ile görüşmeleri Türkiye’ye rahatsızlık veriyor.
Öte yandan bu üyeliklerin Rusya’yı çok ciddi şekilde kızdıracağı biliniyor. Türkiye de daha dengeli bir ilişki sürdürmek istiyor Rusya ile.
Ben nihai süreçte Türkiye’nin NATO ittifakı ile beraber hareket edeceğini ama bu adımı atarken de bunun Rusya’ya karşı bir adım olmadığını, ittifakın bir gereği olarak bu adımı attığını ve Rusya’ya da güvence vererek bu adımları atacağını düşünüyorum.
Türkiye’nin talep ettiği ‘PKK’lilerin ve FETÖ’cülerin iade edilmesi’ konusunda İsveç ve Finlandiya’nın adım atacaklarını sanmıyorum.
Belki Suriye konusunda görüşmeler olabilir. Türkiye’ye verilecek bazı güvenceler, Türkiye’nin iki ülkenin üyeliği konusundaki itirazının kaldırılmasında etkili olabilir.”
SDE Başkanı Alpar: Türkiye veto kozunu elinde tutmaya devam edecek
Konuya dair Rûdaw’a bilgi veren Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı Emekli Tümgeneral Doç.Dr. Güray Alpar ise talepleri kabul edilmemesi halinde Türkiye’nin veto kozunu elinde tutacağını belirterek şöyle konuştu:
“NATO’nun güç sıralamasına baktığımız zaman pek çok küçük ülke bulunuyor, 5 bin askeri bulunuyor vesaire. Bunlardan 4-5 tanesinin çok güçlü orduya sahip olduğunu görüyoruz. ABD’den sonra ikinci büyük güç Türkiye. Güçlü bir ordusu var ve bunu küçük ülkelerle bir tutamazsınız. Türkiye ayrıca Rusya’ya komşu ve farklı bir anlam ifade ediyor.
Türkiye, iki ülkenin üyeliğine sıcak bakmıyor. Birincisi bu ülkelerin terör örgütlerine verdiği destek. Irak ve Suriye’nin kuzeyine gidenler İsveç ve Finlandiya’da barınma imkanı buluyor, örgütleniyor. Ayrıca silah desteği de söz konusu. İsveç’in gelişmiş tanksavar silahları YPG’nin elinde bulundu.
NATO’ya girebilmeleri için Türkiye’nin desteği şart. İki ülkenin asker sayısı 30 bini bulmuyor. Nüfusları bir İstanbul etmiyor. Türkiye, bu iki ülkenin birtakım garantileri vermesini istiyor.
İki ülke Türkiye’nin ‘terör örgütü’ olarak kabul ettiği unsurlara desteği kessin. Aksi halde Türkiye veto kozunu elinde tutmaya devam edecektir.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın