Akşener: Devletin çivisi çıkarılmış durumda
Haber Merkezi – İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Akşener’in açıklamalarının satırbaşları şöyle:
"Milletimiz bugün tane ile domates alıyor”
Yakında kahve falı da bakmaya başlarsa hiç şaşırmayın. Milletimiz bugün tane ile domates alıyor, Bay Kriz 2053'te lojistiğimiz harika olacak diyor. Milletimiz bugün arabasına mazot alamıyor bay kriz 2053'te ulaştırma muhteşem olacak diyor. Milletimiz bugün temel gıda maddelerine bile erişemiyor bay kriz 2071 olağanüstü olacak diyor. Şu ciddiyetsizliğe bakar mısınız! Muhterem, yahu bugün ne olacak? Masal anlatmayı bırak biraz da ondan bahset. Eğer Türkiye'ye dair bir vizyon ortaya koymak istiyorsan önce Türkiye'nin sorunlarını çöz. Biz o sözleri bundan 11 yıl önce de dinledik. Hedef 2023 idi dimi. Hey gibi neler vadediyorsun neler! Mesela ihracatımız 500 milyar dolara dış ticaret hacmimiz de 1 trilyon dolara ulaşacaktı.
"Bugün çeteler sokaklarda siyasetçileri, gazetecileri dövüyor!"
2023’e 8 ay kala, bugünün Türkiye’sinde; Milletimiz, ekmek ve yağ kuyruğunda bekliyor. Domatesi biberi, taneyle alıyor. Evinde, battaniyeye sarılarak oturuyor. 'Tahıl ambarı yapacağız' dedikleri Türkiye, buğday ithal ettiği için belediyeler vatandaşa, ekmek karnesi dağıtıyor; iktidarın küçük ortağı, askıda ekmek stantları açıyor. 'Lojistik üssü olacak' dedikleri Türkiye’nin, nakliyecileri yabancı sınır kapılarında haftalarca bekliyor. Katılımcı ve özgürlükçü anayasa vadettikleri Türkiye’de bugün çeteler sokaklarda siyasetçileri, gazetecileri dövüyor, gece yarısı ev basıyor. Yandaş olmayan basına, para cezaları iktidarı eleştiren gazetecilere tweet atan 20 yaşındaki gençlere hapishane yolları gösteriliyor.
"Demokrasinin, adaletin, tam ve kâmil uygulandığı günlere 1 yıl kaldı"
"Önümüzde sadece 1 yıl kaldı. Üniversitelerin, işsizliği 4 yıl öteleyen kurumlar olmaktan çıktığı günlere 1 yıl kaldı. Güvenliğinize dair kaygılarınızın son bulduğu günlere 1 yıl kaldı. Demokrasinin, hukukun üstünlüğünün, adaletin, tam ve kâmil uygulandığı günlere 1 yıl kaldı. Geleceğinize umutla baktığımız günlere, 1 yıl kaldı. Memleketimizin medeniyet yolundaki taşlarını, birlikte döşeyeceğimiz günlere, 1 yıl kaldı. El ele, kol kola, hep beraber, ülkemizin geleceğini inşa edeceğimiz günlere, İnanın çok az kaldı!
"O nüfus cüzdanları bu ülkenin tapusunun bir hissesine sahip olduğumuzu gösterir"
"Demokratik bir hukuk devletinde, adalet anlayışı insanlara sadece yasalar önünde eşitlik sunmaz. Aynı zamanda insanların hedeflerini gerçekleştirebilmeleri için karşılarına çıkan engelleri kaldırır, fırsatların kapısını açar. Yani, toplumsal gelişimin de önünü açar. Peki bir devlet, adaleti nasıl sağlar? İlk önce milletinin adalete olan inancını koruyarak sağlar. Sonrasında bireyin ve kamunun vicdanının sesini duyurarak sağlar. Ve en son olarak bu sesi hem yasalarla hem de kurumlarla gözeterek sağlar. Bu 3 aşamanın her biri devlet, millet ve adalet ilişkisinin sağlamlığı için çok önemlidir. Keza, bu durumun önemini Fransız düşünür Monteskiyö, ‘Bir rejim, insanların adalete inanmaz bir hâle geldiği noktaya gelince o rejim mahkûm olmuştur’ sözleriyle ifade eder. Peki, size bir soru… Devletin ve milletin özgürlüğü deyince aklımıza ilk olarak ne geliyor? Tabii ki cumhuriyetimiz… Çünkü Cumhuriyetimizin esası ruhu; yasalar karşısında, herkesi eşit kabul etmesi, kimseye ayrıcalık tanımamasından gelir.
Partimizin ilk kurulduğu gün açıkladığımız görüşlerimizde ve ondan sonra defalarca söylediğimiz bir tespitimiz vardı; cumhuriyetin esaslarının ruhunun bir diğer yönü de nüfus cüzdanlarımızdır. Bu ülkede ellerimize verilmiş o nüfus cüzdanları bu ülkenin tapusunun bir hissesine sahip olduğumuzu gösterir. O nüfus cüzdanı anayasa karşısında herkesin eşit ve bir olduğunu gösterir. O nüfus cüzdanı cumhuriyetin kuruluş ruhunu gruplarla çıkar gruplarıyla ne bileyim grup halindeki insanlarla, onların başındaki kişilerle yapılmış bir sözleşme değil bu ülkenin tüm vatandaşlarının tek tek bir birey olarak Anayasa ile sözleşme yapmış halini resmeder. Yani o nüfus cüzdanı aynı zamanda ağa da benim paşa da benimin karşılığıdır.
"Bugün hükümet yok, kendisini kanundan ve milletten üstün gören bir tek adam var"
"Atatürk’ümüz, adaletin değerini, 'Bir memlekette adalet yoksa, o memlekette anarşi var demektir. Orada hükûmet yok demektir' sözleriyle tarifler… Şimdi sizlere soruyorum, sizce bugün, memleketimizde adalet var mı? Sizce bugün memleketimizde hukuk var mı? Sizce bugün memleketimizde hakkı koruyan var mı? Bugün hepimiz bu soruları maalesef üzülerek, utanarak cevaplıyoruz. Bugün, memleketimizde bir hükûmetin olmadığını maalesef görüyoruz. Peki hükümet yoksa ne var? Kendisini kanundan ve milletten üstün gören bir tek adam var. Ucube sistemini, memleketimize dayatmaya çalışan bir beceriksizlik abidesi var. Vatan toprağını kupon arazi olarak gören bir kabile reisi var. Memleketimizde dokunduğu her yeri tarumar eden bir Bay Kriz var.
"İnsanımız yoksulluğun altına doğru düşmeye devam ediyor"
"Biz beraberce arkadaşlarımla birlikte 20 Ocak 2020’den beri geziyoruz om esnaf dükkanlarının içinde emeklileri de işsiz gençleri de gördük. 1500 liralık emekli maaşı var olduğundan haberim yoktu sizden öğrendim. Birbirinden çok farklı emekli maaşları olduğunu gördük. Bizim ekonomi kurmayı arkadaşlarımla bu bilgileri paylaştım bir hesap yaptılar ve dedik ki en düşük emekli maaşı asgari ücret olmalı. Söyleye söyleye geldik şimdi de 2500 lira orada da abidik gubidik yapılmış. Gene arkadaşlarımız çalıştılar iktidara 2 seçenek sunduk. Dolara göre bakarsak 3700 lira civarında; tefe-TÜFE'ye doğru bakarsak 28020 olmalıydı. Ama siz o kadar gönlü büyük insanlarsınız ki 2500 olsa iyi olurdu. Gözlerinde ışık saçan abiler 1100 lirayı müjde gibi bildirdiler. Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar gerçekten insanımızı yoksulluğun altına doğru düşürmeye devam ediyor. Açlık sınırı asgari ücretin üstünde. Böyle bir durumda 2500 lira emekli maaşı alan bir insan nasıl geçinir onu siz düşünün."
"Devletin adeta çivisi çıkarılmış durumda"
"Yürütme erkinin, yasamayı ve yargıyı tahakküm altına aldığı siyasi gücün tek bir merkezde toplandığı bu ucube sistemde; adil bir devlet anlayışından bahsedemeyiz. Bugün Ak parti iktidarı; devlete personel alımından kur korumalı mevduata eğitimde fırsat eşitsizliğinden, vergi uygulamalarına, kamu ihalelerinden aynı kurumda, aynı statüde çalışanlar arasındaki maaş eşitsizliklerine; imar düzenlemeleriyle kentsel rant oluşturmaktan müfettişlerin, tehdit unsuru olarak kullanılmasına kadar, her alanda haksız, adaletsiz, kayırmacı uygulamalar yapıyor. Devletin adeta çivisi çıkarılmış durumda.”
TBMM Grubu toplantımızdayız. https://t.co/Picpde7AOl
— Meral Akşener (@meral_aksener) April 20, 2022