Çavuşoğlu’ndan İstanbul Sözleşmesi açıklaması: Çekilmek ‘ödün verme’ olarak yorumlanmamalı

Haber Merkezi – Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının, 'kadına karşı şiddetle mücadeleden ödün verme olarak yorumlanmaması' gerektiğini söyledi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini bir kez daha TBMM gündemine taşımış, Mevlüt Çavuşoğlu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi vermişti.

Kadıgil’in önergesindeki soruların cevaplandırılmadığı Çavuşoğlu’nun yanıtında şu ifadelere yer verildi:

“Ülkemizin kapsamlı değerlendirmeler neticesinde Sözleşme’den çekilmesi, kadına karşı şiddetle mücadeleden ödün verme olarak yorumlanmamalıdır. Ülkemiz, kadınların yaşam standartları ve haklarının iyileştirilmesi, kadınların toplumsal konumlarının güçlendirilmesi ve yaşamın her alanında tam ve eşit katılım sağlamaları için kararlı tutumunu sürdürmektedir.

Bu anlayışla, ülkemiz uluslararası örgütlerde başta BM nezdinde Kadının Statüsü Komisyonu, Kadına Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi, Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nda kadın haklarıyla ilgili çalışmalara aktif katkı ve katılım sağlamaktadır.”

Soruları yanıtsız kalan Kadıgil, 20 Mart-20 Ağustos arasında erkeklerin 130’un üzerinde kadını öldürdüğünü belirterek, “Tek adamın bir gece yarısı hezeyanıyla aldığı kararın ‘kapsamlı değerlendirmeler sonucu olduğunu’ iddia eden Sayın Çavuşoğlu nedense bu kapsamlı değerlendirmelere ilişkin tek bir cümle kuramıyor” dedi.

Yanıta tepki gösteren Kadıgil şunları söyledi:

“Türkiye’nin Taliban ile ters bir yanı yok’ diyen AKP’li Cumhurbaşkanı’nın iki dudağı arasına mahkum atanmış bir Bakan’dan elbette ki Türkiye’deki kadınların hayatlarını olumlu etkileyecek bir inisiyatif almasını beklemiyoruz. Onlar Taliban’ın açıklamalarını olumlu bulmaya devam ededursunlar biz mücadeleye devam edeceğiz.”

Kadıgil’in Çavuşoğlu’na sunduğu soruları ise şöyle:

Türkiye'nin Sözleşme'den çekildiğine yönelik yapılan bildirime esas teşkil eden Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın iç hukukta yargıya taşındığı Avrupa Konseyi'ne resmi olarak bildirilmiş midir? Bildirilmesi düşünülmekte midir?

Gerek Avrupa Konseyi'ndeki göreviniz gerek Dışişleri Bakanlığınız döneminde İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanması ve onaylanması sürecinde uluslararası düzeyde de takdir görmüş emekleriniz ve Dışişleri Bakanlığı diplomatlarının Sözleşme'ye değerli katkıları düşünüldüğünde, Sözleşme'den çekilme girişimine ilişkin değerlendirmeniz nedir?

Cumhurbaşkanlığı, yukarıdaki karar alınmadan önce, Dışişleri Bakanlığı'nda görev yapan, konuda uzman Büyükelçilerin, diplomatların, Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı'nın, Avrupa Konseyi Daimi Temsilciliği'nin görüşünü almış mıdır? Anılan birimlerin uzman görüşleri nedir?