İstanbul (Rûdaw) - Gündemar tarafından yapılan kapsamlı bir araştırmaya göre, Türkiye'de halkın yüzde 82'si mevcut durumunu olumsuz ifadelerle tanımlıyor. Ekonomik belirsizlik, gelecek kaygısı ve siyasi gerilimlerin tetiklediği bu karamsar tablo, uzmanlara göre toplumu kitlesel bir depresyonun eşiğine getirmiş durumda.
Türkiye'de ekonomik sıkıntılar, geleceğe dair belirsizlikler ve siyasi tansiyonun yüksekliği, toplumsal ruh sağlığını olumsuz etkiliyor.
Gündemar Araştırma'nın Temmuz 2025 tarihli "Türkiye'nin Duygu Durumu" raporu, bu tabloya ışık tutuyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 82'si ruh hallerini "olumsuz" olarak nitelendirirken, yalnızca yüzde 18'lik bir kesim "olumlu" hissettiğini belirtti.
Bu karamsar atmosfer, Türkiye'de antidepresan kullanımındaki artışla da paralellik gösteriyor. Son on yılda antidepresan kullanımı yüzde 67'nin üzerinde artarak 2024'te 65 milyonu aşkın kutuya ulaştı.
Uzmanlar, bu artışın arkasında işsizlik, ekonomik kayıplar ve toplumsal güvensizlik gibi faktörlerin yattığına dikkat çekiyor.
Halkın yüzde 47'si "endişeli"
Araştırma, toplumun hissettiği duyguları detaylı olarak incelendiğinde, en yaygın duygunun yüzde 47 ile "endişe" olduğunu ortaya koydu.
Katılımcıların geri kalanının duygusal durumları ise şöyle sıralandı:
Yüzde 16: Üzgün
Yüzde 12: Mutsuz
Yüzde 6: Memnun
Yüzde 5: Kızgın
Yüzde 4: Güvende
Yüzde 4: Heyecanlı
Yüzde 4: Mutlu
Yüzde 2: Korkmuş
Vatandaşlar ne diyor?
Sokaktaki vatandaşın nabzı da anket sonuçlarını doğrular nitelikte. Rûdaw ekibi, İstanbul’da vatandaşlara mikrofon uzattı.
Yaşananları değerlendiren Miyeser Kaya, "Hepimizin durumu aynı. Hepimizin geleceğinin ne olacak belli değil. Kafamızın hangi yastıkta olduğunu bilmiyoruz. Dünyanın her bir yanından Türkiye'yi sarmışlar. Olur olmaz tabii ki buranın ekonomisini de etkiliyor. Hepimizi de etkiliyor. Hepimiz de huzursuz ediyor" ifadelerini kullandı.
Ercüment Dinçer ise toplumdaki genel ruh halini, "Bana göre halkın yüzde yüzü zır deli. Akıllı kimse kalmış mı memlekette? Gençlerin, yaşlıların haline bakın. Para endişesi var, güvenlik endişesi var, her şeyin endişesi var" sözleriyle özetledi.
Hayat pahalılığı ve gelecek planı yapamama hali, vatandaşların en büyük şikayetlerinden.
Serpil Deli, "Geleceğe yönelik hiçbir hazırlık veya güvence planı yok. O planlar eskiden vardı" diyerek umutsuzluğunu dile getirdi.
Zülfikar Akdam ise sorunun kültürel kökenlerine dikkat çekerek, "Halkın yüzde 90'ı arabesk müzik dinliyor. Arabesk dinleyen ne yapar? Ya kendine zarar verir ya da saldırganlaşır. Klasik müzik dinleselerdi daha sağlıklı düşünür, hayatı muhakeme edebilir" dedi.
Psikiyatr Akcan: "Acil müdahale şart"
Psikiyatr Ayhan Akcan, araştırma sonuçlarını değerlendirirken toplumun neredeyse tamamının mutsuz, gergin ve depresif bir halde olduğunu belirtti.
Akcan, "Gelecekte bizi büyük sorunlar bekliyor. İktidar destekçilerinin bile yüzde 76'sı mutsuz olduğunu söylüyor. Toplum endişe, korku ve sıkıntı içinde. Bu bile bizim, Türk halkının ruhsal olarak kötü olduğunu gösteriyor. Kötü ruh halimiz var iyi değiliz. Mevcut durumdan kimse memnun değil ve bu duygu durumunu etkiledi. İnsanların önce endişe, korku ve gelecekle ilgili kaygıları var. Depresyona girmek üzere, girmiş zaten ve mutlaka müdahale etmemiz lazım” diyerek devletin acil bir sosyal proje başlatması gerektiğini vurguladı.
En az "olumsuz" hissedenler DEM Parti seçmeni
Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri de siyasi parti seçmenlerinin ruh halleri arasındaki fark oldu.
Buna göre kendini en olumsuz hisseden seçmen grubu yüzde 97 ile İYİ Parti seçmeni olurken, onu yüzde 95 ile CHP ve yüzde 89 ile Zafer Partisi seçmenleri izledi.
MHP ve AK Parti seçmenlerinde bu oran yüzde 78 olarak ölçüldü. Kendini en az olumsuz hisseden seçmen grubu ise yüzde 56 ile DEM Parti seçmeni oldu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın