Kürt partileri ‘ÇÖZÜM SÜRECİ’ni değerlendirdi...

20-11-2014
Gönül Morkoç
A+ A-

Diyarbakır (Rûdaw) – ÖSP, KADEP ve PAK genel başkanları, hükümetin Kürt sorununu çözmek için hiçbir programı olmadığını belirterek ve Kürtleri oyalayıp seçime kadar zaman kazanmak istediğini belirtti.

 

Kobani’ye destek için yapılan 6-7 Ekim eylemlerinden sonra hükümet, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeleri askıya almıştı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) heyeti ile hükümet yetkilileri arasında süren görüşmeler sonuç verdi ve iki taraf da önceki gün sürecin devamı konusunda anlaştı.

 

Rûdaw’a konuşan Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP), Kürt Demokratlar Platformu (KDP) Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) ve Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) genel başkanlarına göre, hükümetin “çözüm süreci” ile ilgili bir politikası yok ve seçime kadar Kürtleri oyalayıp, zaman kazanmak istiyor.

 

Hak-Par Genel Başkanı Fehmi Demir, hükümet ve Kürt tarafının tutumunu eleştirdi. İki tarafın da “idare edelim” şeklinde yaklaştığını belirten Demir, “Görüşmelerin başarılı olması için biz destek verdik. Silahların bırakılmasını olumlu bulduk. Ama gördüğümüz sürecin istendiği gibi gitmediği” ifadelerini kullandı.

 

Hükümetin çözüm ile ilgili bir projesinin olmadığını kaydeden Demir, şunları dile getirdi:

 

“Hükümetin projesi daha çok silahların bırakılmasına yöneliktir. Perde arkasında neler oluyor, bilmiyoruz. Çözüm dediğiniz, Kürtler’in haklarının verilmesidir. Hükümet buna ilişkin bir adım atmadı.”

 

KADEP Genel Başkanı Lütfi Baksi, Kürtler’in anadilde eğitim hakkı başta olmak üzere gasp edilen tüm haklarının iade edilmesi durumunda çözümden bahsedilebileceğini söyledi.

 

Kürtler’in bağımsız bir devlet kurma haklarının da olduğuna dikkat çeken Baksi, “90 yıllık tecrübe bize gösteriyor ki, bir arada değil, yan yana yaşamamız gerekiyor. Bu da Kürtler’in kendi coğrafyalarında kendilerini yönetmesi demektir. Bizim çözümden anladığımız budur” diye konuştu.

 

Baksi, AK Parti’den önceki hükümetlerin Kürtleri asimile etmek için politika ürettiğini belirterek, şunları söyledi:

 

“Hükümet Kürtleri oyalamak istiyor. Kemalizm, asimilasyon, bunlar entegrasyon yapıyor. Kan dökülmemesi olumlu, ancak çözüm sürecinden umutlu değiliz. Çünkü hükümetin bir yol haritası yok.”

 

Kürt Demokratlar Platformu (KDP) Genel Başkanı Sertaç Bucak da, sürecin arka planında tartışılan konulardan haberdar olmadıklarını belirterek, “Çözüm süreci başladığından beri biz destekliyoruz. Eğer bir süreç başlatılıyorsa, sonuçlanması lazım. Başarı ile sonuçlanmasını umut ediyoruz” dedi.


Sürecin sonuca ulaşması ile Kürt sorununun çözümünün aynı olmadığının altını çizen Bucak, şunları ifade etti:

 

“Kürt sorununun çözümü, Kürtler’in siyasal statüsü ile mümkündür. O da şuan gündemde değil. Sadece silahsızlandırma gündemde. Silahsızlandırma ile ilgili anlaşmaya varılırsa, biz destekleriz. Bu süreç uzun zamandan beridir sürüyor. Hükümet şimdiye kadar zamana yaydı. Fazla zamana yayılmaması gerekir.”

 

ÖSP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek de, hükümetin Kürtler’i oyalamak istediğini, seçimlere kadar zaman kazanmaya çalıştığını söyledi. Hükümetin 6-7 Ekim olaylarını bahane ederek, Kürtler’in elini kolunu bağlamaya çalıştığını belirten Çiftyürek, şunları söyledi:

 

“Çözüm deniyor, kurul oluşturulduğu söyleniyor. Bunların hepsinin adı var, ama neyi müzakere ettiklerini bilmiyoruz. Çözüm paketinde bir şey yok. Hükümet 6-7 Ekim olaylarını bahane ederek, Kürtler’e sokağı yasaklamak istiyor. Hükümetin derdi, Kürt ve Kürdistan meselesini çözmek değil, onun sonuçlarını ortadan kaldırmaktır. Kürt tarafının da, bu oyunu bozabilecek talepleri yok.”

 

PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, “çözüm süreci”ndeki tek kazanımın “kan dökülmemesi” olduğunun altını çizerek, hükümetin zaman kazanmaya çalıştığını, Kürtler’in temel insani taleplerini görmezden geldiğini ifade etti.

 

Özçelik, Öcalan ile 2 yıldır yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkmadığını belirterek, şunları söyledi:

 

“Hükümet öncelikle Kürtler’in ulusal varlığını anayasal güvenceye kavuşturmalı. Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Cezaevindeki, dağdaki bütün insanlar özgürce evlerine dönebilmeli, siyaset yapabilmelidir. ‘Silahı bırak şunu vereceğim’ demek, Kürt milletine hakarettir. Devletin çözümden anladığı PKK’ye silah bıraktırmaktır.”

 

Türkiye’de 40 bin kişinin yaşamını yitirmesine neden olan şiddetli silahlı çatışmalar, 2013 yılında başlayan “çözüm süreci” ile sona erdi. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı konuşmada, “Kürt sorunu benim sorunumdur” demesi ile startı verilen süreçte, geçen yıl İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmeler başladı.

 

Zaman zaman gelgitler ve karşılıklı restleşmelerin yaşandığı süreçte, 6-7 Ekim olaylarında hükümet, HDP’yi halkı sokağa teşvik etmekle suçlamış, bu nedenle Öcalan ile görüşmeleri askıya almıştı.

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli