Dersim (Rûdaw) – 1993-94 yıllarında köylerinin yakılmasının ardından yıllar sonra yeniden köylerine dönen Dersimliler, 28 yıldır elektriksiz yaşam mücadelesi veriyor. Köyleri yakılan vatandaşlar, “Devlet önce bizimle barışmalıdır” diyor.
Dersim'in birçok bölgesinde olduğu gibi Ovacık (Pulur) ilçesinde de 1993-94 yılları arasında, PKK ile TSK arasındaki çatışmalar gerekçe gösterilerek birçok köy yakıldı. Köy sakinleri evlerini terk etmek zorunda kaldı ve başta ilçe merkezi olmak üzere büyükşehirlere ve Avrupa’ya göç etti. Bu durum, ciddi travmalara yol açtı.
Köylerine dönüp yakılan evlerini yeniden inşa ettiler
2012 sonrasında yaşanan gelişmelerin ardından, Ovacık (Pulur) ilçesine bağlı ve uzun yıllar yasak bölge ilan edildiği için insan girişine kapatılan Hawaçor (Yenikonak) bölgesindeki köylerine dönen vatandaşlar, yakılan ve yıkılan evlerinin yerine yeni evler inşa etmeye başladı.
Hayvancılık başta olmak üzere tarım alanında üretime yönelen 17 aile, elektriksiz, susuz ve bozuk yolların olduğu zorlu koşullarda köylerinde yaşamaya çalışıyor.
Yiyeceklerini çeşmelerde muhafaza ediyorlar
Elektrik olmadığı için enerji ihtiyaçlarını güneş panelleriyle karşılamaya çalışan vatandaşlar, yiyeceklerini bozulmaması için çeşmelerde muhafaza etmek zorunda kalıyor. Hayatlarının her geçen gün daha da zorlaştığını belirtiyorlar.
.jpg)
"28 yıldır köylerimiz elektriksiz"
İlk kez 1983 yılında elektrik verilen Hawaçor bölgesindeki köyler, yıllar sonra döndüklerinde elektriksiz haldeydi. Defalarca yetkili kurumlara başvurarak başta elektrik olmak üzere ulaşım sorunlarının çözülmesini talep eden vatandaşlar, bu başvurularına rağmen herhangi bir ilerleme sağlanmamasının, yaşadıkları travmaları derinleştirdiğini söylüyor. 28 yıldır köylerinin elektriksiz olduğunu ifade eden vatandaşlar, yetkililerin bu sorunu artık çözmesi gerektiğini dile getiriyor.
"Yaraların sarılması için devlet bizimle de barışmalı"
PKK’nin silah bırakmasını ve barış ortamının oluşmasını olumlu karşılayan vatandaşlar, 1993-94 yıllarında köy boşaltmalarında mağdur edilen insanların da bu sürece dahil edilmesi gerektiğini düşünüyor. Yaşadıkları ağır mağduriyetlerin giderilmesiyle barış sürecinin kalıcı olabileceğine inanıyorlar. Bu nedenle, devletin kendileriyle de barışması gerektiğini ifade ediyorlar.
"Köyümüze döndük ama hizmet alamıyoruz"
1994 yılında köyü boşaltıldıktan sonra metropollere göç etmek zorunda kalan ve yıllar sonra köyüne dönerek ev yapan Yusuf Canpolat şöyle konuştu:
“1994’te köy boşaltıldı. İki köy kaldı, iki yıl sonra onlar da gitti. Devlet burada kimseyi bırakmadı, köyler yakıldı. Kim tarafından yakıldığını bilmiyorum. Terör bittikten sonra geri geldim, ev yaptım. Diğer komşular da geldi, onlar da ev yaptı. Ama ne yolumuz var ne de elektriğimiz. Dernek olarak Kaymakamlık ve Valiliğe başvurduk. Elektrik bizim için çok ciddi bir sorun, hâlâ çözülmedi.”
"Yıllarca kimliğimizden dolayı iyi muamele görmedik"
Süleyman Hayıroğlu da şunları söyledi:
“Bu çağda yaşıyoruz ama köyümüzde 28 yıldır elektrik yok. Eskiden vardı ama köy boşaltıldıktan sonra kesildi. Elektrik olmayınca burada yaşamak mümkün değil. Devlet bize, Kırmanc (Kürt) olduğumuz için yıllarca iyi davranmadı. Şimdi barış diyorlar. Ama önce bizimle barışın, bu toplumla barışın ki biz de barışı anlayalım, destekleyelim ve güzel bir ortam oluşsun.”
.png)
"Yetkililerden sorunlarımızı çözmelerini bekliyoruz"
Uzun yıllar sonra köyüne dönen kadınlar, elektriksizlik nedeniyle en çok sıkıntı çekenler arasında. Kurumların yıllardır köye elektrik getirmemek için bahaneler ürettiğini belirten vatandaşlar, artık çözüm bekliyor.
Gule Hayıroğlu, “Elektrik olmadığı zaman köyde yaşamak çok zor. Ürünlerimizi saklayamıyoruz çünkü dolaplar çalışmıyor, bu yüzden hepsi bozuluyor” dedi.
Ali Hayıroğlu ise şunları söyledi:
“2015 yılında burada ev yaptım ama o günden beri elektrik yok. Dere suyunu içiyoruz. Devlet bize hizmet getirmiyor. 1983’te, Turgut Özal döneminde telefon, elektrik gibi hizmetler geldi. O zaman da Türkiye Cumhuriyeti’ydi, şimdi değil mi? O zaman hizmet geldi, şimdi neden getirilmiyor?”
Gülteci Hayırlı da şöyle konuştu:
“Ne diyeyim, biz hayvancılık ve arıcılık yapıyoruz. Geçimimizi böyle sağlıyoruz ve köyümüzde yaşamak istiyoruz. Elektrik yok. Olsa kalmak istiyorum. 20 yıldır elektriğimiz yok. Hangi kuruma gittiysek ya proje yok diyorlar ya da ödenek yok. Her yere ödenek var da bize mi yok?”
.jpg)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın