Fotoğraf: ANKA
Diyarbakır (Rûdaw) - 8 yaşındaki Narin Güran, öldürülüşünün birinci yıl dönümünde Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'ndeki mezarı başında anıldı.
Küçük kızı anmak isteyen ziyaretçilerin akınına uğrayan mahallede konuşan baba Arif Güran, ailesinin maruz kaldığı sosyal medya linçini eleştirdi.
Kızının öldürüldüğü günden bu yana acısının hiç dinmediğini belirten Arif Güran, "8 yaşındaki kızım vahşice katledildi. Tavşantepe'ye hiç gelmeyen insanlar binlerce yorum yaparak bir aileyi katil saydılar. Eğer katil bu aile ise bu ailenin kökünü bitirin. Eğer katil aile değilse bu zulmü de bitirin artık" diye konuştu.
"Sadece daraltılmış baz çalışmalarıyla ailemi yok ettiniz"
Bir yılın nasıl geçtiğini anlayamadığını ifade eden Güran, medyada ve sosyal medyada ailesine yönelik yapılan yorumları sert bir dille eleştirdi. "Bir yıl geçti, acım hala ilk günkü gibi devam ediyor. Bugün burada Tavşantepe'de bir zulüm var. Medyada taraf alarak konuşuldu. Türkiye'deki bütün topluma sesleniyorum, bu zulme sessiz kalmayın" dedi.
Güran, soruşturma sürecinde kullanılan delilleri de sorguladı: "Hangi delille, hangi tespitle, hangi yargılamayla bu cezalar verildi? Sadece çıkarılan bir daraltılmış baz çalışmalarıyla benim ailemi yok ettiniz. Bugün çıkan raporlarda Salim Güran'ın telefonu kollukta silindiği tespitlidir. Bugün çıkan delil ve tespitlerde Nevzat Bahtiyar'ın telefonunun kollukta silindiği tespitlidir. Bu art niyet nedir?"
"Adalet nöbetine başlayacağım"
Konuşmasını Kürtçe sürdüren Arif Güran, adalet arayışında kararlılığını vurguladı: "Adalet nöbetine başlayacağım. Keşke şu an, bu dakika ve bu saniye ben de ölsem ki bu ızdıraptan, bu işkenceden artık kurtulsam."
Adalet Bakanı'na da seslenen Güran, "Sayın Adalet Bakanı, baz dediğiniz ucube benim ailemi yok etti. Nevzat benim kızımı öldürdü ve Sayın Adalet Bakanı da benim ailemi diri diri mezara gömdü" ifadelerini kullandı.
"Gerçek bir yargılama istiyoruz"
Yargılama sürecini de eleştiren Güran, "Bu 12 klasör 19 klasör oldu. 19 klasör Yargıtay Savcılığında 19 günde okunup, karar verilip onaylandı. Bugün 19 klasör 19 günde nasıl bitiyor? Biz gerçek bir yargılama istiyoruz. Kayırma istemiyoruz" diye konuştu.
Bölgenin örf ve adetlerine de değinen Güran, "Bu bölgede herkes biliyor ki namus insanların kırmızı çizgisidir. İftiralarla, namussuzlukla attığınız iftiralar bu bölgedeki bütün insanlar bizden geri çekildi" dedi.
"Toplum nezdinde Güran ailesini yok ettiniz"
Sosyal medya linçine de değinen Güran, devlet yetkililerinin tutumunu eleştirdi: "Devlet yetkilileri çıkıp direkt bu aile üzerinde konuştukları zaman tabii ki sosyal medyada onlar da konuşur. Devlet yetkilileri buraya, bu mezara geldiği zaman aileye baş sağlığı dilemediği zaman tabii ki toplum da bu aileyi kınar."
"Toplum nezdinde Güran ailesini yok ettiniz. Eğer Güran ailesi yapmışsa yok olsun. Yapmadıysa bunun vebalini kim verecek? Bugün o annenin cezaevindeki vebalini kim verecek?" diye soran Güran, mücadelesini sürdüreceğini belirtti: "Biz unutmayacağız, mücadele edeceğiz. Ölene kadar mücadele edeceğiz."
Güran, konuşmasının sonunda "Bu sadece Narin Güran meselesi değil. Bu Kürtlerin bir meselesidir. Narin Güran ailesi Kürt'tür. Zulme alkış çalmayın" diye sözlerini tamamladı.
Ne olmuştu?
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde yaşayan 6 çocuklu Güran ailesinin 8 yaşındaki kızı Narin, 21 Ağustos 2024 günü saat 13.50'de camideki Kur'an kursuna gitmek için evden çıktı. Aynı gün son olarak saat 18.47'de görülen Narin'den bir daha haber alınamadı.
Ailenin ihbarı üzerine başlatılan arama çalışmalarına jandarma ve polis özel harekat timleri, JASAT, İstihbarat Şube Müdürlüğü, köpek iz takip timi ve su altı arama kurtarma timleri katıldı. Yaklaşık 2 bin personelle 19 gün süren arama çalışmalarının ardından 8 Eylül'de Narin'in cansız bedeni Tavşantepe Mahallesi'ne 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi'nde bulundu.
Soruşturma sonucunda açılan davada Narin'in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran'a "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Narin'in cesedini dereye taşıyan komşu Nevzat Bahtiyar ise "suç delillerini yok etme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İkinci davada ise 6'sı tutuklu, 3'ü suça sürüklenen çocuk olmak üzere 15 kişi "suçluyu kayırma" suçundan yargılandı ve 1 yıldan 3 yıl 5 aya kadar değişen sürelerde hapis cezası aldı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın