Erdoğan: Terör örgütleriyle masaya oturmayız
Haber Merkezi- Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye'nin başlattığı harekatı protesto amacıyla konuşma yapmaktan vazgeçenlerin demokrasiyi hazmedemediklerini düşünüyorum ve terör örgütlerine de destek verdiklerini düşünüyorum” dedi.
Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde "Küreselleşmenin Krizi: Riskler ve Fırsatlar" ana temasıyla düzenlenen TRT World Forum 2019'da konuştu.
Erdoğan, “Tüm Batı teröristlerin yanında yer aldı ve hepsi birlikte bize saldırdılar. NATO ülkeleri dahil .AB ülkeleri dahil . Hepsi. Hani siz teröre karşıydınız? Ne zamandan beri siz terörle beraber hareket etmeye başladınız? Bu terör örgütleri NATO'ya üye oldu da bizim mi haberimiz olmadı? Bu nasıl bir iştir?”diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Küresel düzeyde bunalımların yaşandığı böylesi bir dönemde meseleleri bir araya gelerek konuşabilmeyi ve çözüm önerileri üretebilmeyi gerçekten önemsiyorum. Daha önce katılacaklarını bildirdikleri halde Barış Pınarı Harekatı'nı gerekçe göstererek programlarını iptal edenler aslında bu büyük fırsatı kaçırmışlardır. Türkiye'nin başlattığı harekatı protesto amacıyla konuşma yapmaktan vazgeçenlerin demokrasiyi hazmedemediklerini düşünüyorum ve terör örgütlerine de destek verdiklerini düşünüyorum. Bu tiplerin teröre karşı olduklarını hiçbir yerde anlatmalarına gerek yok.
Dünya aşağı yuları her asırda köklü değişim yaşıyor. Bu değişimin bir kısmında adaletsizlikler, zulümler, diğer tarafta da yeni bir düzen var. Kavganın odağında hala bu coğrafya var ister istemez gündemde hep ülkemiz var. 1. Dünya Savaşından sonra kurulmaya çalışılan Yeni Dünya düzeninde Türk milletine yer verilmemiştir. Lozan Anlaşması kabul edeceklerimizin asgarisini oluşturuyordu.
Sınırları telle kanla değil de masa başında cetvelle çizilerek oluşturulan devletlerin hiçbir zaman gerçek devlet olamayacağı ortaya çıkmıştır. Bağımsızlığını ve kalkınmasını kendi iradesiyle yapan Türkiye ve birkaç ülke dışındakiler mutsuz ve sıkıntılıdır.
Biz sahip olduğumuz her şeyin bedelini fazlasıyla ödedik, hala ödemeye devam ediyoruz. Türkiye'nin hiçbir ülkenin topraklarında ve milletin çıkarlarında gözü yoktur, bu böyle bilinsin. Böyle bir ithamı kendimize yapılmış en büyük hakaret sayarız. Geçmişinde ne sömürge ne katliam ne yıkım ayıbı olmayan bir milletin başka bir gayesi olamaz.Herkes Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'da ve Afrika'da başka niyetlerle at koşturuyor olabilir ama biz kardeşlerimiz için oradayız. Biz zalime zalim demeye haksızlığa haksızlık demeye ve zulme zulüm demeye devam edeceğiz.
Biz terör örgütleriyle masaya oturmadık, oturmayacağız. Kuzey Suriye'de 30 bin TIR araç gereç buraya sokuluyorsa ben dünyanın en güçlüsüyüm diyenler bunu ne ile izah edecek? Bu demokrasinin uluslararası siyasetin neresinde yazıyor? Söylesinler.
Küreselleşmeyi yok saymak yerine insanlığı daha iyi bir geleceğe getirmenin manivelası olarak kullanmalıyız.
Tüm ülkeler ve toplumlar kendi geleceklerini tehdit altına sokuyor demektir. Tüm Batı teröristlerin yanında yer aldı ve hepsi birlikte bize saldırdılar. NATO ülkeleri dahil. AB ülkeleri dahil. Hepsi. Hani siz teröre karşıydınız? Ne zamandan beri siz terörle beraber hareket etmeye başladınız? Bu terör örgütleri NATO'ya üye oldu da bizim mi haberimiz olmadı? Bu nasıl bir iştir? Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır? Burada hep birlikte samimi olarak teröre karşı olanlar bunun ispatını yapmak zorundadır. Hangi uluslararası terör toplantısına girersek önce bunun hesabını sorun. Sizi biz tanırız deyin. Teröristlerle nasıl yan yana olduğunuzu dirsek temasında olduğunuzu biliyoruz deyin. Uluslararası camiada hesaba çekin.
Türkiye sadece bölgesinde değil dünyanın dört bir yanında sorumluluğunu yerine getirmek için şartları zorluyor. BM'de tüm ülkelerin daimi üye olabileceği yeni reformu hayata geçirebilmeliyiz. Dünya Birinci Dünya Savaşı sonrası dünya değil. Öyleyse bu reformu yapmak lazım.
Bizi terör örgütlerinin kalemşörlerinden değil, bizden dinleyin bizden. Biz bunu istiyoruz. Bizi yeminli Türkiye düşmanlarının söyledikleriyle değerlendirmek yerine gelip burada neler yaşandığına bakın. Filtreleriniz bir kenara bırakın, açık, şeffaf, hasbi olun.
120 saatin büyük bir bölümü sona erdi. Yarın bizim Rusya seyahatimiz var. Bu seyahatte sayın Putin'le bu süreci ele alacak ondan sonra da atılması gereken adımları inşallah atmış olacağız.
Ülkemizin tespitlerine, endişelerine, temennilerine, tekliflerine, yaptıklarına karşı çıkanlardan tek bir isteğimiz var. Bizi, terör örgütlerinin kalemşorlarından değil, bizden dinleyin, bizden. Biz bunu istiyoruz. Bizi, yeminli Türkiye düşmanlarının söyledikleriyle değerlendirmek yerine, gelip burada neler yaşandığına bakın. Bizi dinlerken de tarihi ve siyasi bağnazlıkların ürünü o filtreleriniz var ya, onları bir kenara bırakın, açık, şeffaf, hasbi olun. İşte o zaman birlikte yapabileceğimiz çok şey bulunduğunu göreceksiniz. Bu tür tartışma platformları, karşılıklı olarak birbirimize kulak verebilmemiz bakımından önemli fırsatlardır. Kendi ülkelerinin fikir liderleri, ufuk açıcıları, siyaset yapıcıları, toplumsal vicdanın ve sağduyunun temsilcileri olarak gördüğüm siz değerli katılımcılara, buna imkan verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
Bildiğiniz gibi 120 saatlik şu anda bir ara durumu var. Dolayısıyla bu 120 saatin artık büyük bir bölümü sona erdi. Şimdi yarın bizim Rusya, Soçi seyahatimiz var. Bu seyahatte Sayın Putin ile bu süreci ele alacak, ondan sonra da atılması gereken adımları inşallah atmış olacağız.”