Haber Merkezi - DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, 2026 yılı bütçesinin neoliberal bir karaktere sahip olduğunu, bu anlayışla hiçbir yapısal sorunun çözümünün mümkün olmadığını söyledi.
2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde, DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, bütçenin tümü üzerinde partisi adına söz aldı.
Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Temelli, enflasyonla mücadele performansının bile bütçenin ne kadar "kifayetsiz" olduğunu gösterdiğini söyledi. Temelli, şöyle konuştu:
"Bütün dünyada enflasyon rekoru bizde. OECD, AB üyesi ülkelerle karşılaştırdığımızda Türkiye'de ciddi bir hayat pahalılığı var. Enflasyon devam ediyor. Enflasyon bir yanıyla da gizli vergilemedir. Yani enflasyon sadece mali tabloları bozmakla kalmaz, bu gizli vergileme nedeniyle de halkın üzerine yeni yükler getirir. Bir taraftan hayat pahalılığı, bir taraftan enflasyon vergilemesi. Yani bu fiyat istikrarsızlığı aslında halkın katlandığı büyük bir yük. Enflasyon sermaye için kardır. Sermaye enflasyonu sever. Bakmayın 'istikrar istiyoruz' diye konuşmalarına. Enflasyonu severler çünkü karlarına kar katıyorlar. Kar artışlarına baktığınızda bunu görmeniz mümkün."
Türkiye'deki vergi sistemini de eleştiren Temelli, halkın üzerindeki vergi yükü arttıkça adaletsizliğin de büyüdüğünü, vergi yapısında değişim yapılmadığını, dolaylı vergilerin payıyla dolaysız vergilerin payı karşılaştırıldığında yapısal sorunların neden çözülmediğinin ortaya çıktığını belirtti.
“Ortalama ücretler bile asgari ücretin etrafında dolaşıyor”
DEM Parti Grup Başkanvekili Temelli, hükümetin açıkladığı büyüme rakamlarına değinerek, şu ifadeleri kullandı:
"Büyüyor muyuz? Büyüyoruz, bunu inkar etmek mümkün değil. Kişi başına milli gelirin neredeyse 18 bin dolara ulaştığını söylediniz, bu da doğru. Peki, her büyüme iyi bir büyüme mi? Eğer bu büyüme sağlıklı bir gelişmeye vesile olsaydı, beraberinde bu yapısal sorunları çözerdi. Büyüdük, kişi başına geliri 18 bin dolara getirdik. Ücretler ne oldu? Ortalama ücretler bile asgari ücretin etrafında dolaşıyor ve asgari ücret açlık sınırında."
Tarımda küçülmeye bağlı yoksulluğun ortaya çıktığını ifade eden Temelli, bu koşullarda çiftçilik yapmanın anlamını yitirdiğini, çiftçilerin, sorunlarının çözülmesi gerekirken, daha çok borçlandırıldığını, bunun da şehirlere fiyat artışı ve gıda yoksulluğu şeklinde yansıdığını öne sürdü.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın