Haber Merkezi – PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 1997 yılında Lübnan’ın Bar Elias kentinde gazeteci Fatih Altaylı’ya verdiği röportajın yaklaşık 30 dakikalık ilk bölümü yayımlandı.
Röportaj, 28 yıl önce çekildiği dönemde Terörle Mücadele Kanunu’nun 8. ve 30. maddeleri gerekçe gösterilerek yayınlanması engellenmişti.
Altaylı o dönem Kanal D’de çalışıyordu.
5 Eylül 2023’te katıldığı Flu TV programında röportaja dair ayrıntı veren Altaylı, İlker Canikligil’e görüşmenin neden yayınlanmadığını “Terörle Mücadele Kanunu’nun 8. ve 30. maddelerinden dolayı eğer yayınlansaydı kanal kapatılacaktı” ifadeleriyle açıklamıştı.
Röportaj Özgür Düşünceler adlı sitede yayımlandı.
30 dakikalık röportajda Öcalan, 1996’da meydana gelen Susurluk kazasını Türkiye tarihinin önemli bir kırılma noktası olarak değerlendiriyor.
Öcalan “devlet içinde çeteleşme ve uyuşturucu bağlantıları” olduğunu savunuyor ve “devlet içinde devlet” benzetmesini kullanarak “Türkiye tarihindeki çok bazı önemli vakalar vardır. İşte 31 Mart vakası, daha da geriye gidersek Osmanlı tarihinde benzer Alemdar Mustafa Paşa vakaları gibi çok kötü bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirmek istiyorum” ifadelerini kullanıyor.
“Türkiyemizi sevelim, Kürtleri de kurtaralım”
1990’lı yıllarda yaşanan köy boşaltmaları, faili meçhul cinayetler ve bunun toplumsal sonuçlarına ilişkin iddialarda bulunan Öcalan, “devlet ve çeşitli parti-siyasi aktörlerin süreçteki rollerini” anlatıyor.
Çözüme yönelik konuşan Öcalan “Engel PKK değil. İngiltere Başbakanı ‘IRA silahları sustursun biz her türlüğü diyaloğa açığız’ diyor. Şimdiden ilan ediyorum. Yeter ki diyalog olsun, biz yarın bütün silahları susturalım” değerlendirmelerinde bulunuyor.
Öcalan, “Siyasilerde karar gücü yok. İsterdim ki karşımda Mustafa Kemal olsun. Beni öldürsün ama karar gücü olsun. Şimdi herkes topu birbirine atıyor. Karar gücü yok. Kimi diyor milli güvenlik sorunu, kimi diyor hükümet, kimi diyor parlamento, şimdi de çeteler çıktı. Karar gücü yok. Türkiyemizi sevelim diyorum. Türkiyemizi kurtaralım gerçekten. Kürtleri de kurtaralım” diyor.
“Dicle, Fırat kıyılarında tarihte olduğu gibi cennet yaratılabilir”
Bölge kentlerine ilişkin konuşan Öcalan şu tespitlerde bulunuyor:
“Bugün Güneydoğu harabe halinde. Bugün Dicle, Fırat kıyılarında tarihte olduğu gibi cennet yaratılabilir. Bu savaş gücünü biz bir günde yaşam gücüne, ekonominin geliştirilme gücüne dönüştürmek istiyoruz.
Cizre niye öyle harap olsun? Güzel bir Kürt sarayı, kültürel merkez yapacağım. Ben Fırat kıyılarında, Dicle kıyılarında, Cizre ve Botan'da bir güzellik yaratmak istiyorum.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın