'Ermeni soykırımı'nı hangi ülkeler resmen tanıyor?

Haber Merkezi – 1915 olayları 31 ülkede tarafından "Ermeni Soykırımı" olarak tanınıyor. Türkiye bugün “soykırım” sözcüğüne karşı geliyor ancak Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde, 24 Nisan 2014 arifesinde Ermenice dahil dokuz dilde yayınladığı taziye mesajı Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilki ifade ediyor.

“1915 Olayları”, Osmanlı yönetiminin Ermenilere karşı gerçekleştirdiği ve kimi kaynaklara göre tehcir ve katliamlar sonucunda 800 bin ile 1,8 milyon Ermeni'nin hayatına mal olan olayların adıdır.

Olayların başlangıç tarihi çoğunlukla 250 Ermeni aydının ve komite liderinin Osmanlı tarafından İstanbul'dan Ankara'ya sürüldüğü ve çoğunun öldürüldüğü 24 Nisan 1915 ile ilişkilendiriliyor.

Yapılan katliamların Ermenileri ortadan kaldırmak için düzenli bir şekilde gerçekleştiğini öne süren bazı tarihçiler, ölümleri ilk modern soykırımlardan biri olarak kabul ediyor.

Resmi olarak tanıyan ülkeler

Türkiye’nin 1915 Olayları diye tanımladığı ve Osmanlı İmparatorluğu’undaki yüz binlerce Ermeni’nin zorunlu göçe tabi tutulmasını bu güne kadar 31 ülke resmen "soykırım" olarak kabul ediyor.

Bu ülkeler şunlar:

Almanya, Arjantin, Avusturya, Belçika, Bolivya, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Şili, Kıbrıs Rum Yönetimi, Çekya, Ermenistan, Fransa, Yunanistan, İtalya, Libya, Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Hollanda, Paraguay, Polonya, Portekiz, Rusya, Slovakya, İsveç, İsviçre, Suriye, Vatikan, Venezuela, Uruguay.

Günümüzde İsviçre'de “Ermeni Soykırımını” reddetmek suçtur.

Birleşik Krallık'ın parçaları olan Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda da tanıyor ancak İngiltere henüz bu yönde resmi bir açıklama yapmadı.

İspanya'da da Bask Parlamentosu soykırım olarak tanımlayan bir deklarasyon yayımladı. Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaleti de 1915 olaylarını soykırım olarak kabul ediyor.

ABD'de Senato 2019 yılında, 1915 olaylarını oy birliğiyle soykırım olarak kabul ettiğini açıklamış, ancak Donald Trump yönetimi, 1915 olaylarını "soykırım" olarak görmediklerini ilan etmişti.

ABD tarihinde bu ifadeyi en son 1981 yılında eski Başkan Ronald Reagan kullanmıştı. Daha sonra Obama ve Joe Biden da bu sözcüğü kullandı.

Türkiye “soykırımı” kabul etmiyor

Ancak Osmanlı İmparatorluğu'ndan sonra gelen devlet olan Türkiye Cumhuriyeti, “soykırım” sözcüğünün yaşanan olayları tanımlamak için doğru terim olmadığını savunarak bu sözcüğün kullanılmasını reddediyor.

Ankara, tarihteki olayların araştırılması ve hakikatlerin ortaya çıkartılmasının tarihçilere bırakılması gerektiğini, meselenin “siyasete alet edilmemesi gerektiğini” savunuyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Nisan 2021’de bu konuda yaptığı açıklamada, “Yıllardır dile getirilen Ermeni iddiaları konusunda ortak bir tarih komisyonu kurulması teklifimize hala bir cevap alamadık. Kendi arşivlerimizi tamamen bu komisyona açma taahhüdünde bulunduk ama muhataplarımızdan yine ses çıkmadı” açıklamasını yapmıştı.

İlk taziye mesajı

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk olarak 24 Nisan 2014 arifesinde Başbakanlık tarafından Ermenice dahil dokuz dilde bir taziye mesajı yayınlandı.

"Ermeni vatandaşlarımız ve dünyadaki tüm Ermeniler için özel bir anlam taşıyan 24 Nisan, tarihi bir meseleye ilişkin düşüncelerin özgürce paylaşılması için değerli bir fırsat sunmaktadır” diye başlayan mesajda, şu ifadelere yer verilmişti:

“ Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarının hangi din ve etnik kökenden olursa olsun, Türk, Kürt, Arap, Ermeni ve diğer milyonlarca Osmanlı vatandaşı için acılarla dolu zor bir dönem olduğu yadsınamaz. Adil bir insani ve vicdani duruş, din ve etnik köken gözetmeden bu dönemde yaşanmış tüm acıları anlamayı gerekli kılar.

Türkiye'de 1915 olaylarına ilişkin farklı görüş ve düşüncelerin serbestçe ifade edilmesi; çoğulcu bir bakış açısının, demokrasi kültürünün ve çağdaşlığın gereğidir.

Her din ve milletten milyonlarca insanın hayatını kaybettiği I. Dünya Savaşı esnasında, tehcir gibi gayr-ı insani sonuçlar doğuran hadiselerin yaşanmış olması, Türkler ile Ermeniler arasında duygudaşlık kurulmasına ve karşılıklı insani tutum ve davranışlar sergilenmesine engel olmamalıdır.

Kadim ve eşsiz bir coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklere sahip halklarının, geçmişlerini olgunlukla konuşabileceklerine, kayıplarını kendilerine yakışır yöntemlerle ve birlikte anacaklarına dair umut ve inançla, 20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz.”