Ercüment Akdeniz: Adli mahkumların büyük kısmı, ‘Barış olacak mı, af çıkacak mı?’ diye soruyor
İstanbul (Rûdaw) - Halkların Demokratik Kongresi (HDK) davası kapsamında 8 ay tutukluluğunun ardından serbest bırakılan gazeteci Ercüment Akdeniz, Rûdaw muhabiri Ömer Sönmez’e konuştu. Akdeniz, cezaevinden çıkış sürecini, içerideki gözlemlerini ve Türkiye’deki barış sürecine dair değerlendirmelerini paylaştı.
22 Şubat’ta tutuklanan ve 8 ay sonra serbest kalan Akdeniz, kararın gecikmiş bir tahliye olduğunu belirterek, “Aslında birinci duruşmada tahliyeyi bekliyorduk. Çünkü iddianame çok zayıf, maddi dayanaklardan yoksun ve amatörce hazırlanmıştı. Ancak adli tatile denk geldiği için o dönemde bir karar çıkmadı. 8 ay sonunda tahliye aldık, bu gecikmiş ama olumlu bir karar,” dedi.
“Kamuoyundan olağanüstü bir dayanışma gördüm”
Cezaevi sürecinde kamuoyundan büyük bir destek gördüğünü ifade eden Akdeniz, “Gerçekten olağanüstü bir ilgi, sahiplenme ve dayanışma vardı. Bu bizi içeride çok güçlü tuttu. Okumaya, araştırmaya, üretmeye devam ettim. Bu dayanışma, Türkiye’nin geleceği adına bir umut oldu,” ifadelerini kullandı.
“Cezaevlerinde barış ve af beklentisi çok güçlü”
Cezaevindeki mahkumların genel ruh haline dair de gözlemlerini paylaşan Akdeniz, Türkiye genelinde yaklaşık 420 bin mahpusun bulunduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Adli mahkumların büyük kısmı, ‘Barış olacak mı, af çıkacak mı?’ diye soruyor. Bu beklenti çok yaygın. Milyonlarca insan gözünü barış sürecine ve olası bir affa çevirmiş durumda. Bu, cezaevlerinin sosyolojisinde açıkça görülüyor.”
“Çözüm süreci zor ama umut verici bir seyir izliyor”
8 aylık tutukluluğun ardından çözüm sürecine dair değerlendirmelerde bulunan Akdeniz, sürecin zor ama umut verici bir yönde ilerlediğini söyledi:
“Çatışma ve çözüm süreçleri dünyanın her yerinde zorlu olur. Türkiye’de de kendine özgü bir model deneniyor. Aksamalar, duraklamalar olacaktır ama genel gidişatın olumlu olacağına inanıyorum. Tahliye kararlarında ve yeni tutuklamaların azalmasında bir esneme görülüyor. Bu da bir niyetin varlığına işaret ediyor.”
“HDK devletin en üst katında yer buluyorken biz neden yargılanıyoruz?”
Kendi davasına da değinen Akdeniz şöyle devam etti:
“Ben Halkların Demokratik Kongresi içinde herhangi bir görev almadım ama 60 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. HDK’nin eş sözcüsü geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulu’na katıldı, Meclis Başkanı’nın resepsiyonunda Sayın Cumhurbaşkanı ve Meral Danış Beştaş birlikte fotoğraf verdiler. Bunlar barış adına olumlu adımlar. HDK devletin en üst katında yer buluyorken biz neden hâlâ yargılanıyoruz sorusu doğal olarak ortaya çıkıyor.”
Akdeniz, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Toplumun normalleşmesi ve barışın toplumsallaşması gerekiyor. Bu hem gazeteciler hem siyasetçiler hem de tüm yurttaşlar için ortak bir sorumluluk.”