Erbil (Rûdaw) - Türkiye ile Irak arasındaki ilişkiler son dönemde hem ekonomik hem de güvenlik alanlarında ivme kazandığına dikkat çeken Gazeteci Mehmet Alaca, Hakan Fidan’ın Irak ziyaretinin ana gündem maddesinin Suriye meselesi olduğunu söyledi.
Irak-Türkiye ilişkileri Uzmanı Gazeteci Mehmet Alaca Rûdaw TV’nin 16:00 bültenine konuk oldu.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Bağdat ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gazeteci Mehmet Alaca, “Bildiğiniz üzere Türkiye ile Irak ilişkileri Sudani hükümeti ile birlikte hem güvenlik alanında hem ekonomi alanında hem de siyasi ilişkiler noktasında ciddi bir ivme kazandı, güçlü bir hal almaya başladı. Tabii Hakan Fidan'ın bu ani ziyareti akıllara çeşitli soru işaretleri getiriyor. Dün Duhok'ta PKK saldırısında iki Irak sınır muhafızının hayatını kaybetmesinin ardından gelmesi zaten kendi içinde bir ilginçlik barındırıyor. Çünkü biliyorsunuz Türkiye uzun süredir PKK'nın tamamen bitirilmesi konusunda Irak toprakları içerisinde dışlı operasyonlar yürütüyor” dedi.
Ankara yönetiminin son dönemlerde PKK meselesinde Bağdat'la bir dirsek temasında olduğuna işaret eden Alaca, “Bu görüşmelerde öne çıkan en kritik konulardan biri PKK ile mücadele idi. Biliyorsunuz Irak, geçen yıl Türkiye'nin taleplerinin ardından PKK'yı yasaklı örgüt listesine almıştı. Türkiye bu konuda memnuniyetini bildirdi ancak düzenli olarak PKK'nın terör örgütü listesine alınması konusunda da Bağdat'a taleplerde bulunuyor. Türkiye ile Bağdat ilişkileri oldukça güçlü. Ekonomik ilişkiler, bugün Hakan Fidan'ın da basın toplantısında belirttiği üzere 20 milyar dolara ulaşmış vaziyette. Ancak Türkiye, bütün ilişkilerin zarar görmesi pahasına PKK ile mücadeleyi sürdüreceğini her fırsatta bildiriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Bağdat yönetiminin PKK’yi bir tehdit olarak görmeye başladığını ifade eden Alaca, “Bu konuda anladığımız kadarıyla Bağdat'la bir anlayış birliğine de erişiliyor. Çünkü PKK artık sadece Türkiye ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi için değil, Bağdat açısından da bir soruna dönüştü. Bağdat, kendi içerisindeki hem güvenlik sorunları hem de siyasi istikrar meselesi konusunda PKK'nın artık bir tehdit olduğunun bilincinde” diye ekledi.
Ana gündem Suriye meselesi
Alaca’ya göre Hakan Fidan’ın Irak ziyareti ekonomik ve ticari ilişkilerden ziyade söz konusu ‘ani görüşmenin en somut çıktısı, en büyük gündemi Suriye meselesi’ olduğuna dikkat çekti.
Alaca şöyle devam etti:
“Biliyorsunuz 8 Aralık'ta Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte İran açısından Suriye'de oldukça zayıf yeni bir tablo gelişti. İran'ın Suriye'deki etkisi oldukça azaldı ve Suriye'deki yeni düzen Türkiye'nin lehine gelişti. Türkiye'nin dirsek temasında olduğu HTŞ gibi aktörler Suriye'de artık çok daha güçlü.
Suriye'deki hem iç savaşın bitmesi hem yeni hükümetin gelmesi hem de DSG'nin (PKK'nın Suriye kolu YPG'nin) bu süreçteki rolü noktasında Türkiye çeşitli endişeler içerisinde. Özellikle İran'ın Suriye'den çıkarılması sonrası, biliyorsunuz İran'ın Bağdat üzerinde, Irak üzerinde ciddi bir hegemonyası var. Hem siyasal anlamda hem askeri anlamda hem ekonomik anlamda ciddi bir nüfuzu var.
Hali hazırda Bağdat'taki hükümetin İran yanlısı grupların kontrolünde olduğunu da dikkate aldığımızda, Türkiye, Bağdat'ın yeni Şam yönetimiyle ilişkilerinin İran nedeniyle ya da İran etkisiyle zarar göreceğinden endişe ediyor.”
“Bağdat PKK'nın Türkiye ile ilişkilere zarar vermesini istemiyor”
Bağdat yönetiminin yeni dönemde, PKK'nın Türkiye ile ilişkilere zarar vermesini istemediği görüşünde olan Mehmet Alaca, “Bu nedenle ilerleyen süreçte PKK'yı bir şekilde terör örgütü listesine alacak. Çünkü PKK'nın artık önemli oranda Bağdat'ın imajına da zarar verdiğini görüyoruz. Şii milis gruplarıyla olan ilginç ve girift ilişkilerini de dikkate aldığımızda, Bağdat, PKK'nın artık kendisi için bir sorun teşkil etmesini istemeyecek bir döneme gelecek. Bu yakın vadede olur mu emin değilim çünkü biliyorsunuz Suriye bir mesele. İran'ın bu konudaki tutumunun ne olacağını bilmiyoruz. Yeni Trump döneminde İran'a yönelik baskılar artarsa, Irak'ın ve Irak'taki milis güçlerinin bu baskılara karşı pozisyonlarının nasıl olacağını bilmiyoruz. Bunların hepsi bir bütün. Bence Bağdat'ın bu istikrarlı siyasi hali sürerse zaman içerisinde PKK'yı terör örgütü listesine alacak çünkü Ankara'yı gözden çıkarmak istemiyor. Biliyorsunuz hem Kalkınma Yolu'nda ciddi bir dirsek teması var, hem de Türkiye ve Bağdat, PKK'nın ve IŞİD'in Kalkınma Yolu projesine zarar vereceğini düşünüyor. Bu nedenle orta vadede PKK terör örgütü olarak anılabilir” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın