Şişli Belediye Başkanı Şahan’dan, Cem Küçük'e ‘Kent Uzlaşısı’ davası

Haber Merkezi - İş insanı Emrullah Turanlı hakkında dün 500 bin liralık manevi tazminat davası açan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, bugün de bir televizyon programındaki iddiaları nedeniyle Cem Küçük hakkında dava açtı.

"Kent Uzlaşısı" operasyonuyla tutuklandığı için Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde bulunan Şahan, avukatları aracılığıyla mahkemeye başvurdu ve Cem Küçük aleyhine 100 bin lira manevi tazminat talepli dilekçe verdi.

Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, hakkında gündeme getirilen iddialarla ilgili hukuki süreç başlattı. Şahan, dün iş insanı Emrullah Turanlı'nın hakkında kamuoyuna yönelik ‘’asılsız, hakaret’’ içeren ve kişilik haklarını ağır şekilde ihlal eden söylemleri olduğunu gerekçe göstererek 500 bin lira tutarında manevi tazminat talebiyle İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurmuştu.

Açıkça kişilik haklarına saldırı

Şahan bu kez, Cem Küçük aleyhine dava açtı. TGRT Haber’de 26 Nisan 2025 tarihinde yayınlanan “Taksim Meydanı” programında, Cem Küçük tarafından ortaya atılan “PKK’ye para aktarma”, “Brüksel’de örgütle görüşme”, “Örgüte finansman sağlama” ve “DHKP-C ile bağlantılı kişilerle çalıştığı” yönündeki iddialar üzerine, Başkan Şahan adına 100 bin liralık manevi tazminat davası açıldı.

Avukatları Hüseyin Ersöz ve Enes Hikmet Ermaner aracılığıyla Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, söz konusu iddiaların hiçbir somut belgeye dayanmadığı, savcılık dosyasındaki MASAK raporlarında böyle bir suçlamaya yer verilmediği ve soruşturma dosyasının gizliliğini ihlal eder şekilde yayınlarda kullanıldığı belirtildi. Ayrıca, iddiaların merkezindeki Azad Barış ile yapılan kısa süreli telefon görüşmelerinin, herhangi bir suç unsuru taşımadığı, bu kişinin kamuya açık bir siyasetçi olduğu ve hakkında bir sabıka ya da yakalama kararı bulunmadığı da hukuki belgelerle savunuldu.

Dilekçede ayrıca; Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ışığında, “terör örgütüyle ilişkilendirme” gibi ağır suçlamaların yalnızca somut delillerle ispatlanabileceği, aksi durumda bu iddiaların gazetecilik değil, açıkça kişilik haklarına saldırı olduğu belirtildi.