Hınıs’ta 5 bin yıllık ‘Ana Tanrıça’ idolü bulundu
Haber Merkezi - Erzurum'un Hınıs ilçesinde yapılması planlanan höyük kazıları öncesi gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında 5 bin yıllık olduğu değerlendirilen objeler bulundu.
Yüzey araştırmalarında, vücudundaki uzuvları tam olarak işlenmiş halde tunçtan "Ana Tanrıça" idolü de bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen Atatürk Üniversitesi öncülüğünde yürütülen yüzey araştırmalarında ele geçirilen eserler arasında mızrak ucu, ok uçları, seramikler, testiler, tunç, bakır ve taş eserler ile yapımı 5 bin yıllık tarihe sahip olduğu düşünülen objelere rastlandı.
Daha önce farklı bölgelerde yapılan höyük kazılarında şimdiye kadar bulunan eserlerin benzerlerinin yanı sıra yüzey araştırmasında ilk kez rastlanılan eserler de yer aldı.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Doktor Araştırma Görevlisi ve Hınıs Yüzey Araştırması Başkanı Umut Parlıtı, çalışmaların, eşsiz ve bilinmezliklere sahip arkeolojik göstergeleri ortaya çıkardığını söyledi.
“Bu sene ilk kez yüzey araştırmaları yapılmaya başlandı”
Parlıtı, Hınıs yüzey araştırmalarındaki başka bir sahada yapılan çalışmada ise bir adet "razor" denilen kazıyıcı ile maden kalıbına rastlandığını anlattı.
"Bu çalışmalar yaklaşık 10 yıllık bir projedir. Bu sene ilk kez yüzey araştırmaları yapılmaya başlandı. Bölgede devam eden kazı çalışmalarının olduğu diğer höyüklerde de benzeri eserlerin örnekleri var ama Hınıs’ta birçok eser var ve bunların birçoğu ilk kez ele geçirildi. Burayı Muş Ovası ile Erzurum Ovası arasında bir geçiş koridoru olarak tanımlamak mümkün. Yüzey araştırmalarında ayrıca Erken Tunç Çağı’na ait olduğu öngörülen taş heykel ele geçirildi. Bu eserlerle de bölge geçmişinde o döneme ait izlerin var olduğunu ispatlamış olduk."
Parlıtı, yüzey araştırmaları esnasında bulunan "ana tanrıça" objesinin ise 5 bin yıllık geçmişe sahip olduğunu dile getirdi.
Büyük İskender adına bastırılmış dördüncü gümüş sikke…
Ceylan, "Ön yüzünde Herakles başı betimi arka yüzünde ise tanrı Zeus elinde asa ve kartalı ile tahtta oturmuş bir şekilde betimlenmiş. Bulguların sayısının kazılar başlayınca artacağını ve daha farklı objelerin elde edileceğine inanıyoruz" dedi.