Yalova’da öldürülen IŞİD mensuplarının radikalleşme süreci nasıl gelişti?

2 saat önce
Etiketler Yalova IŞİD İsmail Saymaz Radikalleşme
A+ A-

Haber Merkezi - Gazeteci İsmail Saymaz, Yalova’da üç polisin hayatını kaybettiği ve altı IŞİD üyesinin öldürüldüğü çatışmanın perde arkasına dair emniyet ve yargı kayıtlarını içeren bir yazı yayımladı.

Yalova’nın İsmetpaşa Mahallesi’nde önceki gün sabaha karşı saat 02.15’te IŞİD-Horasan (IŞİD-H) yapılanmasına yönelik düzenlenen operasyon, yedi saat süren bir çatışmaya dönüştü.

Terörle Mücadele Şubesi ekiplerine hücre evinden ateş açılmasıyla başlayan olayda, Bursa’dan gelen Özel Harekat ve jandarma ekipleri de müdahaleye katıldı.

Örgüt üyelerinin evdeki kadın ve çocukları kendilerine siper ettiği belirtilen çatışma, sabah saat 09.40’ta sona erdi.

Olayda polis memurları Yasin Koçyiğit, Turgut Külünk ve İlker Pehlivan yaşamını yitirdi, sekiz polis ve bir bekçi ise yaralandı. Evdeki beş kadın ve altı çocuk sağ olarak çıkarılırken, tamamı Türkiye vatandaşı olan altı IŞİD üyesi öldürüldü.

Bitlis Güroymaklı gençlerin radikalleşme süreci

Öldürülen örgüt üyelerinden Zafer Umutlu ve Haşem Sordabak’ın Bitlis’in Güroymak (Norşin) ilçesi nüfusuna kayıtlı oldukları ve Yalova’daki radikal ağlar içerisinde yer aldıkları saptandı. Saymaz’ın aktardığı bilgilere göre, bu grup başlangıçta "Vuslat Grubu" (Ruh-ül Kuran’a Hizmet Vakfı) içerisinde yer alan Kürt gençlerinden oluşuyordu. Ancak daha sonra Halis Bayuncuk’un (Ebu Hanzala) fikirlerinden etkilenerek ayrılan bu grup, Yalova’da "Ahlak Sünnet Dergisi" temsilciliği etrafında toplandı. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanlığı’nın 2023 yılından bu yana takip ettiği bu yapılanmanın, Gürcistan’da yaşayan Amer Onay (Molla Ensarullah) isimli şahıs tarafından yönlendirildiği ve "Horasan Ordusu" saflarına katılmak üzere Pakistan’a gitme arayışında oldukları belirlendi.

“Polisi ve askeri kafir görüyorum"

Hücrenin en dikkat çekici isimlerinden biri olan 1999 doğumlu Zafer Umutlu’nun, çatışmadan kısa bir süre önce sonuçlanan bir IŞİD davasında sanık olduğu ortaya çıktı.

Umutlu’nun mahkeme kayıtlarına geçen ifadelerinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve yöneticilerini "kafir" ve "tağut" olarak nitelendirdiği görüldü. Umutlu’nun savunmasında; devletin İslami kurallara göre yönetilmediğini, laik sistemi savunanların ve bu sisteme bağlılık yemini eden polislerin "kafir" olduğunu, askerlik yapmanın ve oy kullanmanın ise "küfür" sayıldığını açıkça beyan ettiği kaydedildi.

Ancak Yalova 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 21 Ekim 2025’te sonuçlanan davada, Umutlu ve beraberindeki 14 sanığın eylemlerinin "sempati boyutunda" kaldığı gerekçesiyle beraatlerine karar verdi. Bu beraat kararının tebligatı, Umutlu’nun öldürüldüğü operasyon günü adresine ulaştı.

Sordabak ailesinin trajedisi: Babaya suikast girişimi

Dosyadaki bir diğer sarsıcı ayrıntı ise Bitlisli Sordabak ailesinin yaşadığı ilginç durum oldu. Öldürülen Haşem Sordabak ve kardeşlerinin, kendi babalarını "kafir" olduğu gerekçesiyle ölümle tehdit ettikleri ve annelerini alıkoydukları yargı kayıtlarına yansıdı. Baba Maşallah Sordabak’ın 2024 yılındaki ifadesinde, çocuklarının IŞİD’in fikirlerini benimsedikten sonra kendisine saldırdıklarını, "Siz kafirsiniz, bu devletin askerine ve polisine nasıl çalışırsınız?" diyerek üzerine ateş açtıklarını anlattığı öğrenildi. Baba Sordabak, kendisini ve ailesini tehdit eden çocuklarını evlatlıktan reddettiğini beyan ederken; anne Saadet Sordabak ise çocuklarının "Gücü ele geçirdiğimizde bizimle olmayan herkesi, sizi de öldüreceğiz" dediklerini ifade etti.

Siyasi suikast hazırlığı ve güvenlik tartışmaları

Emniyetin yaptığı teknik takip sonucunda, bu hücrenin sadece güvenlik güçlerini değil, siyasi isimleri de hedef aldığı saptandı. Örgüt üyelerinin AK Parti Yalova İl Başkanı Umut Güçlü’nün ailesine ait evin krokilerini çıkardığı, çevrede keşif yaptığı ve suikast için silah temin etmeye çalıştığı mahkeme belgelerine girdi. Grubun "Conversations" adlı şifreli mesajlaşma programını kullandığı ve Pakistan’daki "Horasan Ordusu" yapılanmasıyla doğrudan temas halinde olduğu saptandı.

Avukat Onur Güler, Yalova’da 12 yıldır yerli ve yabancı selefi grupların dernek veya mescit adı altında faaliyet yürüttüğüne dikkat çekerek, bu son çatışmanın uzun süredir izlenen bir hücrenin patlaması olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Olayın ardından bölgedeki radikal yapılanmalara yönelik denetim ve yargı süreçleri yeniden kamuoyunun gündemine oturdu.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli