Herkesin koşacağı yeni Kürt partisi...

Yıl 2000; “Celalizm”in manevi babası İbrahim Ahmed (Celal Talabani’nin kayınpederi) yurtdışında vefat etti.

 

Celal Talabani, cenazeyi Süleymaniye’ye getirtmiş ve bir lider gibi toprağa verilmesi için çalıştı.

 

Merak ediyorum; eğer Talabani olmasaydı İbrahim Ahmed’i kim bu şekilde karşılar ve kim bu kadar görkemli bir cenaze hazırlardı?

 

O yıllara kadar Talabani, partisine (Kürdistan Yurtseverler Birliği) akrabalarının girmesine izin vermezdi. Ama o tarihten sonra hem kendi hem de hanımının akrabaları partiye sızmaya başladı.

 

Kanbağı olanlar birdenbire parti içerisinde önemli mevkilere ulaştı. Böylece KYB de tıpkı Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) gibi bir aile partisi izlenimi vermeye başladı.

 

Peki günümüze baktığımızda nasıl bir tablo görüyoruz?

 

Celal Talabani’nin geçirdiği rahatsızlıktan sonra KYB’nin gücü küçük bir halkada toplandı. Ancak o gücü idare edenler KYB’nin eski ağırlığı temsil edemedi.

 

Herkesçe malumdur ki KYB içerisinde fiilen olmasa da zihnen ayrılıklar var.

 

Partinin reformcu kanatları, kongre yoluyla düzenleme yapılmasını isterken, sadece bir kanat buna karşı çıkıyor.

 

Bu konuda yorum yapanlar ise, KYB’den ayrılıktan sözediyorlar ancak yaşananlar bu değil.

 

Gücü elinde tutan o küçük halka, reformculara “güç bende ve bende kalacak. Razı isen buyur ,razı değilsen çık git” diyor.

 

Demek istediğim, eğer bir ayrılık oluyorsa bu isteyerek olmuyor; belki de reformcular kovuluyor.

 

Peki buna karşı reformcular ne yapmak istiyor?

 

Onlar önce parti içerisinde bir platform kurmak istiyor. Tabii ki devamı parti dışından gelecek.

 

Eğer KYB’den bir kopma başlarsa ve bunu Dr. Berhem Salih (KYB Genel Sekreter 2. Yardımcısı) yaparsa, bu parti bir daha iflah olmayacaktır.

 

Hatırlatayım, Nevşirwan Mustafa KYB’den ayrılıp Değişim Hareketi’ni (Goran) kurduğu zaman, stratejik ortağı (KDP) bütün gücüyle ona destek olmuş, böylece ayakta kalmayı başarmıştı.

 

Peki şimdi kim destek olacak?

 

Eğer kurulursa, bu parti öyle bir dönemde kurulmuş olacak ki, KYB ve Goran’dan birçok kişi, hatta islami parti üyeleri dahil, oraya geçebilir. Olası partinin birilerinin gölgesi altında olmaması ve KDP’ye düşmanlığı ilke olarak kabul etmemesi halinde tabii.

 

Arayıştaki insanlar yeni bir model istiyor. Belki de bu yeni model onları PKK’ye gitmekten alıkoyar.

 

 

 

Kim birleşecek?

 

Ne zaman KYB yada Goran’da bir hareketlilik yaşansa, birileri bu iki partinin tekrar birleşeceğini ortaya atıyor.

 

Bu mesele öyle sıcak anlatılıyor ki sanırsın birkaç güne kalmaz Goran ve KYB birleşecek.

 

Eğer Newşirwan Mustafa’nın ayrılık nedenine iyice bakarsak, bu kopma Celal Talabani zamanında yaşanmasa bile şimdi yaşanırdı.

 

Mustafa’nın Talabani ile en büyük sorunu, bütün yetkinin bir kişinin elinde toplanmasıydı.

 

Yani eğer KYB yetki dağılımını kabul ederse, ilk önce bu yetkiyi kendi içerisinde dağıtacaktır. Bu yolla en azından partisindeki çatlağı sıvamış olur. Yoksa kendi içinde yetki almaya talip kişiler varken gidip Goran’ı çağırmak sözkonusu olabilir mi hiç?

 

Goran’lı bazı yetkili isimler, 1960’lı yıllarda Talabani ile aynı safta yer aldıklarından, kendisine bugün de yakınlık duyabiliyor. Bu nedenle onlar Goran’ın KYB’ye dönmesini sıcak karşılıyor. Çünkü onlar meseleye daha çok tarihsel ve duygusal yaklaşıyor.

 

Ancak iki partinin sempatizanları bazı konularda hemfikir olsalar da, temelde farklılar.

 

Yani eğer birleşme sözkonusu olursa, sadece KYB’ye karşı hala yakınlık hisseden kişiler birleşecek. Tabanın birleşmesi o kadar kolay olmayacaktır.

 

Kördüğüm çözülüyor mu?

 

KYB Politbüro üyesi  ve Peşmerge Güçleri Komutanı Cafer Şeyh Mustafa’nın Avrupa’da Goran liderini ziyaret etmesi umut vericiydi.

 

Denildiği gibi sıradan bir ziyaret olabilir ancak Cafer Şeyh Mustafa, Mesud Barzani tarafından da saygı duyulan bir isim. Muhtemelen Goran ve KDP arasında diyalog köprüsü oluşturabilme ihtimali olabilir.

 

Belki de bu tablo aylardır Kürdistan Bölgesi’ni felç eden sıkıntıları çözmek için aralanan bir kapıdır.