Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani, uzun bir aradan sonra yeniden ABD’nin başkenti Washington’u ziyaret ediyor. Barzani Washington DC gezisinde, ABD Başkanı Barack Obama ve Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın yanısıra Dışişleri Bakanlığı yetkileri ve Kongre üyeleri ile de görüşecek. Bir hafta sürecek olan gezinin programında, Washington’daki diplomatik çevreler ve Kürt toplumu ile görüşmeler de var.
Kuşkusuz, Barzani’nin Washington DC gezisi Kürtler açısından son derece büyük bir önem taşıyor. Bilindiği üzere, Mesud Barzani geçen yıl Amerika gezisini son anda iptal etmiş ve Güney Kürdistan’ın iki büyük partisi KDP ve YNK, ABD’nin “terör örgütleri” listesinden çıkartılana kadar ABD ziyareti gerçekleştirmeyeceğini açıklamıştı.
Aylarca süren çabalardan sonra KDP ve YNK, geçtiğimiz aylarda “terör” listesinden çıkartıldı. Kürdistan yönetimi de uzun bir aranın ardından Kubat Talabani’den sonraki yeni ABD Temsilcisi’ni atadı. KDP ve YNK’nin listeden çıkartılmasının hemen akabinde Bayan Sami AbdulRahman, KRG’nin yeni Washington Temsilcisi olarak görevine başladı.
Barzani’nin DC gezisi de yaşanan bu gelişmelerin ardından gerçekleşti. DC ziyaretinde Barzani’ye KRG’nin eski DC Temsilcisi ve şu anda Kürdistan Bölgesi Başbakan Yardımcısı olan Kubat Talabani de eşlik ediyor.
Barzani’nin ABD’yi ziyaret etmediği zaman diliminde, Kürt-Amerikan ilişkileri tarihinin en yoğun dönemini yaşadı. IŞİD terörünün Kürdistan’a yönelik saldırılarının durdurulmasında ABD hayati bir rol oynadı. Kürdistan’a yönelik IŞİD saldırılarının ardından yaşananlar, tüm parçalardan Kürtler’in birleşerek gösterdiği tarihi direniş, yalnıza ABD açısından değil, tüm dünya açısından da Kürtler’in Ortadoğu’da ne denli stratejik bir öneme sahip olduğunu gösterdi.
Obama yönetimi başta ikircikli davransa da ABD medyası ve kamuoyunun bastırmasıyla, PYD kontrolündeki Rojava bölgesi dahil olmak üzere geniş bir alanda Kürtler’le işbirliği yaptı. Bu işbirliği, ABD-Türkiye ilişkilerinde gerilime yol açarken, ABD’nin Kürtler’le daha da yakınlaşmasını sağladı.
Türkiye’nin Ortadoğu politikalarının iflas etmesi ABD’yi bölgede yeni arayışlara itmiş bulunuyor. Önümüzdeki 20-30 yılın politikaları bugünkü ilişkilere dayanarak belirlenecek. ABD’nin İran’la başlattığı müzakereler, Bağdat’tan hala umudunu kesmemiş olması ve Esad’a zaman zaman yeşil ışık yakması hep ABD’nin Ortadoğu’da geleceğe dönük partner arayışından kaynaklanıyor.
Kürtler yalnızca ABD için değil, Batı dünyasının tamamı için de büyük önem taşıyor. Ortadoğu’da barış umutlarının giderek azaldığı bir dönemde Batı değerlerine sahip, kendi kültürü, kimliği ve inancını koruyan bir halk olan Kürtler’in, onlarca yıldır ödediği bedellere rağmen hala aynı coğrafyada birlikte nefes aldığı kardeş halklarla bir arada barış içinde yaşama iradesini göstermesi hem Ortadoğu için hem de Batı için büyük bir şans.
Barzani’nin tarihi ABD gezisi böyle bir atmosferde gerçekleşiyor. Güneyli Kürtler geçmişten beri ABD ile iyi ilişkiler kurdular ancak son yıllarda ABD’nin Bağdat öncelikli politikaları Kürtler’e pahalıya mal oldu. IŞİD saldırıları ABD yönetiminin de yeniden politikalarını gözden geçirmesine yol açtı.
Barzani’nin ABD gezisine, çantasında bağımsız “Kürt devleti” fikri ile çıkması, ziyaretin önemini daha da arttırıyor. Bugün geçmişte hiç olmadığı kadar ABD medyasında Güney Kürdistan’ın bağımsızlığını destekleyen makaleler yayınlanıyor.
Kürtler’in bir yol haritası belirleyerek kararlı bir şekilde hareket etmesi, ABD desteğinin daha kolay bir şekilde alınmasını sağlayacaktır. Uzun bir aradan sonra böyle bir atmosferde gerçekleşen ziyaretin Kürdistan Bölgesi- ABD ilişkilerinin geleceği açısından çok ciddi sonuçlara yol açacağını şimdiden söyleyebiliriz.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın