Prof. Dr. Landes’e göre Kürtler geliyor...

05-02-2016
Paul Iddon
Paul Iddon
Etiketler Paul Iddon Kürtler Bağımsızlık
A+ A-

IŞİD 2014’te Irak’a saldırdığında bölgede milli ve mezhebi haritayı da sembolik bir şekilde çizmiş oldu.

 

Aynı zamanda 100 yıllık Sykes - Picot  Anlaşması’nı da hükümsüz kıldı.

 

IŞİD Irak ve Suriye’de Sünni Araplar’ın bölgesiyle Irak’takini birbirine bağladı.

 

Aslında bu bölgede yaşayan insanların mutlaka IŞİD’li olması gerekmiyordu ancak iki ülkede yaşayan Sünniler iktidarı Şiiler’in temsilcisi ve “Sünni düşmanı” olarak görüyordu.

 

Son zamanlarda Sykes - Picot Anlaşması’nın hükmünü yitirdiği ve artık bir asır önce ve o dönemdeki şartlara göre yazılan bir anlaşma olduğu konuşuluyor. Bu nedenlede feshedilmesi ve bu bölgenin haritasının silbaştan çizilmesi gerektiğine inanılıyor.

 

Irak’ta 2003’ten itibaren başgösteren mezhep çatışmaları, artık Irak’ın tek parça halinde yola devam edemeyeceğini gayet açık ve yalın bir şekilde ortaya koymuştu.

 

Çünkü bu ülkede Sünni ve Şii Araplar ile Kürtler, aralarında milli hiçbir bağ yokken aynı halkaya sıkıştırılmışlar.

 

Prof. Dr. Joshua Landes Suriye uzmanı ve bu nedenle kriz konusunda öngörüleri herkes tarafından önemle değerlendiriliyor.

 

Kendisi, bölgede yaşananlara “Büyük düzenleme” adını veriyor.

 

Aslında Avrupa’da da etnik çatışma ve ayrışmalar yaşanmış, haritalar değişmişti.

 

O zaman değişiklik etnik yapılar ve inançlar gözönünde bulundurularak yapılmaya çalışılmıştı.

 

İşte bu nedenle Prof. Dr. Joshua Landes’in teorisi Irak ve Suriye için büyük önem arzediyor.

 

Rûdaw’ın ingilizce sayfasına geçtiğimiz günlerde konuşan Landes, Avrupa’dan verdiği örneğe daha da açıklık getirdi.

 

Joshua Landes, “Avrupa sınırları Paris Barış Konferansı’nda belirlendi. Genel olarak bakıldığında aynı gibi duruyor ancak asıl değişen halk oldu. Halk değişti ki bulunduğu topraklara ve ülkelere uyum sağlayabilsin” dedi.

 

Landes bu söylediklerini örneklendirirken, “Polonya’da 2. Dünya Savaşı’nda ülkenin %64’ü köken olarak Leh idi ancak savaştan sonra bu rakam %100 oldu. Çek Cumhuriyeti’nde o dönemde %32’si Çek olan nüfustan daha sonra azınlıklar ayıklandı. En önemli örnek ise Avrupa’daki Yahudiler’in yok edilmesidir” dedi.

 

Aslında düşünüldüğü zaman çok fazla seçenek var ancak bunlardan en önemlisi etnik ve dini çoğunluklu ülkeler diğerlerini yok ediyor.

 

Ancak ortadoğuda da bunun benzeri görülmüştür.

 

Örneğin; 1914’te Türkiye’nin %20’sini oluşturan Hristiyanlar 1923’te bakıldığında neredeyse yok oldular.

 

Bu Irak’taki Yahudiler içinde geçerlidir ki hepsi zorlu göçe tabi tutuldular.

 

Bunun ileride bu topraklarda başkaları için de geçerli olma ihtimali vardır.

 

Kürtler’e devlet kurmak reva görülmedi ve onyıllardır acımasız bir şekilde sindirilmek isteniyorlar.

 

Landes’a aslında Irak’ta birlikte yaşama şansı olduğuna inanıyor ancak bu şansı Saddam Hüseyin’in yerlebir ettiğini söylüyor.

 

Suriye’de bunun kadar olmasa da aynı tabloyu gördük.

 

Sene 1947, Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) bir heyet Suriye’yi ziyaret etder ve yetkililere, Suriye Kürtleri arasında komünizmin yayıldığını söyler.

 

Suriyeli bir yetkili ise cevaben şöyle der: ”Siz Kürtler için endişe buyurmayın. Kürtler feodal bir millettir. Türkiye’de yaklaşık 15 ayrı grupları vardı ancak Atatürk hepsini sürdü ve Türkler hepsinin hakkında ölüm fermanı çıkardı. Demek istediğim Kürtler burada bu şeylerden vazgeçmezlerse aynı şekilde onları sınır bölgelerine sürer ve öldürürüz!”

 

İşte bütün bu baskılar ve bakış açısı ve zulüm artık Kürtler’in yeter demesine neden oldu.

 

Velhasılı kelam Kürtler yoruldu.

 

Prof. Dr. Joshua Landes’e göre şimdi yaşananlar Kürtler için büyük bir fırsat.

 

Çünkü Suriye’nin aynen Irak moduna girdiğini ve bir daha eski Suriye olamayacağını düşünüyor.

 

Landes, “Kürtler eski hatalarından ders çıkarmış gibi  görünüyor çünkü bu fırsatı değerlendirmek için ellerindeki kartları çok akıllıca kullanıyorlar ve bağımsızlığa doğru ilerliyorlar” diyor.

 

Landes, Güney Kürdistan’ın Türkiye ile geliştirdiği ekonomik ilişkileri “çok akıllıca” diye nitelendiriyor.

 

Rojava’nın (Suriye Kürdistanı) özerkliği ile Güney Kürdistan’ın bağımsızlığını Türkiye ile kurulacak ilişkilere bağlıyor.

 

Landes, Suriye Kürtleri’nin de Türkiye ile ilişkilerinin düzelmesi için çalışması gerektiğini düşünüyor ve ona göre Rojava’nın imarı kalkınması ve refah görmesi için yine Türkler’e ihtiyaç olacak.

 

Landes, “Suriye artık gücünü kaybetmiş fakir bir ülkedir. Artık o bölgeleri onaramaz. Türkiye ise Rojava’ylaa uzun bir sınıra sahiptir ve muhtemelen Rojava halkı çocuklarının sınırın ötesinde okumasını da ister ve çocuklar Türkçe de öğrenecek. Bu Kürtler’i bağımsızlığa götürmez belki ancak özerk bölgeyi garantiler” ifadesini kullanıyor.

 

Geçtiğimiz haftalarda Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani bağımsızlık referandumu için komisyon kurulmasını önermiş ve diğer partilerce kabul görmüştü.

 

Eğer bu gerçekleşir ve Kürdistan bağımsızlığını ilan ederse işte o vakit Sykes - Picot son bulacak.

 

Kürtler’in, komşularına kuracakları devletin kendileri için tehlike olmayacağını göstermesi gerekiyor.

 

Landes’e göre Kürdistan devletini kurmak zor ve bu Kürdistan Bölgesi’nin komşularıyla kurduğu ilişkilere bağlı.

 

Landes, “Kürdistan devleti er ya da geç gerçekleşecektir” diyor.

 

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli