Duhok Anlaşması’nın güneşi doğmuyor

08-01-2015
Mihemed Hacî Kerîm
A+ A-

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile Demokratik Halk Hareketi’nin (TEV-DEM) vardığı anlaşmanın üzerinden iki buçuk ay geçti ancak henüz anlaşma, olumlu bir sonuç vermiş değil.

 

22 Ekim 2014’te Duhok’te imzalanan anlaşma, Rojava Kürdistanı’nın geleceğini iki ihtimale bağladı: Ya tek parti anlayışına son verilip yeni bir süreç başlatılacak ya da şimdiki durum tüm anlaşmazlık ve karmaşasıyla sürüp gidecek.

 

Rojava Kürdistanı’nın önceki yönetim tecrübesinden haberdar olanlar, çok karamsarlar. Mevcut zihniyette değişim görmedikleri için anlaşmanın geleceğinden umutsuzlar. Görüldüğü üzere halen Rojava Kürdistanı’nda siyasi durum değişmiş değil ve hoş olmayan olaylar yaşanmaya devam ediyor.

Duhok Anlaşması imzalandıktan sonra pratikleşen tek şey Siyasi Mutabakat Konseyi üyelerinin seçilmesi oldu. Her ne kadar Rojava’nın iki parti ve konseyi üye seçiminde başarılı bir profil çizmeseler de...

Özellikle de bazı önemli bölgelerde temsilci genç, kadın ve bağımsız kişilerin olmaması bunu net bir şekilde ortaya koydu. ENKS bünyesindeki partiler arasında anlaşmazlık çıkmasıyla üç partinin ENKS’den uzaklaştırılması da bir örnek.

 

Soru şu:

Acaba Siyasi Mutabakat, gerçek bir mutabakata dönüşecek mi? Siyasi Mutabakat’ın Rojava Kürdistanı’nın siyasi yaşamında yeni bir dönüm noktası olacağından umutsuz ve kararmsarım. İki buçuk yıl önce Erbil’de imzalanan anlaşma sonucu oluşturulan ve daha sonra içi boş bir başlıktan ibaret kalan Yüksek Konsey’den çok farklı olacağını düşünmüyorum.

 

Sorun şu ki, hem iki konsey arasında hem de tüm partiler arasında büyük bir güvensizlik var. Hiçbir taraf diğerine güvenmiyor. Dolayısıyla aralarında sorunların kolaylıkla çözülmesi çok zor.

 

Sadece ENKS ve TEV-DEM değil, aynı konseye dahil üyelerin de birbirine güveni kalmamış durumda.

 

Rojava Kürdistanı’ndaki duruma hakim olanlar, Duhok Anlaşması’nın, vakit öldürmenin bir çeşidi olduğunu iyi biliyorlar.

 

Halen pratikte, siyasi ve toplumsal barış ve huzurun sağlanması için bir atmosfer oluşmuş değil. Doğru, anlaşmadan sonra PYD Asayişi bazı partilere daha önce kapatılan ofislerini yeniden açmaları için müsade etti ancak kısa süre sonra asayiş güçleri KDP-S’nin ofisini bastı, bazı kadro ve taraftarlarını gözaltına aldı.

 

TEV-DEM sorumluları, Duhok Anlaşması’nın maddelerini yerine getirmekten bahsetmekle beraber halen siyasi tutukluları serbest bırakmış değil. Aynı şekilde sivil toplum kuruluşu aktivistlerinin üzerindeki cezaları da bozmuş değil.

 

Bu durumdan solayı Rojavalı gençler her gün işsizlik ve zorunlu askerlik korkusundan dolayı  Rojava Kürdistanı’ndan göç ediyor. Rojava Kürdistanı’ndaki toplum, yaşlanmış durumda. Göç eden Kürt gençlerinin yerini Araplar dolduruyor.

 

Rojava Kürdistanı’nda iktidar TEV-DEM’dedir. Bu yüzden de Duhok Anlaşması’nın bozulmasından daha çok o sorumludur.

 

TEV-DEM, bütün tarafların psikolojisini rahatlatmak adına yeni bir durum yaratıp siyasi bir açılım yaparsa çok iyi bir iş yapmış olacak. Bu yüzden de TEV-DEM böylesi bir çalışma için kararsız kalmamalı.

 

Eğer TEV-DEM yeni bir anlayışla çalışıp Duhok Anlaşması’na saygı çerçevesinde yeni bir atmosfer oluşturursa bu, durumun farkında olduğunu ve genel algının kendisi için değerli olduğunu gösterecektir. Bu şekilde içerden Kürdistani destek alarak, uluslararası arenada diplomatik ilişkilerin kapısını aralayacaktır.

 

Fakat bunun tersi şekilde hareket ederse, sadece kendisi değil, Rojava Kürdistanı’nın hepsi tekelci siyasetin faturasını ağır bir biçimde ödeyecektir.

 

Soruyorum, Kürtler’in birliği ve ittifakının güçlendirilmesinden başka bir çözüm yolu var mı? Rojava Kürdistanı’nın geçmişine mantık çerçevesinden bakıp değerlendirme yapan herkes, sadece bir çözüm yolu olduğunu görür:

Birbirini kabul eden ortak ülke yönetimi…

 

Bütün tarafların yönetime dahil edilmesi prensibi, Rojava Kürdistanı’nın siyasi sürecine destek verir ve orayı izole durumundan kurtarır.

 

Peki Duhok Anlaşması’nın Erbil’deki iki anlaşma gibi bozulması neye yol açar? Şüphesiz ki Rojava Kürdistanı’ndaki krizi daha da derinleştirir ve içinden çıkılmaz bir hale sokar.

 

Rojava’daki iktidar taraf, şimdiki mantıkla hareket etmeye devam ederse dikenli bir yola girer.

 

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakışaçısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli