Rûdaw Medya Grubu’nun Süleymaniye Temsilciliği provakatörlerin saldırısına (göstericiler değil) uğradıktan sonra, ildeki birçok basın kuruluşu bizimle irtibata geçerek, son derece rahatsız olduklarını dile getirdiler. Ayrıca Rûdaw’ı desteklemeye hazır olduklarını da kaydettiler.
Kürt medyasının bu tavrı unutulamaz.
Saldırının çirkin olması kadar, sözkonusu destek ve sosyal medyadaki “Rûdaw seninleyiz!” kampanyası ise gurur vericiydi.
Bu desteğe teşekkür etmek vefa borcumuzdur.
Burada üzerinde durulması gereken nokta, asayiş güçlerinin henüz saldırganlardan hiçbirin yakalayamamasıdır. Yakalamaları, ihmallerini bir nebze de olsa telafi edebilecektir. Çünkü, Rûdaw olaydan iki gün önce, konu hakkında bir asayiş kurumunu uyarmıştı.
Bundan daha kötüsü de, Rûdaw Temsilciliği’ni korumakla görevli özel güvenlik ekipleri hakkında, saldırganları uyzaklaştırmak üzere havaya ateş açmaları nedeniyle soruşturma açılmasıdır.
İlgili firmayla yapılan anlaşmaya göre, güvenlik görevlileri, sözkonusu binayi içindeki çalışanlarıyla beraber korumak zorundadır. Rûdaw medya grubunun Kürdistan Bölgesi’ndeki ofislerinin güvenliği, özel bir günvelik firması tarafından sağlanıyor.
Onlar, kurşunla, taşla ve ateşe verilmiş lastiklerle Rûdaw’a saldırdılar. Dolayısıyla bu olay terör kapsamına giriyor ve onlara karşılık verilmesi güvenlikçilerin görevidir.
Ancak hakkettikleri karşılığı vermek yerine, Süleymaniye ili ve Kürdistan Böglesi’nin istikrarı için sadece havaya birkaç el ateş açma yolunu seçtiler.
Rûdaw, o provakatörlerin hiçbir talebinin cevaplandırılacağı yer değildi.
Rûdaw hakkında şikayeti olan varsa, mahkemelerin yolu açıktır.
Bu yüzden asayiş kurumlarının, görevlerini yerine getirerek, saldırganları yakalayıp adalete teslim etmesini istiyoruz.
Ayrıca, yasalara saygısı olan partileri, saldırıda parmağı olan üye ve sempatizanlarını asayiş kurumlarına teslim etmelerini talep ediyoruz.
Biz de saldırıyı gerçekleştirenlerin izini sürecek ve yaptıklarının yasalar karşısında karşılıksız kalmamasına çalışacağız.
Rûdaw Medya Grubu, Kürt yazılı ve görsel medyasına kattıklarının yanısıra uluslrarası düzeyde iyi bir konum elde eden ilk Kürt medyasıdır.
Saldırının gerçekleştirildiği gün, uluslararası medya ilişki ağı ENEX’in üyeleri, Paris’teki toplantıda Rûdaw’ın başarılarını tekdir ediyordu.
ENEX yöneticilerinden Adrean Welse, “Rûdaw’ın Ortadoğu’da yaptığı çalışmalardan dolayı gurur duyuyoruz. Rûdaw ülkesi için önemli işler gerçekleştiriyor” diyordu.
Rûdaw’ın Kürdistan hakkında dünyayı bilgilendirmesi, Kürt milletine ve bölge halklarına hızlı ve detaylı haber ulaştırması, farklı düşünceleri arasında diyalog ve tartışma ortamı hazırlaması, global bir marka olarak parlamaya başlaması, takdir edilmelidir.
Bu takdirin önemli bir kısmını da Rûdaw’ın Süleymaniye ve diğer ofislerinde çalışan ve ciddi katkılarda bulunan Süleymaniyeli arkadaşlarımız hakkediyor.
Maalesef bu hassas dönemde siyasi partiler arasındaki ihtilaf, halkın hizmet ve mali talepleri ile karıştırıldı. Bu da Kürdistan’ı hiçbir partinin sorumluluğu altına giremeyeceği bir duruma sürüklemiştir. Bu durumun düzeltilmesi Kürdistan Böglesi’ndeki siyasi partilerin ve özellikle bu şiddete yol açanaların borcudur. Kürdistan’daki bu durum devam ederse, ülkenin geleceğini de yakarlar.
Şiddetin önlenmesinde medya büyük bir rol üstleniyor. Bu yüzden herşeyden önce medya ile sükunet ve anlayış köprüleri kurulmalıdır.
Gece gündüz birbirlerine saldırmak için gölge medya kuruluşları kuranlar büyük bir kaos yaratmıştır.
Çünkü halk, bu gerginliğin, işleri sadece ortalığı karıştırmak olan internet sayfalarında ve sosyal medyada kalmasını, krizin acilen sona ermesini ümit ediyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın