İran'ın Irak'ı - 1

14-07-2016
Selahattin Çelik
A+ A-

Pers hükümdarı Kiros, Babil'i ele geçirdiğinde (M.Ö. 539), Babil ile Asurilerin başvurduğu şiddetten kaçındı, insan haklarına saygı duydu, acıları gidermeye çalıştı. Petrol ziftinden yararlanarak Babil caddelerini aydınlatmayı planladı. Kil silindire ilk uluslararası yasaları kaydetmesiyle biliniyor.

 

Nebukadnezzar'ın Babil'e sürgün ettiği İbranilerin Kudüs'e geri dönüşlerine izin verdi. Kürdistan ve Irak'taki Yahudiler muhtemelen bu sürgünlere dayanıyordu. 1950-51'de mevcut 130 bin Yahudiden 120 bini İsrail'e götürüldü.

 

Arapları pek sevmeyen İran ve İsrail'in düşmanlığı, garip değil midir? Yoksa aradan 2500 yıl geçti mi diyeceksiniz?

 

Perslerin öncülü Medler'de Kürtlerin payı mı? Bu, Kürt tarihçilerin araştırmalarının ürünü olsun. Yoksa "kazanan, tarihi yazar" mı diyeceksiniz?

 

Milliyetçi geleneğin gücü

 

Yeni Persler, Sasaniler, Mezopotamya'yı öyle sevdiler ki Dicle kenarındaki Tizpon'u (Ctesiphon) başkentleri yaptılar.

 

Sasanileri Safeviler izledi. Rakipleri Yunanlar, Makedonlar, Romalılar, Bizanstı, ama Mezopotamya hep Perslerin "malı" kaldı.

 

İkibin yıllık egemenlikte Persler, şehircilik, devlet yönetimi, bürokrasi, edebiyat, dini aristokrasi gibi alanlarda öyle bir gelenek yarattılar ki, Arap ve Türk İslam güçleri onlara egemen olduklarında bile onlardan yeterince etkilendiler.

 

Persler Zerdüşt idiler. İslam, Zerdüştlüğün sonunu getirmişti. Ama o öyle bir ideoloji ve gelenekti ki, Mani, Mazdek ve daha birçok toplumsal hareketin kaynağı oldu. Mazdekizmi "dini komünizmle" eş görenler az değil ve Şiiliği de etkilemişti.

 

"Haşhaşiler" olarak bilinen Hasan Sabah hareketi de gelenekten uzak değildi. Türk Sunni askeri komutanların toprak ve siyasi otoriteye de egemen olmasını hazmedemeyen Şii ve Fars Haşhaşilerin tepkisi şiddetli oldu.

 

Sasaniler din devletiydi. Egemen kast din adamları, sarık, sakal ve cübbeleriyle heybetli merasimler düzenlerlerdi. Bugünkü imamların kurnazlık, hile ve şeytanlığı kazılsın, din değiştirmiş olmalarına rağmen, bakın kültürleri nereye uzanacaktır?

 

Gelenekleri, Abbasileri de etkiledi ve onlarda da dini kast egemen bir güç olarak kurumlaştı.

 

Mademki İran egemenlerinin geleneklerinden bahsediyoruz, "kalleşliklerini" de vurgulamalıyız. Kasımlo ve Simko cinayetlerinden geriye gidelim, bakalım nereye varacağız? Şu net: Kiros'un "mertliği" çoktan tarih olmuştu.

 

Fırsat bu fırsat sorayım: Kürtler ve Farslar ırksal olarak "akraba" olduklarına göre, Kürtler Zerdüşt müydü? Kürtler neden Farsların Şiiliğini izlemediler, Sunni kaldılar? Ama lütfen hurafelerle değil.

 

İran Şiiliği

 

"Ali taraftarları" anlamında kullanılan Şiilik, İran'dan çok güney Irak kaynaklı. Halife Osman öldürülünce (17.01.656), yerine Ali geçer. Karşı cephe halifeliğini tanımaz. Ali ordusuyla güneye çekilir. Kufe yolunda öldürülür (661). Olay yerinde Necef kurulur. "12 İmam" hikayesi buradan, Ali'den başlıyor, çocuklarına geçiyor ve öyle gidiyor.

 

Kufa yolu üzerinde Kerbela'da Ali'nin oğulları Hüseyin ve Hasan, altı çocukları ve bir torunları, yüze yakın kişi katledilir (10.10.680).

 

Rivayete göre, "imdat çağrısı" çevre yerleşimlere gider. Ama sonuç vermez. Bu yüzden olacak, Kerbela'nın her yıldönümünde Şiiler kendilerini döverler.

 

İran bire bin katar, katliam hikayesini milliyetçi çıkarlarına göre iyice süsler. Şah İsmail, 1500'ün başlarında Şiiliği resmi din ve milliyetçiliğin ideolojisi yapar.

 

Suudi Vahabileri de Kerbela'yı unutmazlar. Nisan 1801'de onbinlik bir güçle şehre dalarlar. Hüseyin'nin türbesi dahil önlerine gelen her şeyi yıkarlar, bin kadar insanı katlederler. Bugünkü DAIŞ, onların torunu değil midir?

 

Farsların Bağdat'ı

 

Farslar (Persler), Emevi iktidarını hiç sevmezlerdi. Onlara askeri komutanlık, yüksek bürokrasi yolunu kapamıştı. Dini nedenler de vardı. Ama daha çok, büyük uygarlıklarının ve milliyetçiliklerinin ikinci sınıf oluşuna katlanamıyorlardı.

 

Ebu Müslim Horasanlı isyan bayrağını kaldırır. Emeviler gider, Abbasiler dönemi başlar. İranlılara askeri komutanlık ve devlet idaresi yolu açılmıştı.

 

Başkent iktidar sembolüydü. Emeviler Şam'da karar kılmışlardı, Abbasiler ise Dicle Tizpon'unda. Önce "Barış Şehri" dediler, sonra da "Bağdat" isminde karar kıldılar (762).

 

Bağdat yolu açıktı. İranlı Bermekiler, Abbasileri etkiliyordu. Yetmemiş olacak ki İranlı Şii Büveyhiler Bağdat'a el koydu (946). Halifeler artık İranlıların kuklalarıydı.

 

Ama şu yeni rakip olmasaydı!

 

Persler, Araplara alışmışlardı. Dinlerini kabul etmiş, kendilerine uygun değiştirmişlerdi. Kültür ve çıkarlarını adım adım üstün kılıyorlardı.

 

Yeni rakip Orta Asya'dan geliyordu. Önce Moğollardı. Çekirge sürüsü gibi önlerine gelen herşeyi bitiriyorlardı. İnsanlık o zamana kadar öyle bir vahşet görmemişti.

 

1258'de Bağdat'a girdiler. 800 bin kişiyi kestiler. Halife Mustasım Billah'ı atlara ezdirdiler. Sadece kiliseler, Necef, Basra, Ali'nin türbesi ve diğer Şii kutsallıklarına dokunmadılar. İranlılar, Moğol seferine destek sunmuşlardı.

 

Türklere yol açılmıştı. Halife el Mutasım (833-842) ilk "köle ordusunu" kurmuştu. Türkler bu ordunun demirbaşlarıydı. Onlara "sahipli köle" anlamında "Memluk" deniyordu.

 

Sayıları ve güçleri o kadar arttı ki, efendilerinin efendisi oldular.

 

Selçuklular 1055'te Bağdat'a girdiler ve Persleri şehirden kovdular. Halifelerin ipi artık onların elindeydi.

 

Bağdat, Türk ve İranlılar arasında gidip geliyordu. Osmanlı Türkleri 1534'te şehri ele geçirdiler, 1914-18 savaşında İngilizlere devrettiler.

 

Kişi, grup, azınlık ya da ulus, kararlarını toplu çıkarlarına göre alırlar. Türkler de öyle yaptılar, Şiilik yerine Sunniliği seçtiler. Sunni dünyasında "yem" daha fazlaydı.

 

Fars ve Türklerin savaşı, esas olarak 1514'ten 1639'a kadar devam etti. Son savaşları, 1821-23'te oldu. Bu iki güç, 11. yy'dan başlayarak 900 yıl Ortadoğu'ya egemen oldular. Kürtler dahil bölge halklarının kaderini belirlediler.

 

Halen eski iddialarla rakipler. Ama sanki bügun işbirliklerinin nedenleri, çelişkilerinden daha fazla.  (Devam edecek)

 

 

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.) 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli