Kürtlerin bölgede ortak sorun, kanlı bir tarih ve felaketlere sahip olduğu ulus ve ülkelerle çok önemli bir ortak payesi bulunuyor ki o da ortak din ve inanç payesidir.
İslam dini bölgenin ortak payesi olarak Kürtlerin diğer halklarla en önemli ortak noktasıdır. Diğer bir değişle Kürtler ve Acemler arasındaki tek ortak yön müslüman olmalarıdır.
Fakat burada ilginç olan nokta şu ki, bu ortak payda şuana kadar da Kürtler ve diğer ulus ve devletler arasında yaşanan sorunlar, ortak ve eşit yaşama ve adalet konusunda çözümleyici olamamıştır. Bu da sonuçta büyük bir uygarlıksal ve tarihi parçalanmayı beraberinde getirmiştir.
Din tek başına bu sorunların çözümü için yaratıcı olamaz ama uygar düşünce, halkın ve siyasetçilerin siyasi bakış açısı ortak din düzleminde uygun bir çözüm motifi bulabilir.
İslam ümmetinin “Müslüman Kürtlerin krizi” adındaki bu büyük mağlubiyeti o kadar büyük ki, Kürtler bu “din kardeşleri” ile sorunlarını çözebilmek için mecburen gayrı-müslim müttefiklere, Amerikan, Rus ve Avrupalılara sığınmak durumunda kalmıştır. Çünkü bu konuda Kürtler kendilerini “din kardeşi” görenlerden herhangi bir inisiyatif veya iyi niyet görmedi.
Bu acı gerçek, tarihsel ve siyasal bir faktör olarak hem Kürtler tarafından ve hem de din kardeşi olan Türk, Fars ve Araplar tarafından incelemeye değerdir.
Yani burada soru şu; neden İslam ümmetciliği Kürtleri de kapsayarak bölgede yaşayan tüm uluslar için ortak ve eşit bir çatı oluşturamadı?
Tarihten günümüze din kardeşleri neden çözüm bekleyen Kürt kardeşlerine sayısız kuyu kazmayı ve onları bu kuyulara düşürmeyi uygun gördü? Kardeşlik huhuku üzerine düşüneceklerine kuyu kazıp canlı canlı gömmeyi seçtiler!
Doğrusu böylesine ciddi ve stratejik bir sorunun cevabı sadece Kürtlerin müslüman kardeşleri olan Türk, Fars ve Araplarda değil. Kürtlerin kendileri de bu müzlüman kardeşleriyle nasıl anlaşacağı konusunu kendisine sormalıdır.
Kürtler bu müslüman kardeşleri olmadan bu bölgede yaşayabilir mi? Bu kardeşler Kürtleri dinleyecek ve onlarla ortak çözümü seçecek seviyede midirler? Çözüm, tarihten günümüze yıkılma, yenigli ve kırılmayı getiren eski metodlarla mı olmalı yada yeni bir metod mu bulunmalı?
Çözüm dediğimiz siyah ile beyaz mı kalacak. Eskiden beri Kürtlerin haklarının hepsini istemesi ve onların da Kürtlere hişçbir şeyi reva görmemesi gibi mi olacak. Bunun dışında onlarca medeni ve gerçekçi çözüm yolu yok mu?
Günümüzde Kürt sonunu uluslararası bir sorun haline geldiği gibi ençok da bölgesel bir sorundur. Türk, Fars ve Arap ulus-devletleri Kürt gerçeğinden asla kaçamaz ve uzak duramazlar.
Bu sorun İslam ümmeti nezdinde, yani Türk, Fars ve Arap halkları nezdinde büyük bir uygarlık sorunudur, onların uygar bir dille bu soruna cevap vermeleri ve çözüm için inisiyatif göstermeleri gerekir.
İslam alemi ve Ortadoğu adına Kürt sorunu bir geçim ve uygarlık sorunu olduğu kadar bu bölgedeki devlet projesinin başarısı için de bir ölçü olarak ele alınabilir.
Kürtlerin yaşadığı coğrafyada sorunların kördüğümden çözüme doğru açılması evresi de Kürt sorununun çözümü ile başlıyor. Mesela ırak’ta Saddam iktidarının devrilmesi ilk olarak Kuzey Irak’tan (Kürdistan Bölgesi) başladı. Yani 2003’teki değilimin temeli 1991’de atıldı.
Türkiye’de devletin en önemli sorunlarından biri PKK meselesidir. Aynı zamanda AK Parti iktidarının güçlü olmasını sağlayan şey de başlangıçta Kürt sorununun çözümüne dair yaptığı söylem değişikliğidir.
İran’da milliyetçi hareketler zayıf kalsa da Kürt sorunu sürekli zaman ayarlı bir bomba gibi yavaş da olsa işlemektedir.
Suriye Kürtleri inkar etse de, “Arap baharının” başlamasıyla irlikte Kürtler burada da güçlü bir karakter olarak ortaya çıktı.
Tüm bu bahsedilenler bölgede Kürt sorunu gerçeğini gösterip, en azından adil bir çözüm bulunmadan hiçbir devlet projesinin başarılı olamayacağını, çözüm olmadan da bölgenin huzura kavuşamayacağını göstermektedir.
Mevcut durumda Suriye’de yaşanan son gelişmelere baktığımızda, Kürt sorununun çözümü konusunda ilerleme sağlanmadan (çözümün boyutu ve yöntemi nasıl olur onu bilemem ama) Suriye’nin doğru düzgün bir nefes alması mümkün bile değildir.
Dolayısıyla bu tarihi dava konusunda müslüman devletlerin doğru düzgün bir inisiyatif göstermesi, başarısızlıkla sonuçlanan Kürtleri inkar hayalinden vazgeçmesi grekmektedir.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın