Hasan mı başkan olsun Hüseyin mi?
Barzani’nin geçtiğimiz Pazar günü yayımlanan mesajı, terazideki uzlaşma ve uzlaşmama kefelerine etki etti ancak denge çok bozulmuş değil. Kürdistan partileri, 20 Ağustos’a kısa bir süre kalmasına rağmen henüz anlaşmaya varamadı.
Bu tarihten sonrası ahir zaman değil ve henüz tüm kapılar kapanmadı ancak birkaç saat sonrasında kolayca elde edilecek olan, daha zorlu bir göreve dönüşecek.
Doğrusunu isterseniz başkanlık konusundaki krizi faş eden siyasiler ve medyacılar oldu. Partilerden, kavgadan ve hizmet eksikliğinden bıkmış sıradan halk için olay bu seviyede değil. Derdin büyüğü, halka umut aşılayamamamız. Aksine açıklama ve bildirilerle umutsuzluklarını depreştiriyoruz.
23 Haziran’da partiler, önceki seçimlerde yanlış yaptıklarını düşündükleri konuyu düzeltmeye çalışıyor. KYB yetkilileri erken seçime hazır olduklarını zira küskünlerin oylarının kendilerine döneceğini düşünüyor.
Barzani ve KDP’ye karşı öteden beri sert olan Goran, geniş tabanlı hükümete ciddi bir zarar vermeye çalıştı ancak durum onlar için tersine dönüştü. İslamiler ise ne şiş yansın ne kebap modundaydı. Şimdiye kadar duruşunu bozmayan ise KDP oldu ancak öyle görünüyor ki onun da elde edeceği netice, başka bahara kaldı.
Geçen haftaki yazımda dediğim gibi halen krizin çözüleceğinden ümitvarım. Çünkü en kötü senaryo bile partiler arasındaki köprülerin tümden yıkılacağından korkmamızı gerektirmiyor. Ancak bunca zaman boşa geçirilmiş oldu.
Kürdistan’da halkın elektrik, su, ekonomik istikrar, güvenlik, hizmet, sağlık, adalet ve yolsuzluk gibi sorunları var. Gençlerin göç sorunu, sonu belirsiz IŞİD’le savaş sorunu var.
Bu yüzden bunca büyük soruna ağırlık vermek lazım, yoksa Hasan mı başkan olacak Hüseyin mi, önemli değil. Başkanın mı yetkisi daha fazla başbakanın mı, çok önemli değil. Başkanı parlamento mu seçecek, halkı mı, tek sorun bu değil.
Şimdilerde yaşanan kriz elbette çözüm yoluna girecek. Halkın yaşadığı büyük sorunların unutulması için böyle bir krizin çıkarıldığı söyleniyor ancak bu denli büyük sorunlar şüphesiz unutulmuyor. Bilenler bilir; Sayın Mesud Barzani, Sayın Newşirwan Mustafa ve sağlığı el verse Mam Celal’in Kürdistan’da sözünün geçmesi için başkan olmaya ihtiyaçları yok.
Eğer, başkanlık krizinin çözülmesiyle yukarda saydığım sorunların çözüleceğini düşünüyorsanız size bir sorum var:
Yetkileri olduğu halde bir başkan 10 yıl boyunca bu sorunları çözemezken, yetkileri alınmış bir başkan nasıl çözecek?
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)