Kobani’de kadınların 2 savaşı
60 yıl önce Kürtler kurtuluş mücadelesi veren savaşçılara bir isim buldu ve bu isim şimdilerde tüm dünyada biliniyor: Peşmerge! Yarım yüzyıldır hafif silahlarla, canla başla özgürlük ve demokrasi düşmanı düzenli ordularla savaşıyor.
Peşmerge, meşru bir amaç için canını feda ediyor. Bunu yaparken de bir ödül beklemiyor. Peşmerge, Kürt milletinin özelliklerinden biridir. Ancak peşmergelik Kürt insanının şahsında bir cinsiyetin üstünlüğü değildir. Kürt milletinin mücadele tarihinde hem kadınlar, hem erkekler bu görevi ve ismi yüceltti.
20. Yüzyıl’ın sonları ile 21. Yüzyıl’ın başlarında kadınlar, gözle görülür bir rol üstlenerek peşmergelik yaşamında yükseldi. Ortadoğu ve çevre bölgelerde ezilmişlik yönüyle görülürken, Kürt kadınları varlık ve eşitlik cephesinde dünya medyasının dikkatini çekti.
Devrimci Kürt kadınları uzun bir süredir Kürdistan’ın dört bir tarafında mücadele içindeyken, geçtiğimiz birkaç ay içinde Kobani, devrimci kadın savaşçılarının meydanı oldu.
Rojava’da, özellikle de Kobani’de şiddetli bir savaş sürüyor ve tüm dünyanın dikkatini üzerine çekmiş durumda. Kulağımız hergün Kobani’den gelecek haberlerde. Ancak bizi hayretler içinde bırakan asıl şey, 21. Yüzyıl’ın en vahşi ve yabani grubuyla mücadele eden savaşçı kadınlar. Zaten bu vahşi ve yabani grubun iktidarının ilk kurbanları, kadınların kendisidir.
Savaşçı Kürt kadınları, Kobani’de tarih yazıyor. Onlar, dünyanın adını bile çok az duyduğu bir yerde tarihe not düşüyor. Kürt kadınları, Kobani’de özgürük savaşının yanında, Ortadoğu’da erkek egemen sistemin temellerini de sarstı.
Ortadoğu’da kadın hakları yok ve kadınlar en zorba ve vahşi muamelelere maruz kalıyor. Kadınlar dayak yiyor, nerdeyse insan olarak kabul edilmiyor ve yasalarda da erkeğin kuyrukçusu olarak görülüyor.
Kobani’de kadının müstensa bir örneğini görüyoruz. Kobani’de ülkesinin ve insanlığın aşığı olan bazı kadınlar görüyoruz. Yıllardır ülkeleri çiğneniyor ve kimse farkında bile değil.
Kobanili kadınlar düne kadar “terrorist” olarak görülüyordu ancak bugün tüm dünya kadınları için direnişin sembolü oldular. Kobani’nin kadınları, fırsat verildiği takdirde, erkeklerden aşağı kalır yanlarının olmadığını gösterdiler.
Kobanili kadınlar; cesaretleri, duruşları ve savunmalarıyla en vahşi gruba karşı uluslararası toplumun Kobani’ye karşı sessizliği bozmasını, IŞİD’e karşı savaşan güçlerin destek almasını sağladı.
Erkeklerin kadınlar hakkındaki tutum ve düşüncelerini düzeltmesi gerekiyor. Kadınlar, erkeklerin arzularının aracı değildir. Fakat ne yazık ki, insan olmaktan gelen hakları ellerinden alınmış durumda. Kadınlar, sadece erkeklere hizmet etmek için eğitilmişler.
Kobani’nin kadınları, tüm dünyaya sadece nazik bir tohum olmadıklarını gösterdi ve eşitlik karşıtı erkek egemen sisteme, bir güç olduklarını gösterdi. Kobanili kadınlar, insanın cinsiyetiyle değil, irade ve direnişiyle gücünü gösterebildiğini kanıtladı.
Şimdilerde Kobani ve Rojava’da birçok Leyla Kasım, Hapsexana Nakib ve Margret var. Bunlar, dünya tarihinde adı kaybolmuş olan Kürt kadın peşmergelerdir. Lakin Kobanili kadınlar onların fedakarlıklarını yeniden diriltti.
Bugün bizden, artık kadının dışlanmadığı bir tarihi yazmamız isteniyor. Kobanili kadınlar iki devrimi gerçekleştirdi; biri ülke için yapılan devrim, diğeri kadın düşmanı siteme karşı yapılan devrim.
Kobanili kadınlar hergün, erkeklerin “sahipleri” olduğu ve tek görevlerinin evde çocuk bakmak olduğu fikrini binlerce kez çürütüyor.
Kobanili kadınlar, kadın karşıtı herkese, “Eğer biz kadınların kudreti siz erkeklerinkinden daha fazla değilse, daha az da değildir” diyen yeni bir tarih yarattı.
Rojavalı kadınlar kendilerine yeni bir kimlik oluşturdu. Kadınları bir bedenden ibaret gören zihniyete karşı, savaş meydanını çalışma meydanına çevirdi.
Kobani’de kadınların bedeni ateş olup, gericiliği savunan, cahil ve bilgisizlerin üzerine yağıyor. Kobani’de kadınların bedeni ateş olup, ilericilik ve eşitlik yolunun önündeki dikenleri yakıyor.
Bu ateş, Leyla Kasım’dan bu yana, devrimci Kürt kadınları tarafından, kadınlara eşitlik ve demokrasi için de yakılmıştır.