Son yıllarda Yemen’de rakipler arasında yaşanan iktidar savaşı, ülkeyi büyük kaosa sürükledi.
Yemen ne kadar fakir bir ülke olsa da stratejik konumundan dolayı iktidar üzerindeki rekabet, bölge ve Batı’nın güvenliği açısından önemli gelişmeleri beraberinde getiriyor.
Yemen son aylarda farklı grupların çatışmasına tanıklık etti. Birleşmiş Milletler özel temsilcisine göre ülke iç savaşa sürüklendi.
Yemen Cumhurbaşkanı Abd Rabbuh Mansur el-Hadi, başkent Sana’dan, güçlü olduğu Aden kentine kaçtı. Hadi, ordu güçleri ve gönüllü milislerle, Husi isyancı milislerin ilerleyişini engellemek istiyor.
Husiler Eylül ayında bazı çevrelerin desteğiyle başkent Sana’yı kontrol etmeyi başardı ve o zamandan bu yana ülkenin başka bölgelerinde de kontrollerini arttırdı.
Öte yandan, El Kaide’nin Arabistan yarımadasındaki kolunun bir yandan Husiler ile diğer yandan Mansur el-Hadi’yle çatışması sürüyor. Bu örgütün merkezi Yemen’in güney ve güneydoğusu. Örgüt buradan kanlı saldırılar yaptı.
2014 yılı sonunda IŞİD’in Yemen’deki kolunun da ortaya çıkmasıyla durum daha da karmaşık hale geldi. Bu grup da El Kaide’nin daha radikal bir kopyası olarak Arabistan yarımadasını temel almak istiyor. IŞİD, geçtiğimiz sonbaharda Sana’da iki camiye gerçekleştirilen ve 140 kişinin öldüğü saldırıları üstlendi.
Yemen dünya için neden önemli?
Yemen’deki olaylar bölgedeki karmaşayı arttırabilir. Batı, bu ülkedeki otorite boşluğunun, ülke dışındaki yerler için bir saldırı merkezi haline gerlmesinden korkuyor.
Batılı istihbarat örgütlerine göre, El Kaide’nin dışardaki gücü, bu grubu Arabistan yarımadasındaki en tehlikeli El Kaide kolu haline getiriyor. Amerika da bir süredir Mansur el-Hadi’yle birlikte bu gruba karşı Yemen’de askeri operasyonlar yapıyor. Ancak Mansur el-Hadi’nin gidişi işi daha da sivriltebilir.
Husiler ile hükümet arasındaki çatışma, İran ve Arabistan arasındaki bölgesel savaşın bir parçası.
Ne derecede olduğu bilinmese de Şii İran, Husiler’i destekliyor. Yemen, Kızıldeniz ve Aden Körfezi arasında bulunan Bab'ül Mendep Boğazı’na komşu ve dünya petrolünün büyük bölümü bu stratejik boğazdan aktarılıyor. Suudi Arabistan ve Mısır, Husiler’in Yemen’deki kontrolünün işleri kendileri için daha zorlaştırmasından korkuyor.
Husiler kimdir?
“Ensarullah Hareketi” olarak da bilinen Husiler, adlarını Hüseyin Bedrettin El-Husi’den alıyor. Hüseyin Bedrettin El-Husi, 1994’te ilk isyana öncülük etmiş, otonomi talep etmişti.
El-Husi’nin 2004 sonlarında Yemen Ordusu’nca öldürülmesinden sonra ailesi, 2010 yılında devletle ateşkes anlaşması imzalayana kadar beş isyan başlattı. 2011’de Husiler de Ali Abdullah Salih karşıtı gösterilere katıldı ve otorite boşluğundan faydalanıp Sede ve Ümran illerinde kontrollerini arttırdı.
Onlar da milli konferansa katıldı. Konferans sonunda Hadi, 2014 yılında Yemen’in program daihilinde 6 federal bölgeye ayrılacağını açıkladı. Ancak Husiler bu programın kendilerini zayıflattığını söyleyip, uygulanmasına karşı çıktı.
Yemen 20’nci yüzyılda iki farklı ülkeden oluşuyordu; kuzeyde Yemen Arap Cumhuriyeti, güneyde Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti. Bu iki ülke 1990’da birleşme kararı aldı. Ancak güneylilerin Sana Hükümeti’nin siyasi ve mali politikasına karşı çıkması uzun sürmedi. Çıkan iç savaş sonrası 1994’te ayrılmak istediler ancak yenilgiye uğradılar.
Hükümetin güçsüzlüğünün yanında başıboşluk, yolsuzluk, göç ve kaynak yetersizliği Ortdaoğu’daki fakir ülkelerin gelişmesi önündeki engller. 10 milyon kişinin yaşadığı bir ülke, işsizlik, pahalılık ve sosyal hizmet eksikliğinden dolayı inliyor.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın