Eğer Musul’u Türkler kurtarırsa…

29-12-2015
Paul Davis
Etiketler Musul Operasyon ABD Kürdistan Bölgesi Peşmerge Irak Bağdat Türkiye
A+ A-
 Irak Ordusu ve aşiret milisleri Ramadi operasyonunu sonlandırdı ancak hala Bağdat’tan Musul operasyonuyla ilgili elle tutulur bir çaba gözükmüyor.

 

Birsüre önce Kürdistan Bölgesi Başkanlık Divanı Başkanı Fuad Hüseyin, önümüzdeki günlerde Amerkika Birleşik devletleri (ABD), Türkiye ve Kürdistan Bölgesi’nin IŞİD’le mücadelede yeni stratejileri konuşmak için toplanacağını bildirmişti.

 

Divan Başkanı Hüseyin’in açıklamasında bana çok ilginç gelen kısımsa, bu toplantıdan Bağdat’ın da haberdar olduğunu söylemesi oldu.

 

Böyle bir toplantı Bağdat’ın bilgisi dahilinde olması ama Bağdat’ın katılmaması gerçektende ilginç bir durum.

 

Peşmerge Güçleri ve YPG’nin IŞİD’de karşı elde ettiği başarı, Irak Ordusu’nun örgüte karşı plansızlığı ve zayıflığı birçok şeyi beraberinde getirdi.

 

Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani, Irak Ordusu’nun Musul için askeri açıdan hazır olmadığını duyurmuştu.

 

İster peşmergeler yardım etsin, ister etmesin, Irak Ordusu Musul’da IŞİD’e karşı mücadelede başarılı olamaz.

 

Evet peşmerge IŞİD’e karşı en iyi savaşan ve direnebilen güç ama Musul savaşı şehir içerisinde, sokaklarda verilecek bir savaş olacak. Peşmergeler bu tür bir savaş için hazırlıklı değil.

 

Şehir içindeki savaşlar daha kanlı ve daha uzun solukludur.

 

Açık alanlarda savaşabilen ordu ve güç sayısı çoktur, ancak şehir içi mücadele bambaşka bir savaş tekniklerini gerektirir.

 

Tikrit ve Ramadi operasyonları, Irak Ordusu’nun beceriksizliğinin değil, bir silahlı grubun şehir içinden temizlenmesinin ne kadar zor birşey olduğunun kanıtıdır.

 

Askeri kaynaklardan aldığım bilgilere göre, IŞİD 600 milisle, 10 bin askerlik Irak birlikleri karşısında zafer elde etmiş; koalisyon ülkelerinin havadan desteği de sözkonusuyken.

 

Bunu başka bir örnekle güçlendirebilirim. Yıl 2006 idi ve El Kaide örgütüne yakın bir grup Ramadi’yi işgal etmişti.  Şehri geri almak için 7 bin ABD’li komando ile 2 bin Irak askeri birkaç ay uğraşmıştı.

 

IŞİD’den önce Musul’un nüfusu 1 milyonun üzerindeydi. Hala bu şehirde 600 bin sivil yaşıyor. Üstelik bu şehir Irak’ın en büyük ikinci şehri olarak biliniyor.

 

Demek istediğim Ramadi, Tikrit bu kadar zor kontrol edilebiliyorken, Musul’un kurtarılması pek de kolay olmayacak.

 

Şehirdeki silahlılarla sivil halkı ayırt etmek imkansız.  Zaten bu grubun en çok kullandığı yöntem, zorda kaldığında sivillerin arasına karışmasıdır. Çünkü IŞİD, koalisyon güçlerinin sivil alanları hedef alamayacağını biliyor.

 

Üstelik IŞİD Musul’da neredeyse 2’nci yılına giriyor, bu nedenle şehre her yönden hakim.

 

Musul’a girmek isteyen güçler, önce mayın, sonra keskin nişancı, sonra canlı bomba, sonra bomba yüklü araç ve intihar saldırılarıyla karşılaşacak.

 

Farzedelim ki buna rağmen şehre girildi... Her sokakta, hatta her evde bomba tuzağı ihtimali de gözönünde tutulmalıdır.

 

Bu saydıklarım çok sayıda askerin ve peşmergenin kaybı demektir. Bu durumda savaşma isteği azalır, belki de operasyon durdurulur.

 

Muhtemelen peşmergeler daha çok savaşır çünkü, bir hedefleri ve amaçları var.

 

Aslında Amerikan, Türk Kürt, hatta Iraklı yetkililer anlattıklarımdan habersiz değil. Zaten bu nedenle kolay kolay Musul operasyonunu telaffuz etmiyorlar.

 

Sözkonusu üçlü toplantıda Kürdistan Bölgesi ve Türkiye, Musul operasyonu için çok fazla asker gerektiğine dair ABD’yi ikna etmelidir.

 

Amerika’nın, Türkiye’nin bu operasyonlara destek vermesinin, hatta tamamen dahil olmasını istemesinin nedeni, bölgede bunu yapabilecek tek devlet olduğunun farkında olmasıdır.

 

Ancak Musul Türkiye’nin eliyle kurtarılırsa, bölgenin nelere gebe kalacağı pek de net değil.

 

İşte Erbil’de yapılacak üçlü zirve bu bakımdan büyük önem arzediyor. 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli