Haber Merkezi - Sudan’da eski Devlet Başkanı Ömer el Beşir’in geçtiğimiz yıl devrilmesinin ardından hükümet ve çok sayıda silahlı muhalif grubu bünyesinde barındıran Sudan Devrimci Cephesi arasında anlaşma sağlandı.
Sudan’da hükümet ve çok sayıda silahlı muhalif grubu bünyesinde barındıran Sudan Devrimci Cephesi arasında 17 yıllık çatışmaya son veren barış anlaşması imzalandı.
Anlaşma, yüzbinlerce kişinin öldüğü çatışmaları sonlandıracak olması açısından tarihi olarak nitelendiriliyor.
Güney Sudan’ın başkenti Cuba’da yapılan törene, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, Başbakan Abdullah Hamduk ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit de katıldı.
Eski Devlet Başkanı Ömer el Beşir’in geçtiğimiz yıl devrilmesinin ardından Güney Sudan hükümetinin ara buluculuğunda barış görüşmeleri yürütülüyordu.
“Diktatörlükten demokrasiye geçiş başladı”
Sudan'ın Enformasyon Bakanı Faysal Muhammed Salih, Cuba'da düzenlenen törende, “Sudan'ın diktatörlükten demokrasiye gerçek dönüşümünü başlattık” dedi.
Tarafların önünde uzun bir yol olduğunun altını çizen Salih, "Bu anlaşmayı kağıttan uygulamaya geçirmeye başladığımızda bazı sorunlarla karşılaşacağımızı biliyoruz. Ama biz bir siyasi iradeye sahibiz." ifadelerini kullandı.
Anlaşma neleri içeriyor?
Anlaşma metnine göre, tartışmalı bölgelerdeki güç dağılımı, toprak mülkiyeti, güvenlik ve yerinden olanların geri dönüşü gibi temel meselelerde mutabakata varıldı.
Ayrıca muhalif güçlerdeki savaşçıların ulusal orduya entegrasyon sürecinin başlatılması da kabul edildi.
Sudan'da "Adalet ve Eşitlik Hareketi" ve "Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N)" isimli silahlı hareketleri bünyesinde barındıran ve yıllardır hükümete karşı mücadele eden Sudan Devrimci Cephesi, ülkede rejim değişikliği sonrasında devlete karşı savaşmayı bırakmıştı.
Ancak, Abdelwahid Nur liderliğinde SLM'nin bir kanadı ile Abdelaziz al-Hilu başkanlığındaki SPLM-N'den bir grup anlaşmaya katılmayı reddetti.
ABD, İngiltere ve Norveç'ten Sudan'daki barış anlaşmasına destek
ABD, İngiltere ve Norveç yönetimleri, Sudan hükümetinin, ülkedeki çok sayıda silahlı muhalif grubu bünyesinde barındıran Sudan Devrimci Cephesi ile barış anlaşması imzalamasını memnuniyetle karşıladığını bildirdi.
Darfur'da 300 bin kişi öldü
Birleşmiş Milletler'e göre, 2003 yılında isyancıların silahlanmasının ardından sadece Darfur'daki çatışmalarda yaklaşık 300 bin kişi öldü. Eski hükümet liderleri soykırım ve insanlığa karşı suç işlemekle suçlanıyor.
Güney Kordofan ve Mavi Nil'deki çatışma, Güney Sudan'ın bağımsızlığının ardından 2011'de patlak verdi ve yirmi yıllık savaş yeniden başladı.
Ömer el Beşir Lahey'e gönderilebilir

Sudan'da Aralık 2018'de başlayan protestolar sonucu yaklaşık 30 yıl boyunca ülkeyi yöneten Ömer el Beşir, ordu tarafından geçen yıl Nisan ayında askeri darbeyle devrildi. Ülkede ordu ve sivil muhalefet ortaklığında bir geçiş hükümeti kuruldu.
Beşir ve destekçilerinin 1989 yılında darbeyle yönetime gelmekle suçlandığı dava sürüyor. El Beşir’in bu davada ölüm cezası alabileceği kaydediliyor.
El Beşir, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nce (UCM) “soykırım, savaş suçu ve insanlığa karşı suç” işlemekle suçlanıyor.
Hartum hükümeti el Beşir'i, 2000'li yıllarda Darfur'da yaşanan şiddet olaylarından dolayı UCM'ye teslim edeceğini söylüyor.
Dava 15 Eylül’e ertelendi
Beşir’in de sanıklar arasında bulunduğu eski rejimin üst düzey isimlerinin yargılandığı “1989 darbesi” davasının duruşması 15 Eylül'e ertelendi.
Devlet televizyonunun haberine göre, eski Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir ve döneminden üst düzey 27 ismi, 1989’da seçimle göreve gelmiş ilk sivil hükümete darbe tertiplemek ve anayasayı ihlal suçlamasıyla bugün 4’üncü kez hakim karşısına çıktı.
Duruşmada Beşir’in de aralarında bulunduğu 25 sanığın ifadeleri ve şahsi bilgileri alındı.
Başkent Hartum'daki Özel Ceza Mahkemesi Hakimi İsameddin Abdullah, savunma heyetinin Anayasa Mahkemesi kurulmadığı ve salonda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) için yeterli önlem alınmadığı gerekçesiyle davanın askıya alınması talebini reddetti.
Duruşmaya uygun daha büyük bir salon arayışlarının sürdüğünü belirten Hakim Abdullah, duruşmayı 15 Eylül’e erteledi.
30 yıllık Ömer el Beşir dönemi nasıl bitti?
Doktor, öğretmen, avukat, gazeteci ve işçileri temsil eden Sudan Odalar Birliği'nin çağrısı üzerine başlayan gösteriler yayıldı.
2014'te el Beşir'e karşı kurulan Sudan Çağrısı platformu buna eşlik etti. 22 muhalif partiden oluşan Ulusal Değişim Cephesi bundan geri duramadı. Bunlar arasında El Beşir'in 2015'te kurduğu uzlaşı hükümetinde yer alan partiler de var.
Sufi hareketi Ensar'ın desteklediği Ümmet Partisi koalisyondan ayrıldı. Partinin 50 yıllık lideri Sadık el Mehdi 1989 darbesiyle başbakanlıktan indirilmişti. Darbeyi bugüne kadar 'İslami kurtuluş devrimi' olarak savunagelmiş İslamcıların bir kısmı da el Beşir'e 'yetti artık' deyiverdi.
Darbeye ideolojik yakıt sağlamış selefi eğilimli Milli İslami Hareketi'nin uzantısı Halk Kongresi Partisi de sokakta. Bir diğer sufi hareket Demokratik İttihatçı Parti de öyle.
Sokağın en hareketli taraflarından biri de Komünist Partisi. Bu açıdan bakıldığında sufiler, selefiler, Müslüman Kardeşler, Komünistler, liberaller, merkeze silah çekenler, 1989'da devirenler ve devrilenler, yani yan yana gelemeyecek gruplar el Beşir'e karşı birleşti.
Gösterilerin ikinci haftasında üç ana muhalif koalisyon "Özgürlük ve Değişim" adıyla bir bildiri yayımlayarak anayasal reform ve seçim sürecini yönetecek "geçiş konseyi" kurulmasını önerdi.
Beşir'in yanıtı ve geçersiz retorik
Sokaktan gelen baskı karşısında çareyi olağanüstü hal ilanında gören el Beşir ise 22 Şubat'ta ulusal mutabakat hükümeti ve 18 eyaletteki hükümetleri feshetti.
Savunma Bakanı General Avad İbnu'yu iki numaralı koltuk olan Devlet Başkanı Birinci Yardımcılığı'na atarken, 16 asker ile iki istihbaratçıyı eyalet hükümetlerinin başına geçirdi.
El Beşir seçtiği kişilerle ordu ve istihbarattan emin olmaya çalıştığı izlenimi verdi. UCM'nin aradığı Ahmed Harun'u da "halefim" der gibi Milli Kongre Partisi'nin başına getirdi.
Ayrıca 2020'de yeniden yarışmasına imkân veren anayasa değişikliğinden vazgeçip, muhalefeti diyaloga çağırdı. Çağrıya 6 parti katılırken diğerleri boykot etti.
Sonuçta önlemler gösterileri durdurmadı. Gösteriler yasaklandı, yasağı delenlere hapis ve kırbaç cezaları uygulandı. Bu da yetmeyince el Beşir "Sudan şerî ve bağımsız devlet olduğu için hedef alınıyor" söylemine geri döndü.
Sudan’da muhalefetin, ordunun başkentteki ana karargahı önünde organize gösterilerinin önlenemez hal aldığı ve askere durumu düzeltme çağrıları yapılan bir dönemde, ordunun müdahalesiyle 11 Nisan 2019’da 30 yıllık Ömer el-Beşir iktidarı sona erdi.
Beşir’in “tahtından indirilmesinin” ardından ipleri ele geçiren askeri geçiş konseyi, darbe yapmadıklarını, halk istediği için duruma müdahale ettiklerini belirtti. Konseyin Başkanı ve Savunma Bakanı Avad bin Avf, 11 Nisan’da ordunun yönetime el koyduğunu, iki yıllık geçiş döneminin başladığını ve Ömer el-Beşir’in tutuklandığını duyurdu.
Darbeden sonra Beşir’in yerine geçen Savunma Bakanı Orgeneral Avad Muhammed Ahmed bin Avf, bir süre sonra istifa etti.

Bin Ladin’e ev sahipliğinden CIA ile ortaklığa
Sudan etnik, kabilevi, dini ve bölgesel çatışmalardan geçen zorlu bir coğrafya.
Siyasi ve toplumsal fay hatları, 1989'da İslamcıların desteklediği ve şeriat vaat eden darbeyle iktidara gelen el Beşir'in ayakta kalmasına yardım etti. El Beşir 1989 darbesi sonrası kâh çatışarak kâh pay dağıtarak kabileleri ve bunların siyasi-askeri uzantılarını idare etti. 30 yılı geride bırakan el Beşir en nihayetinde dışarıda rahatlamaya başlamışken bu kez içeride kaybetti.
El Beşir 1989 darbesi El Kaide lideri Usame bin Ladin'le iş yapıp yabancı İslamcı örgütlere sığınak sunarak ABD'yi karşısına almıştı. 1996'da Ladin'e kapıyı gösterip CIA'e açarken bu sefer 1989 darbesinin ideoloğu Milli İslami Cephe lideri Hasan el Turabi ile yollarını ayırmıştı. Turabi'nin ömrü 2000'lerde hapislerde geçti.
ABD'nin hedefinde olmasına rağmen el Beşir 11 Eylül saldırılarından sonra CIA'e kapılarını daha da açtı. Ancak 2003'te Darfur'da Arap kabileleri silahlandırıp, özellikle de Cancavid milislerini, Afrikalı kabilelerin başına musallat ettiği için Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) soykırım suçundan mahkum edilip arananlar listesine girdi.
Böylece, dünyanın önemli bir kısmından ayağını kesmek zorunda kaldı. Yine de Sudan'ın istikrarı hatırına uluslararası aktörler el Beşir'in peşine çok da düşmedi. ABD ve AB Hartum'la çalışmaya devam etti. BM Güvenlik Konseyi'nden Çin, yatırım yaptığı Sudan'da statükodan yana olurken, Rusya'nın Hartum'la arası zaten iyiydi.
El Beşir son yıllarda yeni bir eksen arayışına girdi ve etrafındaki tecridi biraz daha kırdı. El Şebab gibi örgütlere karşı CIA'e istihbarat desteği sunan El Beşir, 2011'de Güney Sudan'ın bağımsızlığını "olgunlukla" karşıladığı için Batı'da zımnen takdir topladı.
Daha önemlisi, 2016'da İran'la ilişkileri kesip, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Yemen'de başlattığı savaşa 1000 askerle katıldı. Bu şekilde Amerikan yaptırımlarının son bulması için Körfez kapısını deniyordu. ABD bu eğilimi karşılıksız bırakmayıp, 10 yıldır uyguladığı yaptırımları 2017'de kaldırırdı ama Sudan'ı "terör destekçisi" listesinden de çıkarmadı.
Sudan bu kilidi açmak için 2018'de FBI ile işbirliği anlaşması imzaladı. Dışişleri Bakanı El Dirdiri Muhamed Ahmed bir umutla geçen kasımda Washington'a gitti. ABD, Sudan'ı 1993'te eklediği kara listeden çıkarmak için teröre karşı işbirliğini genişletme, Darfur, Mavi Nil Eyaleti ve Güney Kordofan 'da asilerle çatışmalara son vermesi, basın, ifade ve inanç hürriyetini garanti altına alması gibi şartlar koşuyor.
Ekonomi vurdu
Uluslararası aktörlerin el Beşir'i zorlamadığı bir dönemde işleri batıran ekonomi oldu.
Güney Sudan'ın ayrılması, Hartum'u yüzde 75 oranında petrol gelirlerinden mahrum etti. Bu toplam döviz gelirinde yüzde 60 kayba tekabül ediyor. Ülkenin borcu 50 milyar dolar. Amerikan yaptırımlarının kaldırılmasına büyük umut bağlanmıştı. Ancak ülkenin kara listede tutulması finansal kaynaklara ulaşmayı engelledi.
Sonunda el Beşir, IMF'nin tavsiyelerine uyarak sübvansiyonları kaldırıp kamusal şirketleri özelleştirme yoluna gitti. Özelleştirilen demiryolları ve limanlarda çalışan onbinlerce insan işsiz kaldı. Enflasyon fırladı, cüneyh eridi. Nakit ve yakıt kuyrukları bezdirdi.
Bunlar yetmezmiş gibi iktidardaki Milli Kongre Partisi, Beşir'in 2020'de tekrar aday olabilmesinin önünü açmak için anayasayı değiştirmeye kalkıştı. Ve sonunda isyan patlak verdi.
Türkiye önemli yatırımlar yapmıştı

Türkiye Sudan’da önemli yatırımlara imza atmıştı. Sevakin Adası'nın Türkiye'ye tahsis edildiği, Türk askerinin görevlendirildiği, en az 600 milyon dolarlık Türk yatırımlarının olduğu Sudan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı'nın (TİKA) en fazla yardım ettiği 5. az gelişmiş ülke konumunda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eski Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir, Aralık 2017'de Sudan'ın başkenti Hartum'da bir araya gelmişti.
24-25 Aralık 2017'de Erdoğan'ın 100'den fazla iş insanlarıyla birlikte Sudan'a yaptığı ziyarette, tarım, turizm, eğitim, maden kaynakları, sanayi ve ticari ortaklık alanında 22 işbirliği anlaşması imzalandı.
Anlaşmaların 13'ü devletler, 9'u ise özel sektör düzeyindeydi.
2018 sonuna kadar Sudan'da toplam 2,24 milyar dolar değerinde projeye imza atıldı. Bu projelerin yarısı, sadece 2018'in ilk çeyreğinde imzalandı.
Ömer el Beşir kimdir?

1989 yılında bir askeri darbeyle iktidara gelen Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir, 30 yıl sonra sokak gösterilerinin ardından, yine bir askeri müdahaleyle görevinden alınmıştı. El Beşir bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.
Ömer el Beşir, Sudan tarihinin en uzun süre görevde kalan devlet başkanıydı.
1940 yılında Hartum'un 180 kilometre kuzeyindeki Havaş Banga adında bir köyde doğan el Beşir, 12 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi.
El Beşir, 49 yaşındayken katıldığı darbeyle ülkesinde iktidarı ele geçirdi ve bugüne kadar da bırakmadı.
Seçimle iktidara gelen hükümete karşı 30 Haziran 1989 tarihinde düzenlenen askeri darbeyi Müslüman Kardeşler'in Sudan kolu, dönemin önemli İslami kanaat önderlerinden Hasan el Turabi liderliğindeki Ulusal İslami Cephe de destekledi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın