Haber Merkezi - Sudan'daki kanlı iç savaşın en ürkütücü figürlerinden biri olan ve "El Faşir Kasabı" olarak da anılan El Fatih Abdullah İdris, nam-ı diğer "Ebu Lulu", işlediği vahşetlerle adını duyurdu. Özellikle sivil infazlarını kendi sosyal medya hesaplarından yayınlamasıyla tanınan Ebu Lulu, Sudan'daki çatışmaların ve ahlaki çöküşün sembolü haline geldi.
Abdullah İdris, yani "Ebu Lulu", Nisan 2023'te savaş başlamadan önce Darfur'da yerel bir savaşçı olarak biliniyordu.
Ancak Kuzey Darfur'un başkenti El Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından ele geçirilmesiyle birlikte adı sıkça duyulur oldu.
Sosyal medyada yayılan videolarda, gür sakallı Ebu Lulu'nun tutukluları infaz ettiği ve sivillere yönelik acımasız katliamlar gerçekleştirdiği görüldü.
Bu görüntüler ona hızla "El Faşir Kasabı" lakabını kazandırdı.
Ebu Lulu, kendi yayınladığı ses kayıtlarında ise hiçbir gruba bağlı olmadığını, devlete isyan eden kendi özel savaşçı grubuna liderlik ettiğini iddia etti.
Bir TikTok yayınında ise Sudan'da 2.000 kişiyi öldürmek istediğini, hatta bu sayıya ulaştığını ve daha fazlasını öldürme niyetinde olduğunu dile getirdi.
El Faşir'de neler oldu?
HDK'nın yaklaşık 18 ay süren kuşatmanın ardından El Faşir'in kontrolünü ele geçirdiği son günlerde, Ebu Lulu'nun da aralarında bulunduğu HDK milislerinin sivillere yönelik saha infazları ve çok sayıda ihlal gerçekleştirdiğini gösteren videolar sosyal medyada hızla yayıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyeleri, HDK'nın El Faşir'e yönelik saldırısını kınayarak, şiddetin tırmanmasından derin endişe duyduklarını dile getirdi ve kuşatmanın kaldırılmasını talep etti.
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, toplu infazlar yapıldığına dair güvenilir raporlar olduğunu belirtti.
Sudan'ın BM temsilcisi ise HDK'yı Sudan'da soykırım yapmakla suçladı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Sözcüsü Saif Magango da "toplu katliamlar, yağma, tecavüz ve insani yardım çalışanlarına yönelik saldırılar" dahil "korkunç zulümler" hakkında raporlar aldıklarını söyledi.
Sudan Doktorlar Sendikası, El Faşir'deki eylemleri "soykırım, sistematik etnik temizlik ve tam teşekküllü savaş suçu" olarak nitelendirdi.
Tek suçlu Ebu Lulu mu?
BM ve uluslararası örgütleri endişelendiren El Faşir'den aktarılan infaz ve işkence görüntüleri, Ebu Lulu'nun Sudan'da sivilleri öldürmekle övünme konusunda yalnız olmadığını gösteriyor. Başka HDK milislerinin de benzer eylemleri gerçekleştirdiği ve bunları sosyal medyada yayınladığı biliniyor.
HDK, Ebu Lulu'nun dehşet saçan videoları ve iddiaları karşısında başlangıçta adamla hiçbir bağlantılarının olmadığını iddia etti.
Ancak uluslararası ve yerel tepkinin büyümesi üzerine, HDK Sözcüsü El Fatih Kurşi, El Faşir'in kontrol altına alınması sırasında meydana gelen "ciddi ihlaller ve suistimallerden" sorumlu olanların, başında Ebu Lulu'nun da bulunduğu bir grubun tutuklandığını duyurdu.
Ancak gözlemciler, Ebu Lulu'nun tutuklanmasını HDK'nın kitlesel katliamları "kişisel eylem" olarak gösterip kurumsal sorumluluktan kaçma çabası olarak değerlendiriyor.
Sudanese askeri uzman Ömer Erbab da bu tutuklamanın gerçek bir hesap verebilirlik süreci mi yoksa kamuoyunu yatıştırmak için bir "günah keçisi" mi olduğu konusunda şüphelerini dile getirdi.
Hz. Ömer'in katiliyle aynı ismi taşıyor
Ebu Lulu ismi, İslam tarihinde 644 yılında ikinci halife Hz. Ömer'i sabah namazı sırasında bıçaklayarak katleden kölenin adı olarak biliniyor.
Uzmanlar, Sudan'daki HDK komutanının da bu ismi sembolik bir anlamla seçtiğini düşünüyor.
Sudan'da Nisan 2023'ten bu yana Ordu Komutanı Abdülfettah El Burhan ile RSF Komutanı Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) arasındaki kanlı iktidar mücadelesi devam ediyor.
Birleşmiş Milletler'in dünyanın en kötü insani durumu olarak nitelendirdiği bu çatışmanın, ülkeyi kalıcı bir bölünmeye götürmesinden korkuluyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın