Bill Gates: Bugünkü ölçülerle bana otizm teşhisi konurdu

03-02-2025
Etiketler Bill Gates Microsoft Otizm
A+ A-

Haber Merkezi - "Kaynak Kodu" (Source Code) adlı otobiyografisini 4 Şubat'ta yayımlamaya hazırlanan Bill Gates, çocukluğunda otizm semptomları gösterdiğini ve bu özelliklerin kariyerinde başarılı olmasına katkı sağladığını belirterek, "Günümüzde çocuk olsaydım, muhtemelen otizm tanısı alırdım," dedi.

Gates, "Asperger ve spektrum gibi kavramlar oldukça yeni. Eskiden otizmin tanımı oldukça dardı ve daha net çizgilerle belirleniyordu. Fark ettim ki bazı belirtiler bana uyuyor," dedi.

Microsoft'un kurucu ortağı ve teknoloji milyarderi Gates, çocukluğunu düşündüğünde gördüğü otizm semptomlarının başarılı olmasını sağladığını savunarak, "Geçmişe baktığımda, standart davranışlarda bulunmadığım için matematik ve bilime derin bir şekilde yoğunlaşabildiğimi ve sonrasında programlama deneyimlerimde bunun bana güç verdiğini gördüm," dedi.

Ebeveynleri Bill Sr. ve Mary Maxwell'in kendisi hakkında endişelenip endişelenmediği sorusunu da yanıtlayan Gates, "Uyum sağlamam konusunda endişeleri vardı. İki şey yaptılar: Birincisi, beni bir terapiste göndererek enerjimi nasıl kullanacağım üzerine düşünmemi sağladılar. Sonrasında ise beni gerçekten müthiş bir okula gönderdiler. Bunlar bana çok iyi geldi," dedi.

Bloomberg Milyarderler Endeksi'ne göre net serveti 166 milyar doları bulan Gates, geçen yıl verdiği bir röportajda kaybetmekten korkmadığını belirterek, "Kendi harcayabileceğimden çok daha fazla param var," demişti.

Gates, yılda 9 milyar doları farklı projelere ayıracağını ve hayır kurumlarına bağışlayacağını, 20 yıl içinde de tüm servetini dağıtmış olacağını söylemişti.

Otizm teşhisi ve artan vakalar

ABD genelinde otizm teşhisi oranları son yıllarda önemli ölçüde arttı. 2011 ile 2022 yılları arasında teşhis oranı neredeyse üç katına çıktı ve günümüzde ülkedeki her 45 çocuktan birine otizm tanısı konuyor. 2000 yılında bu oran 150'de bir seviyesindeydi.

Otizm spektrum bozukluğunu belirleyecek bir kan testi ya da beyin MR'ı bulunmuyor. Teşhis, çoğunlukla ebeveynlerin aktardığı davranışlar ve akıl sağlığı uzmanlarının gözlemleriyle konuluyor.

New York City'deki Autism Speaks organizasyonunun baş bilim görevlisi Andy Shih'e göre otizmin en belirgin özellikleri sosyal iletişim becerilerindeki zorluklar. "Bu, göz temasından kaçınma, gecikmiş dil gelişimi, diğer insanların duygularını anlamada güçlük, kelimeleri veya ifadeleri tekrarlama, el çırpma veya belirli ilgi alanlarına aşırı yoğunlaşma gibi şekillerde görülebilir," dedi.

New York City'de psikoterapist olan Jonathan Alpert ise otizm spektrum bozukluğunun davranışsal açıdan, "rutinlere sıkı bağlılık, belirli konulara yoğun şekilde odaklanma veya duyusal hassasiyetler" olarak da ortaya çıkabileceğini belirtti.

Alpert, otizmin bir spektrum olduğunu ve belirtilerin tip ve şiddet açısından büyük farklılıklar gösterebileceğini vurguladı. Ayrıca, Gates’in çocukluğunda otizmin bugünkü kadar "insanların radarında olmadığını" ifade etti.

"Otizm onlarca yıl önce yaygın olarak tanınmıyordu veya anlaşılamıyordu," diyen Alpert, o dönemde tanı kriterlerinin çok daha dar olduğunu ve farkındalığın, sağlık çalışanları arasında bile sınırlı kaldığını söyledi.

Alpert, şu anda otizm spektrumu olarak bilinen durumun geçmişte farklı şekilde kategorize edildiğini veya tamamen göz ardı edildiğini belirterek, "Bugünün otizm kriterlerini karşılayan birçok birey, geçmişte teşhis edilmeden yaşamına devam etti," dedi.

Shih de Gates'in 1950'li ve 60'lı yıllarda büyüdüğü dönemde otizm teşhislerinin çok daha az yaygın olduğunu kabul etti.

"Otizm ilk kez 1943'te Leo Kanner tarafından tanımlandı. Sonraki yıllarda farkındalık yavaş yavaş artsa da, otizm spektrum bozukluğunun DSM'ye (ABD’de kullanılan teşhis kılavuzu) dahil edilmesi, yaygın olarak tanınması ve daha yüksek oranlarda teşhis edilmesi 1980'li ve 90'lı yılları buldu," dedi.

Vakaların artmasının nedenleri

Shih, "ABD'de her 45 yetişkinden birine otizm teşhisi konuyor. Otizmin yaygınlığı, artan kamu ve profesyonel farkındalık, genişletilmiş tanı kriterleri, Küçük Çocuklarda Otizm İçin Değiştirilmiş Kontrol Listesi (M-CHAT) gibi gelişmiş tarama araçları ve standartlaştırılmış değerlendirme süreçleri nedeniyle arttı. Bu faktörler, daha erken teşhis konulmasına ve daha fazla tanı koyulmasına yol açtı," dedi.

Otizmin artan yaygınlığı oldukça tartışmalı bir konu. Alpert, "Otizm tanılarındaki artışın çoğu muhtemelen gelişmiş farkındalığa, daha genişletilmiş tanı kriterlerine ve sağlık hizmetlerine daha iyi erişime bağlanabilir," dedi.

Bununla birlikte, çevresel faktörler ve genetik yatkınlık gibi unsurlar da incelenmeye devam ediyor. Alpert, "Gerçekten desteğe ihtiyacı olanları belirlemek ve desteklemek önemli olsa da, aşırı tanı koyma – toplumsal eğilimler veya daha az deneyimli terapistlerin yanlış yorumları nedeniyle – durumu önemsizleştirebilir ve gerçekten yardıma ihtiyacı olan bireylere zarar verebilir," diye uyarıda bulundu.

"Tanılardaki artışa rağmen hâlâ atlanan vakalar da var," diyerek, teşhis süreçlerindeki hassasiyetin korunması gerektiğini vurguladı.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli