ABD'den Heşdi Şabi yasasına sert tepki: Irak'ı İran'ın uydu devleti haline getirir
Washington (Rûdaw) - ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, ülkesinin Irak'ın gerçek egemenliğini desteklediğini belirterek, Irak'ı "İran'ın uydu devletine" dönüştürecek Heşdi Şabi yasa tasarısına karşı olduğunu söyledi.
Bugün Rûdaw Washington ofisi sorumlusu Diyar Kurda'nın sorularını yanıtlayan Tammy Bruce, "İkili güvenlik işbirliği hedeflerimizle bağdaşmayan ve Irak'ın mevcut güvenlik kurumlarını güçlendirmeye aykırı olan her türlü yasa tasarısına karşıyız" dedi.
Bruce, "Irak'ı İran'ın uydusu yapacak yasa tasarılarını değil, Irak'ın gerçek egemenliğini destekliyoruz. Halkların geleceğinin kendi ellerinde olması gerektiği konusunda her zaman açık olduk" ifadelerini kullandı.
Suriye'deki kriz ve Kürtlerin hakları
Suriye ve Suriye Geçici Hükümeti'nin Paris'te Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile bir araya gelmeyi reddetmesi üzerine Diyar Kurda, ABD'nin Kürt ve Dürzi haklarına yönelik tutumunu ve geçici hükümet üzerindeki baskısını sordu.
Tammy Bruce, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın çabalarına işaret ederek şunları söyledi:
"Özel bir temsilcimiz olmasının nedeni tam da budur. Bazen nesiller, hatta yüzyıllardır istikrarsız ve sorunlu olan bölgelerdeyiz. Bu yüzden tarafları bir araya getirmek için sürekli çalışmak gerekiyor."
Büyükelçi Barrack'ın Twitter hesabındaki paylaşımına atıfta bulunan Bruce, "Barrack, Suriye'nin, tüm bileşenlere saygı duyan, onları koruyan ve ortak bir gelecek inşa etmeye çalışan birleşik bir sürece bağlı olduğunu belirtti. Bu, diplomatların yapması gereken tam da bu tür bir iştir ve biz de Büyükelçi Barrack'ın çabalarının sonuçlarını bekliyoruz" diye ekledi.
Irak Bakanlar Kurulu, bu yılın 25 Şubat'ında, Heşdi Şabi için yeni bir yasa tasarısı onaylayarak parlamentoya göndermişti. Tasarı, ilk ve ikinci okumaları geçmiş olsa da, Kürt ve Sünni milletvekillerinin muhalefeti nedeniyle henüz oylanmadı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, Rûdaw Washington ofisi sorumlusu Diyar Kurda'nın sorularını yanıtladı:
Rûdaw: Öncelikle Tammy, Başkan tarafından BM görevi için aday gösterilmen nedeniyle tebrikler. Irak ve Suriye ile başlayacağım. Irak parlamentosundaki Haşdi Şabi yasasına ilişkin endişeni dile getirdin. Bu yasanın İran’ın Irak üzerindeki etkisini artırabileceğini söyledin. Dün, üst düzey İran güvenlik yetkilisi Ali Laricani Bağdat’a giderek Irak ile bir güvenlik anlaşması imzaladı. Bu anlaşma hakkında endişeleriniz var mı? Bağdat’a bu yasayı geçirmemeleri için baskı yaptınız mı? Eğer geçirirlerse Irak için sonuçları olur mu?
Tammy Bruce: Daha önce de belirttiğimiz gibi, ikili güvenlik yardımı ve ortaklık hedeflerimizle bağdaşmayan, Irak’ın mevcut güvenlik kurumlarını güçlendirme çabalarına ters düşen her türlü yasaya karşıyız. Biz, Irak’ı bir İran uydu devleti haline getirecek yasaları değil, gerçek Irak egemenliğini destekliyoruz. Bu konuda, özellikle bu örnekte ve diğerlerinde, ülkelerin geleceğinin o ülkelerin halklarının elinde olması gerektiği konusunda net olduk. Bu dinamik, genel güvenlik konusundaki taahhütlerimizle çelişmektedir.
Rûdaw: Şimdi Suriye hakkında bir soru soracağım. Suriye geçici hükümeti, ABD ve Fransa’nın ev sahipliğinde Paris’te yapılacak Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile toplantıya katılmayı reddetti. ABD, Suriye geçici hükümetinin merkeziyetsiz bir Suriye isteyen Kürtler ve Dürziler gibi azınlıkların haklarını yeterince gözettiğine inanıyor mu? Bu toplantıların yapılması için onlara, özellikle Paris’te, baskı yaptınız mı?
Tammy Bruce: İşte bu yüzden özel temsilcilerimiz var. Zaten istikrarsız olan ve bazen nesiller, hatta yüzlerce yıldır sorunlar yaşayan bölgelerde bulunuyoruz. Bu da tarafları bir araya getirmek için sürekli çalışılması gerektiği anlamına geliyor. Suriye Özel Temsilcimiz Büyükelçi Barak’ın bugün attığı bir tweet’te, “Suriye, tüm topluluklarını onurlandıran ve koruyan, Suriye halkı için ortak bir gelecek inşa eden birleşik bir sürece kararlılıkla bağlı kalmaya devam ediyor” dedi. Onun görevi de bu. Elbette çatışmaların yeniden patlak verdiğini, anlaşmazlıkların ortaya çıktığını gördük. Diplomatların ve müzakerecilerin görevi, ince bir denge kurarak tarafları bir araya getirmektir. Büyükelçi Barak da tam olarak bunu yapıyor ve biz de onun sonuçlarını görmeyi bekliyoruz.