Avrupa’ya göç eden Kürtler zorlu süreçlerden geçiyor

Stockholm (Rûdaw) - Avrupa’ya göç eden bazı Kürtler, gittikleri ülkelerde karşılaştıkları zorlukların ardından ya deport ediliyor ya da dönme kararı alıyorlar.

Halepçeli Şaho, ailesi ile birlikte üçüncü bir ülkeye iltica talebinin kabul edilmesi için 3 yıl boyunca Yunanistan’da bekledikten sonra iltica talebine yanıt alamayınca kaçak yollarla Almanya’ya ulaştı. Ancak Almanya’ya iltica başvurusu kabul edilmeyen Şaho ve ailesi Yunanistan’a dönmek zorunda kaldı.

Şaho ve ailesi uzun yıllar bekledikten sonra Kürdistan’a dönme kararı aldı.

Şaho, “Avrupa göçzedeler için yaşanılacak bir yer değil. Propagandaların hepsi yalan” dedi.

Şaho Ziyad, Avrupa ülkelerinde umduğunu bulamayan binlerce Kürt’ten sadece birisi. Avrupa’daki Kürt ailelerin bir kısmı geri gönderilmiş ve bir kısmı da deport edilme tehdidiyle karşı karşıya. Kalanlar da zor şartlarda yaşıyor.

42 yaşındaki Halepçeli Şaho Ziyad, kendi ve çocuklarının yaşamının en önemli yıllarını kaçak yollar ve beklemelerle geçirdiğine inanıyor. Sadece çocuklarının geleceği için Avrupa’ya gitmek istediğini belirten Şaho, çocuklarının geleceğini bekleyerek ziyan etmek istemiyor. Kürdistan’a dönmek isteyen Şaho’nun çocukları dört eğitim ve öğretime devam edememiş.

İltica başvurularındaki prosedürlerle bıktırıcı bir politika izlendiğini belirten Şaho, prosedürlerden bunalan göçzedeler sonuçta vatanlarına dönmeyi düşünüyor. Almanya hükümeti, Şaho’nun iltica başvurusunu çok çabuk bir şekilde sonuçlandırarak reddediyor ve ülkeyi terketmesi için üç haftalık süre tanıyor.

Kürdistan’a dönmeye hazırlanan Şaho, “Kürdistan’a dönmemin benim için bir intihar olduğunu biliyorum. Her ne kadar Avrupa’ya gitmeminde bundan az olmadığını bilmekle beraber ancak ikisi de çocukların içindi. Çocuklarımla birlikte yok olmamak için dönmemiz daha iyi” ifadelerini kullandı.

Bulgaristan ve Macaristan’dan Kürdistan’a

Yunanistan ve diğer Avrupa ülkelerinde bulunan onlarca aile istekleriyle dönmemeleri durumunda zorunlu bir şekilde geri gönderilecekler.

38 yaşındaki Berivan kız kardeşi ve iki çocuğuyla birlikte İtalya’dan Macaristan’a döndükten sonra burada tutuklanarak iki gün sonra İstanbul’a oradan da Erbil’e deport edildiler.

Berivan, resmi oturum izinleri ve 5 yıllık ikameleri olduğu halde sınırdışı edildiklerini söyledi.

Berivan, Macaristan ikamesiyle İtalya’da yaşayan ve üçüncü bir Avrupa ülkesine gitmek isteyen yüzlerce Kürt’ten birisiydi. İkamelerini yenilemek için Macaristan’a döndüklerinde pasaport sorgulaması sırasında Berivan, annesi, kız ve erkek kardeşini yakalayarak, parmak izlerini aldıktan sonra bir odaya kapatıyorlar ve iki gün sonra havaalanından İstanbul’a deport ediyorlar.

İstanbul’da bir hafta kalarak avukatlarıyla yaptıkları görüşmelerden umutlarını kesince Kürdistan’a dönüyorlar.

Berivan, “Biz sınırdışı edildiğimizde yalnızdık. Ancak Türkiye’de kaldığımız süre içerisinde kendimiz gibi bir çok aile gördük. Avukatımız aracılığıyla Bulgaristan ve Macaristan’da bizimle aynı durumda olan bir çok kişinin olduğunu öğrendik” dedi.

Mülteci hakları aktivisti İsveçli Kürt Siyaweş Rahimi, “Kürt aileler geçici ikame ya da Doğu Avrupa ülkelerinin ikameleriyle İsveç, Norveç, Finlandiya ve Almanya gibi ülkelere geliyor. Bazen de ikamelerini yenilemek için geldikleri ülkelere dönüyorlar” diye konuştu.

Bunun faydasız bir aldatmaca olduğunu belirten Siyaweş Rahimi, “Avrupa’da ikinci bir ülkeye gidenler, çalışma izni ya da başka türlü izin almaya çalışıyorlar. Bu izinler bir kaç yıl sonra 5 yıllık oturum izni ve sonra da daimi oturum iznine dönüşebiliyor. Ancak bu imkansız ve çok eski bir uygulama. 500 kişiden ancak bir kişi böyle bir şansa sahip olabiliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Rahimi, Doğu Avrupa ülkelerinde yaşayan mültecilere ilişkin, “Acılarla dolu bir hayat yaşıyorlar. Elimde 150 Kürt ailenin bilgileri var. Yaşamları çok çok kötü” ifadelerini kullandı.

Almanya ve İsveç gibi ülkelerin Doğu Avrupa’da özellikle Macaristan ve Bulgaristan gibi ülkelere göçzedelerini deport edilmesi için baskı yaptığını kaydeden Siyaweş, Yunanistan’ın da aynı yöntemi kullandığının uzak bir ihtimal olmadığını söyledi.

Siyaweş, göçzedelerin kullandıkları yöntemin yasal olduğunu ancak imkansız olduğunu vurguladı.

Deport edilen çocukların yasal hakları ihlal ediliyor

Deport edilen ya da zorunlu durumlardan dolayı dönme kararı alan ailelerle birlikte bir çok çocuk ta bulunuyor.

Birleşmiş Milletler (BM) çocuk hakları konusunda yayınladığı son raporda, Avrupa ülkelerine eleştiriler yönelterek, çocuklara hiçbir soru sorulmadığı ve danışılmadığı belirtildi. Raporda, “Çocuklar ansızın döneceklerini öğreniyorlar” denildi. BM raporuna göre, yapılan çocuk haklarının ihlalidir.

Macaristan üzerinden İtalya’ya giden göçmen çocuklardan Erbilli Hristiyan 9 yaşındaki Sima Yaqo da, daha sonra babasını çalışma belgesi ile İsveç’e giderek burada 6 yıl geçiriyorlar.

Eğitimiyle birlikte İsveçce öğrenmeye çalışan Sima Yaqo, babasının ikamesini yenileme ve çalışma izni İsveç’e gitmesinden dolayı yaptığı aldatmacasının ortaya çıkması nedeniyle İsveç’ten ayrılarak geri dönmeleri gerekiyor.

Rûdaw’a konuşan 9 yaşındaki Sina, ağlamaklı bir şekilde “dönmek istemiyorum” dedi.

Sima’nın babası Yaqo Henay, “İsveçcem iyi değildi. Görevli memur tercümanıma “ona söyle İsveç’ten ayrılsın” dediği zaman Sima görevlinin dediğini anlayınca gözyaşlarını tutamadı. Benim için ölümden daha beterdi” diye konuştu.

BM raporuna göre, yüzlerce çocuk bu tür kararların mağduru oluyor ve hükümetlerin bu çocuklar için ayrı bir uygulama yapması gerekiyor.