Haber Merkezi – Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’nin YPG ile ilişkileri ve Fetullah Gülen’in iadesi konularının her iki ülkenin ilişkilerini gerdiğini söyledi.
New York'taki temasları kapsamında, Türkiye'nin New York Başkonsolosluğu'nda, Türk toplumunun temsilcileri ile bir araya gelen Mevlüt Çavuşoğlu, gündemdeki konuları değerlendirdi.
ABD ile ilişkileri değerlendiren ve ilişkilerde çalkantılı günler yaşandığının bir gerçek olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, ''Herkes konuyu Rahip Brunson meselesine götürmeye çalıştı ya da bu problemle sınırlamaya çalıştı ama esas bizim ilişkilerimizi geren iki konu var. Bunlardan bir tanesi ABD'nin Suriye'de YPG/ PKK'ya destek vermesi. Aynı örgüt olduğunu bilmesine ve kabullenmesine rağmen, bu iş birliğini de zaruri görmesi gerçekten büyük bir hatadır'' diye konuştu.
Minbic’de üzerinde mutabık kalınan yol haritasının uygulamaya çalıştıklarını, ortak devriyelerin başladığını ancak bu yol haritasının sadece Minbic ile sınırlı olmadığını belirten Çavuşoğlu, Fırat'ın doğusunda YPG’nin kontrolündeki bölgelerin istikrara kavuşturulmasının da bu yol haritasının bir parçası olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu konuda birlikte adımlar atabilirsek ve bizim için tehdit oluşturan bu teröristleri buradan bertaraf edebilirsek, o o zaman gerçek anlamda ABD ile ilişkilerimiz daha sağlıklı bir düzeye gelebilir. İkinci bir konu da, 15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunan FETÖ terör örgütüne karşı ve bu terör örgütünün elebaşı Fetullah Gülen'e karşı bizim ulaştırdığımız dosyaların ve iade taleplerimizin bugüne kadar yerine gelmemesidir. Bu da ciddi bir gerginlik sebebi olmuştur. Her iki konuda da biz Türkiye olarak yüzde yüz değil yüzde bin haklıyız.''
Bakan Çavuşoğlu, "Amerika ile olan ilişkilerimizi 20'sinde Washington'a geçerek mevkidaşım Mike Pompeo ile enine boyuna değerlendireceğiz'' dedi.
Suriye konusunda, “'İdlib konusunda Rusya ile imzaladığımız bir muhtıra, Suriye'de oyun kurallanı tekrar değiştirdi ve barış için önemli bir fırsat oldu” diyen Çavuşoğlu, “Büyük bir felaketi, dramları önlemiş olduk. Arkasından dörtlü zirve, şimdi Astana toplantıları ile bir taraftan bu ateşkesi kalıcı kılmak amacımız, diğer taraftan da siyasi çözüm için anayasa komisyonun oluşturulması için çaba sarf ediyoruz ve tüm bu çabalarda Türkiye, kilit ülkedir. Türkiye en önemli aktördür çünkü herkes de biliyor ki Türkiye'nin herhangi bir gizli gündemi yok. Suriye'nin topraklarında gözü yok. Suriye'nin sınır bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü, herkesten daha fazla ve samimi bir şekilde destekliyor'' şeklinde konuştu.
Irak ile ilgili değerlendirme de bulunan Çavuşoğlu, Irak'ın imarı aşamasında olduklarını ve en büyük miktarı kredi olarak Türkiye'nin vadettiğini ve şimdiden Japonya dahil tüm dünyadan Türk firmaları ile birlikte Irak'ın yeniden inşası konusunda iş birliği yapmak istediklerini dile getirdi.
Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
''ABD'nin tek taraflı ekonomik saldırıları, kararlar, İran üzerindeki yaptırımlar sadece bizi değil tüm dünyayı etkiliyor, Japonya dahil. Geçen günlerde Japonya'daydım, o yüzden Japonya'yı örnek verdim. Herkesi etkiliyor. Biz tek taraflı bu tür kararları doğru bulmuyoruz, sağlıklı bulmuyoruz. Bölgemizin istikrarı açısında da çok zararlı buluyoruz. Avrupa ve Avrupa Birliği'nin de böyle düşünmesi özellikle önemli. Biz bu yaptırımlara karşı olduğumuzu, başından samimi bir şekilde söyledik. Bizimle ilgili bir istisnanın ortaya çıkması ya da böyle bir kararın çıkması olumlu ama biz sadece kendimizi düşündüğümüz için değil bölgenin istikrarı ve ekonomik kalkınması için bu adımların yanlış olduğunu söylüyoruz ve bu konuda Amerikalılarla görüşmelerimiz devam edecek.''
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD'li mevkidaşı Mike Pompeo ile 20 Kasım'da Washington'da yapacağı görüşmeye ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
''Özellikle FETÖ konusunda yeni belgelerimizi kendisine vereceğiz, isim listesi dahil başkan Trump'a iletilmek üzere. Diğer taraftan Halkbank ve diğer davalarla iligili konuları da yakından takip edeceğiz ama Münbiç,YPG/PKK gibi güvenlikle iligili konuları ve ikili ilişkilerimizin, özellikle üzerinde durduğumuz konuları ve bölgesel iş birliği ile ilgili konuları da değerlendirme fırsatı bulacağız. Bizim ne ABD ile ne de Avrupa ülkeleri ile bir problemimiz yok. Durup dururken de hiç kimseyle kavga etme diye bir derdimiz yok. Biz her ülkeyle ilişkileri sağlıklı götürmek isteriz ama her ülke de Türkiye ve Türk milletine saygı duymasını bilmeli ve güvenilir bir dost olduğunu göstermelidir.''
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın