‘Halkın Kurtuluşu Ulusal Komitesi’ Mali’deki darbeyi üstlendi
Haber Merkezi - Tarihinde daha önce de darbeler yaşamış Batı Afrika ülkesi Mali'de askerler bir kez daha yönetime el koydu. Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita'yı istifaya zorlayan darbeciler, seçimlerin en makul sürede yapılacağını duyurdu.
Bir grup askerle devlet televizyonu ORTM'ye çıkan Hava Kuvvetleri Komutan Yardımcısı İsmail Wague, bildiri okudu.
Mali'de askeri darbe
Wague, "Halkın Kurtuluşu Ulusal Komitesi (CNSP) olarak halk ve tarih önünde sorumluluk almaya karar verdiklerini" savunarak, sivil ve siyasi geçiş dönemi yaşanacağını söyledi.
İktidarı ele geçirmediklerini belirten Wague, ülkenin istikrarını korumaya çalıştıklarını öne sürdü.
Wague, bu kapsamda mümkün olan en uygun zamanda genel seçimlerin düzenleneceğini kaydetti.
Tüm sınırların kapatıldığını da duyuran Wague, 21.00-05.00 arasında sokağa çıkma yasağı uygulanacağını bildirdi.
Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) da Wague'ın açıklamasından bir süre önce darbeyi şiddetle kınayarak Mali'yle kara ve hava sınırlarını kapattığını, tüm ticari ve ekonomik faaliyetlerini durdurduğunu açıklamıştı.
Keita istifa etti
Bamako yakınlarında bulunan Kati'deki askeri üste dün sabah saatlerinde hareketlilik yaşanmış ve askeri araçlar başkente ilerlemişti.
Ordunun 2 gruba ayrıldığı, isyancı askerlerin yanı sıra Keita'nın emriyle hareket edenlerin de olduğu ifade edilmişti.
Meclis Başkanı Moussa Timbine, Ekonomi ve Finans Bakanı Abdoulaye Daffe ve Dışişleri Bakanı Tieble Drame'nin alıkonulduğu belirtilmişti.
Dün öğleden sonra bir grup asker tarafından alıkonularak Kati'deki üsse götürülen Keita, devlet televizyonunda yaptığı kısa konuşmasında istifa ettiğini duyurmuş, meclis ve hükümeti de feshettiğini açıklamıştı.
Muhalif gruplar mayıstan bu yana Keita'nın istifası talebiyle birçok eylem düzenlemişti. ECOWAS, muhaliflerle Keita'ya diyalog masasına oturma teklifinde bulunmuş ancak muhalifler bu öneriyi reddetmişti.
Muhalif siyasi partiler ve çok sayıda sivil toplum örgütünün oluşturduğu M5 RFP platformu, Keita istifa edene kadar eylemlerine devam edeceğini duyurmuştu.
Mali'deki siyasi kriz
Ülkede mayıstan bu yana düzenlenen Keita karşıtı gösterileri, Anayasa Mahkemesinin mart ve nisanda düzenlenen 2 turlu genel seçimin resmi sonuçlarını açıklarken, geçici sonuçlara göre seçilemeyen 31 vekilin kazandığını duyurması tetiklemişti.
Eski Yüksek İslam Konseyi (HCIM) Başkanı İmam Dicko'nun başını çektiği, muhalif siyasi partiler ve çok sayıda sivil toplum örgütünün oluşturduğu M5 RFP platformu, 5 ve 19 Haziran'da yüz binlerce kişinin katılımıyla geniş çaplı protesto düzenlemişti.
M5 RFP platformu, Keita'nın istifa etmeyeceğini duyurması üzerine "gösteri ve sivil itaatsizlik" çağrısında bulunmuştu.
Göstericiler, 10 Temmuz'da başlayan protestolarda, ulusal radyo ve televizyon binasını işgal ederek kentin ana yollarını kapatmış, çıkan olaylarda 11 kişi yaşamını yitirmiş, en az 124 kişi yaralanmıştı.
Tepkiler ne oldu?
Darbe haberi ilk çıktığında, Birleşmiş Milletler ve Afrika Birliği, askerler tarafından tutulanların serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Bölgesel bir kuruluş olan Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), 15 üye devletinin Mali ile sınırlarını kapatmayı, ülkeye olan tüm finansal akışları askıya almayı ve Mali'yi tüm ECOWAS karar alma organlarından çıkarmayı kabul ettiğini söyledi.
Son aylarda ECOWAS, Keïta hükümeti ile muhalefet gruplar arasında arabuluculuk yapmaya da çalışıyordu.
BM Güvenlik Konseyi de Mali'deki son gelişmeleri görüşmek üzere bugün toplanıyor.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da darbe için "derin endişe ve üzüntüyle karşılıyoruz" denildi.
Bakanlığın yazılı açıklamasında, "Dost ve Kardeş Mali'de iç barış, güven ve istikrar ortamının süratle yeniden tesis edilmesi, Cumhurbaşkanı Keita ve tutuklu bulunan diğer üst düzey yetkililerin derhal serbest bırakılmaları ve ülkede anayasal düzene bir an önce geri dönülmesi yönündeki güçlü beklentimizi vurguluyoruz" ifadeleri yer aldı.
Mali'nin eski sömürgecisi Fransa da cumhurbaşkanının tutuklanmasını kınadı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean Yves Le Drian askerleri kışlaya dönmeye çağırdı.
Mali, Sahel bölgesindeki İslamcı isyancılarla savaşan Fransız birlikleri için kilit bir üs konumunda.
Son birkaç haftadır Keïta'ya karşı protestolar düzenleyen Mali'nin muhalif M5 hareketinin bir üyesi Cumhurbaşkanı Keita'nın istifasını memnuniyetle karşıladı.
Mali, Batı Afrika ve dünya için neden önemli?
Kuzey Mali'nin çöl bölgeleri, bazıları El Kaide ile bağlantılı olan çeşitli militan gruplara ev sahipliği yapıyor. Bu durum aynı zamanda komşu Nijer, Burkina Faso, Çad ve Moritanya'ya da sıçradı.
G5 Sahel olarak bilinen bölgesel bir güçle çalışan Fransız birlikleri ile 10 bin kişilik BM Barış Gücü Mali'de İslamcı militanlarla mücadele ediyor.
İsyancılar, eski Cumhurbaşkanı Amadou Toumani Toure'nin devrildiği ülkenin bir önceki darbesinin ardından bir güvenlik boşluğundan yararlanmıştı.
Gözlemciler, ülkedeki bir başka istikrarsızlığın bölgede istikrarı daha da bozabileceğinden endişe ediyor.
Bazı militan gruplar, Avrupa'ya insan ve uyuşturucu kaçakçılığı yapan ağlarla da bağlantılı.
İlk Cumhurbaşkanı da darbeyle devrildi
19 Kasım 1968'de ülkede ilk kez bir darbe olmuş ve ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Modibo Keïta, Moussa Traoré önderliğindeki kansız bir askeri darbeyle devrilmişti.
Traoré'nin cumhurbaşkanı olduğu askeri rejim, ekonomide reform yapmaya çalışmıştı. Ancak 1968-1974 yıllarında etkili olan kuraklık buna imkân tanımamıştı. Traore rejimi, 80'lerin sonuna kadar tüm muhalifleri bastırdı.
1991'de ise baskıcı Moussa Traoré rejimi bir başka darbeyle devrildi. Çok sayıda ölümlü çatışmanın yaşandığı ülkede 26 Mart 1991 tarihinde askerler, barışçıl gösteriler yapan öğrenci hareketlerine katılarak Moussa Traoré'nin emirlerini yerine getirmedi. Aynı gün Yarbay Amadou Toumani Touré, Moussa Traoré'yi tutukladı. Muhalefet partileri yasallaştırıldı ve ulusal bir referandumla onaylanacak yeni bir demokratik anayasa hazırlamak için ulusal sivil ve siyasi gruplar kongresi toplandı.
1992'de Alpha Oumar Konaré, Mali'nin ilk demokratik, çok partili cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı. Konaré'nin 1997'deki yeniden galip çıktığı seçim bu, anayasada izin verilen son seçim olarak tarihe geçti. 2002'de, 1991'deki darbenin lideri olan emekli general Amadou Toumani Touré Cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Bu demokratik dönemde Mali, Afrika'daki siyasi ve sosyal açıdan en istikrarlı ülkelerden biri olarak kabul edildi.
Ocak 2012'de ise Kuzey Mali'de Azawad Kurtuluş Ulusal Hareketi (MNLA) liderliğinde bir Tuareg isyanı başladı.
Mart ayında, askeri subay Amadou Sanogo, Touré'nin isyanı bastırmadaki başarısızlığını gerekçe göstererek ve Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu tarafından yaptırımlara ve ambargoya yol açarak bir darbeyle iktidarı ele geçirdi.
Kaynak: AA, BBC Türkçe