Haber Merkezi- Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, isim vermeden DSG’ye silah gönderen ABD'ye tepki göstererek, “Terör örgütlerine silah gönderenlerin dökülen kanda payı var” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) 74'üncü Genel Kurulu görüşmelerine katılmak üzere ABD'de bulunan Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesince düzenlenen etkinlikte ABD'deki Türk, soydaş ve Müslüman toplumuyla bir araya geldi.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmaya, "Biz sevgililer sevgilisi Peygamberimizin şu hadisine inanmışız, 'Ne siyahın beyaza, ne beyazın siyaha üstünlüğü yoktur, üstünlük sadece itikat iledir.' Dolayısıyla biz renkleri aşmışız. Bizim renkle işimiz yok. Biz sadece Rabbimize ne kadar yakın olabiliriz, onunla işimiz var. Bu da itikat" ifadesini kullandı.
Hep birlikte ortak bir medeniyeti, ortak bir tarihi paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim ortak tarihimizde Asr-ı Saadet var, Bağdat, Endülüs var, Afrika'nın, Asya'nın, Orta Doğu'nun muhteşem medeniyetleri var. Bizim ortak tarihimizde tüm insanlığın yolunu, ufkunu aydınlatan Buruniler, Farabiler, Mevlanalar, İbn-i Sinalar var. Hiç kimse bizim binlerce yıllık kardeşliğimize leke süremez.
Şii-Sünni, siyah-beyaz, Arap, Türk, Kürt, Farisi diyerek kimse bizi bölemez. Her gün 5 kez Kabe'ye yönelen, aynı yaratıcıya inanan, aynı duaya 'amin' diyen yürekleri hiç kimse birbirine düşüremez. Kardeşlik hukukumuzu gözettiğimiz sürece, aramızdaki şu muhabbeti diri tuttuğumuz müddetçe, emin olun, hiçbir sorunumuz çözümsüz değildir. Bunun için hangi kökenden, hangi ülkeden olursa olsun, Amerikan Müslümanlarının aynı ortak paydada buluşması gerekiyor. Sizlerin arasındaki koordinasyon, birlik ve beraberlik ne kadar sıkı olursa, Allah'ın izniyle sıkıntılarımızı çözme becerimiz de o kadar artacaktır. Yoksa son iki asırda birçok defa şahit olduğumuz gibi, başkalarının bizim için yazdığı reçeteleri takip etmekten kurtulamayız. Biz hakkımızı aramazsak, biz onurumuzu savunmazsak, kimse bize onları lütuf olarak vermeyecektir."
ABD'deki Müslüman toplumunun 11 Eylül terör saldırılarının ardından oldukça çetin bir sınav verdiğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim ülkemizde darbe dönemlerinde şahit olduğumuz baskı, adaletsizlik ve ötekileştirme politikalarının bir benzerini sizler de burada tecrübe ettiniz. İbadethanelerin tehdit kaynağı olarak görüldüğü, insanların sırf isminden, dış görünüşünden, kılık kıyafetinden, inancından, sakalından, baş örtüsünden dolayı horlandığı sıkıntılı günler yaşadınız.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çıkarları için bölgemizi yangın yerine çevirenlerin menfaatlerini koruma uğruna terör örgütlerini tırlar dolusu silaha boğanların dökülen her damla Müslüman kanında payı olduğunu gayet iyi biliyoruz" dedi.
Tarih boyunca Türkiye'nin, kimliğine bakmadan zalimin karşısında mazlumun yanında olduğunu belirten Erdoğan, "Bugün Türkiye, milli gelire göre dünyanın en fazla yardım yapan ülkesidir, en fazla yardımı biz yapıyoruz. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin kapılarını kapattıkları bir dönemde biz Suriyeli mazlumlara sadece kapımızı değil gönlümüzü de açtık. Bize yakışan da budur" ifadelerini kullandı.
New York şehir nüfusunun yarısı kadar Suriyelinin Türkiye'de ağırlandığını ve bu kişiler için 40 milyar dolar harcandığını anımsatan Erdoğan, "Bunun yanında kirli bir savaşın kurbanı olan milyonlarca Yemenli kardeşimiz için insani yardım çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gelişmiş ülkeler sırtını dönse de biz mazlumlara sırtımızı dönmeyeceğiz" dedi.
Erdoğan ayrıca, "Birileri istemese de gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin hakkını aramaya devam edeceğiz" diyerek, sözlerine şunları ekledi:
"Açık ve net söylüyorum hiçbir güç, hiçbir tehdit bizi Filistin'in, ilk kıblemiz Kudüs-ü Şerif'in hukukunu korumaktan alıkoyamaz. Kudüs davası, yalnızca Filistin'deki bir avuç Müslümanın davası değil sayısı 1,7 milyarı bulan İslam aleminin onuru, namusu, harim-i ismetidir. İşte bunun için her platformda 'Kudüs, kırmızı çizgimizdir' diyoruz. Kudüs'ü savunmanın insanlığı savunmak, barışı, adaleti, bağımsızlığı savunmak olduğu inancıyla bu meseleye en güçlü şekilde sahip çıkıyoruz. Holokost'a nasıl bakıyorsak Gazze'yi açık hava hapishanesine çevirenlerin işledikleri katliamlara da aynı nazarla bakıyoruz."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın