ABD'de istihbarat raporu tartışması: FBI, krize yol açan sızıntı için soruşturma başlattı

Haber Merkezi - ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), İran'ın nükleer tesislerine düzenlenen hava saldırılarının etkinliğini sorgulayan istihbarat raporunun basına sızdırılmasıyla ilgili soruşturma başlattı. Tartışma yaratan rapor, Başkan Donald Trump'ın "İran'ın nükleer programını tamamen yok ettik" açıklamalarını gölgede bıraktı.

Sızdırılan rapor krize yol açtı

Savunma İstihbarat Ajansı (DIA) tarafından hazırlanan ve pazartesi günü medyaya sızan rapor, 21 Haziran'da İran'ın Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerine düzenlenen saldırıların "programı yalnızca birkaç ay geriye ittirdiğini" belirtiyor.

Raporda, Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "tamamen yok edildi" açıklamalarının aksine, tesislerin ciddi hasar görmesine rağmen tamamen imha edilmediği ifade ediliyor.

İlk olarak CNN tarafından gündeme getirilen rapor, İran'ın zenginleştirilmiş uranyumunun önemli bir kısmının saldırılardan önce güvenli yerlere taşındığını ve santrifüjlerin büyük bölümünün sağlam kaldığını aktarıyor. Ayrıca, İran'ın uranyumunu gizli bir üçüncü tesise nakletmiş olabileceği değerlendirmesi de raporda yer alıyor.

Beyaz Saray: "Vatan hainliği"

Savunma Bakanı Pete Hegseth, NATO Zirvesi için bulunduğu Lahey'de gazetecilere yaptığı açıklamada, FBI ile birlikte sızıntı hakkında soruşturma başlattıklarını duyurdu. "Çok gizli" olarak nitelediği raporun sızdırılmasının "siyasi amaçlı" olduğunu savunan Hegseth, "CNN ile diğerleri çok başarılı Başkanı karalamaya çalıştı" ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, raporu "kesinlikle yanlış" olarak nitelendirdi. Leavitt, "Bu sözde değerlendirmeyi sızdırmak, Başkan Trump'ı ve operasyonu başarıyla gerçekleştiren kahraman pilotlarımızı itibarsızlaştırmaya yönelik açık bir girişimdir" dedi.

Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff ise daha sert tepki göstererek, "Bu değerlendirmeyi gazetecilere sızdırmak vatan hainliğidir, soruşturulmalıdır" açıklamasında bulundu.

Uydu görüntüleri şüpheleri artırıyor

Amerikan uydu görüntüleme şirketi Maxar Technologies'in verileri, tartışmalara yeni boyut kazandırdı. Şirketin kıdemli direktörü Stephen Wood, saldırılardan günler önce Fordo tesisinde yoğun aktivite tespit ettiklerini açıkladı.

"19 Haziran'da çekilen görüntülerde, yer altı tesis girişlerinin toprakla kapatıldığı açıkça görülüyor" diyen Wood, bu hareketliliğin İran'ın hazırlık yaptığına işaret ettiğini belirtti.

Uzmanlar, bu görüntülerin İran'ın yüksek derecede zenginleştirilmiş uranyumunu ve bazı santrifüjleri daha güvenli yerlere taşıdığını gösterdiğini söylüyor. Nükleer Tehdit Girişimi'nin başkan yardımcısı Eric Brewer, "İran'ın yüzde 60 saflıktaki uranyumunu Fordo'dan bir kamyona yüklemesi ve başka bir yere taşıması oldukça olası" değerlendirmesinde bulundu.

Operasyonun arka planı

ABD Başkanı Trump, 21 Haziran'da B-2 bombardıman uçaklarının İran'ın üç ana nükleer tesisine yönelik operasyon düzenlediğini duyurmuştu. Trump, 14 adet 30 bin librelik bombanın hedeflerine "mükemmel şekilde" isabet ettiğini ve İran'ın nükleer zenginleştirme tesislerini "tamamen ve bütünüyle yok ettiğini" öne sürmüştü.

İsrail Başbakanı Netanyahu da operasyonun ardından, "Onlarca yıldır İran'ın nükleer silaha sahip olamayacağını söylüyordum ve bugün ABD ile birlikte İran'ın nükleer programını yerle bir ettik" açıklamasında bulunmuştu.

Ancak sızdırılan DIA raporu, bu iddialara meydan okuyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi'nin açıklamalarına göre, İran yetkilileri saldırıların başladığı gün kendisine nükleer malzeme ve ekipmanları korumak için "özel önlemler" alacaklarını bildirmişti.

Uzmanlardan farklı görüşler

Silah Kontrolü Derneği'nin Nükleer Silahsızlanma Politikası Direktörü Kelsey Davenport, İran'ın mevcut santrifüjlerini gizlemiş olması durumunda "çok küçük bir tesisle bu uranyumu hızla silah seviyesine çıkarabileceği" uyarısında bulundu.

Birleşmiş Milletler verilerine göre İran'ın şu anda yaklaşık 408 kilogram yüzde 60 saflıkta uranyumu bulunuyor. Bu miktarın yaklaşık 42 kilogramı yüzde 90'a çıkarıldığında teorik olarak bir nükleer bomba yapımı için yeterli olacak.

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ise farklı bir görüş sunarak, "İran'ın yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyumu olabilir, ancak bunu yüzde 90'a çıkaracak ve nükleer silaha dönüştürecek yetenekleri yok edildi" dedi.

Saldırılardan bir gün önce İran'ın İsfahan'da üçüncü bir nükleer zenginleştirme tesisi kurduğunu duyurması, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Bu yeni tesisin bombardımandan sonraki durumu henüz netlik kazanmadı.

FBI soruşturmasının seyri, ABD Donald Trump yönetiminin İran politikasında önemli bir test olacak.