Bir hata oluştu! Lütfen tekrar deneyin
New York (Rûdaw) - Demokratik Suriye Güçleri (DSG) mensupları, Şam yönetimine bağlı güçleri mevzilerine insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırmakla suçluyor. Cumartesi günü Deyrezor’da gerçekleştiği iddia edilen bu saldırı, Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın uluslararası yaptırımlardan çıkarılması ve meşruiyetini kazanmasının hemen ardından geldi.
DSG'den gelen son açıklamalar, bölgede tansiyonun tehlikeli bir seviyeye ulaştığını gösteriyor. DSG, Şam hükümetine bağlı askeri güçleri, cumartesi günü Deyrezor'daki bir askeri noktalaya İnsansız Hava Aracı (İHA) saldırısı düzenlemekle suçladı.
Şam’a bağlı güçlerin SİHA kullandığına dair bu ciddi suçlamalar, Birleşmiş Milletler (BM) koridorlarında Suriye dosyasıyla ilgili yaşanan büyük değişimden yaklaşık iki hafta sonra geldi.
BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 6 Kasım’da yaptığı toplantı, Suriye yönetimi için adeta tarihi bir zafer anı oldu. Toplantıda, Ahmed Şara ve İçişleri Bakanı Enes Hasan Hattab’a uygulanan BM yaptırımlarının kaldırılması yönünde oy kullanıldı.
Asıl şaşırtıcı olan, bu iki ismin daha önce El Kaide ile bağlantıları nedeniyle BM'nin terör listesinde yer almasıydı. Girişim ABD öncülüğünde yapıldı ve oylama, Şara’nın Beyaz Saray ziyaretinden hemen önce gerçekleştirildi.
ABD Temsilcisi: Suriye'nin yeniden büyük olma şansı var
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, alınan kararı şu sözlerle savundu:
"Başkan Trump’ın daha önce belirttiği gibi, Suriye’nin yeniden büyük bir ülke olma şansı var. Başkan Şara ve İçişleri Bakanı Hattab’ın isimlerinin (yaptırım listesinden) çıkarılması, Suriye halkı için en iyi fırsatları yaratmaya yardımcı olacaktır.”
Oylamada hiçbir ülke itiraz etmezken, Suriye’nin uluslararası meşruiyet kazanma süreci hızlandı. Washington ve Avrupa Birliği (AB) de daha önce Şam’a yönelik ekonomik yaptırımların büyük bölümünü kaldırdıklarını açıklamışlardı.
BM'de bugünlerde öne çıkan kritik soru şu; Şara’nın artan uluslararası meşruiyeti ile silahlı grupların DSG’ye yönelik saldırıları arasında doğrudan bir bağlantı var mı?
BM Genel Sekreteri’nin Sözcüsü Stéphane Dujarric, Rûdaw’a yaptığı açıklamada tanıma meselesinin ikili bir konu olduğunu vurgularken, Şam rejiminin sorumluluğuna dikkat çekti.
Stéphane Dujarric, "Açık olan şu ki, Şam hükümeti halkının tamamını etnik kökeni veya dini ne olursa olsun korumakla yükümlüdür” dedi.
Rûdaw, Washington'ın Şam'ın meşruiyetini güçlendirme çabaları ve DSG’ye yönelik saldırı hakkında ABD’nin BM Daimi Temsilciliği’ne pazartesi günü e-posta yoluyla ulaşmaya çalıştı, ancak bir yanıt alamadı.
BM'de Suriye heyeti, ülkesinin dünya ile ilişkilerini güçlendirmeye odaklanmış durumda. Şam'ın uluslararası alanda güçlenmesi, Suriye'nin geleceğine ilişkin müzakerelerde DSG’nin aleyhine bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Taraflar arasındaki en büyük anlaşmazlık noktası ise merkezi hükümetin yetki düzeyi ve kapsamı olarak kalmaya devam ediyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın