Berlin (Rûdaw) – Almanya İçin Alternatif (AfD) Partisi Eş Başkanı Alice Weidel, ülkedeki suç oranlarındaki artışın nedeni olarak mültecileri gösterdi. Hükümetin göç politikasını sert bir dille eleştiren Weidel, "Yabancıların gelmesiyle suçlar arttı. Suriyelileri geri göndermeliyiz" dedi.
Almanya Federal Meclisi'ndeki 630 sandalyeden 151’ine sahip olan ve parlamentonun en büyük ikinci grubu konumundaki sağ popülist AfD’nin lideri Alice Weidel, Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.
Weidel, Alman hükümetinin ekonomi, enerji ve göç politikalarına yönelik sert eleştirilerde bulundu. Hükümetin "vasıfsız ve diplomasız kitleleri" sosyal sisteme dahil ettiğini savunan Weidel, "Suriyeli mültecileri ülkelerine göndermek zorundayız" ifadelerini kullandı.
"Savaş bitti, geri dönüp ülkelerini inşa etmeliler"
Almanya Dışişleri Bakanı'nın Suriyelilerin geri gönderilmesine karşı çıkan tutumunu eleştiren Weidel, şunları söyledi:
"Suriyelileri geri göndermeliyiz, hatta bunu yapmak zorundayız. Suriyeliler sadece Almanya'dan değil, tüm ülkelerden vatanlarına dönüyor. Almanya’da kalmalarının temel nedeni kendilerine sunulan yüksek mali yardımlardır. Bir milyondan fazla Suriyeliyi kabul ettik. Yasalarımıza göre sığınma ve kaçış nedeni ortadan kalktığında insanların evlerine dönmesi gerekir. Ayrıca bu insanların ülkelerini yeniden inşa etmeleri için dönmeleri şart. Sığınma gerekçesi kalmamışken bir Dışişleri Bakanı’nın neden onları geri gönderemeyeceğimiz kanısına vardığını anlamıyorum."
"Suç oranlarında Afganistan, Irak ve Türkiye önde"
Mültecilerin kriminalize edilmesiyle ilgili soruya yanıt veren Weidel, Almanya’nın daha güvensiz bir hale geldiğini iddia etti.
Weidel, "Elbette herkes suçlu değil, mesele 'ya hepsi ya hiçbiri' değil. Ancak ülkemize gelen yüksek sayıdaki insanlarla birlikte suç oranlarında büyük bir artış var. Bu durum polis istatistiklerine de yansıyor. Almanya daha istikrarsız ve güvensiz bir ülke haline geldi. Yabancı oranının artması buna sebep. Suç işleme oranlarında öne çıkan başlıca ülkeler Afganistan, Irak ve Türkiye’dir. Bu ülkelerin vatandaşları cinayet ve cinsel saldırı gibi ağır suçlarda ön sıralarda yer alıyor. Bu bir gerçek ve bilinmesi gerekiyor" dedi.
Enerji krizi ve Rusya ile ilişkiler
Almanya’nın bütçe açığına ve enerji politikalarına da değinen AfD lideri, rüzgar ve güneş enerjisine verilen sübvansiyonların kesilmesi gerektiğini savundu.
Almanya’nın enerji bağımsızlığı için nükleer enerjiye dönmesi gerektiğini belirten Weidel, Rusya ile ilişkiler hakkında ise şunları kaydetti:
"Ulusal çıkarlarımız gereği petrol ve doğalgazı uygun fiyata temin edebilmek için Rusya ile yeniden müzakerelere başlamalıyız. Donald Trump’ın da barış anlaşması istemesinin nedeninin bu olduğuna eminim; çünkü Amerika’da yaşam maliyetleri çok yükseldi. Trump, Amerikalıların yaşam maliyetlerini kontrol altına almak ve yeniden seçilebilmek için bu anlaşmaya ihtiyaç duyuyor. Ayrıca Rusya’yı Çin’den uzaklaştırmak istiyor. Biz Almanlar olarak da Rus gazına muhtacız, aksi takdirde rekabet edemeyiz."
"Nitelikli iş gücü gelmiyor, aksine kaçıyor"
Alman hükümetinin yurt dışından iş gücü getirme planlarını da eleştiren Weidel, önceliğin Almanya’daki eğitim sistemine verilmesi gerektiğini vurguladı.
Weidel, "Önce kendi gençlerimizi, çocuklarımızı iyi eğitmeliyiz. Hükümet ve ondan önceki Merkel dönemi bunun tam tersini yaptı. Sosyal sistemlerimize kitlesel olarak vasıfsız insanları doldurdular. Nitelikli iş gücünün geldiğine dair bir iz yok, aksine tersi bir etki var. Vasıfsız göç arttıkça, yüksek vergiler ve sosyal kesintiler nedeniyle nitelikli insanlar ve uzmanlar Almanya’yı terk ediyor" diye konuştu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın