Washington (Rûdaw) – Şam'daki yeni hükümetin ülkedeki farklı topluluklara yönelik eylemleri ve Süveyda'da yaşanan hak ihlalleri, Washington'u harekete geçirdi. Cumhuriyetçi bir Kongre üyesi tarafından sunulan ve ilgili komitelerden geçen yeni bir yasa tasarısı, yaptırımların kaldırılmasını Şam'daki yeni hükümetin atacağı adımlara bağlıyor.
Suriye'deki son olaylar, özellikle sivillerin hayatını kaybettiği ve Süveyda'da yaşanan hak ihlalleri, Washington'un Suriye dosyasını yeniden açmasına ve yaptırımların kaldırılması politikasını gözden geçirmesine neden oldu.
Bazı eski Amerikalı yetkililer ve Kongre üyeleri, mevcut durumdan duydukları endişeyi dile getiriyor. Bu isimlere göre, geçici anayasa ile kurulan yeni hükümet, ülkedeki farklı topluluklar üzerinde baskı kuruyor. Bu nedenle Trump yönetimine, Şam'a yönelik politikasını sertleştirme çağrısında bulunuyorlar.
"Farklı topluluklar ikinci sınıf vatandaş haline getirildi"
Uluslararası Dini Özgürlükler Masası Eş Başkanı Nadine Maenza, Amerika'nın Suriye politikasını yeniden değerlendirmesi gerektiğini belirtti.
Rûdaw’a konuşan Maenza, Şam tarafından hazırlanan yeni anayasanın ülkedeki farklı unsurları ikinci sınıf vatandaş konumuna düşürdüğüne dikkati çekti.
Nadine Maenza, "Anayasa, tüm hakları Sünni Müslümanlara veriyor; Cumhurbaşkanı'nın Müslüman olması, cumhuriyetin Arap kimliğinde olması ve yasaların İslam şeriatı temelinde şekillenmesi öngörülüyor. Bu durum, diğer toplulukların ülkenin bir parçası olmadığını gösteriyor ve bu da dışlanma ile şiddete zemin hazırlıyor. Amerika, tüm taraflara eşit haklar tanıyan yeni bir anayasayı desteklemelidir" dedi.
Yaptırımların kaldırılması şarta bağlandı
Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Mike Lawler tarafından sunulan ve Suriye'ye yönelik yaptırımları düzenleyen yasa tasarısı, ABD Kongresi'ndeki komiteler tarafından kabul edildi.
"Suriye Yaptırımları Sorumluluk Yasası" olarak bilinen tasarı, Sezar Yasası'nı iptal etmek yerine, kalıcı olarak kaldırılmasını belirli şartlara bağlıyor.
Tasarıya göre, yaptırımların kaldırılması için Şam rejimine iki yıllık bir denetim süresi tanınıyor.
Bu süre zarfında geçici Suriye hükümetinin sorumlulukla hareket etmesi, şiddet ve hak ihlallerine son vermesi gerekiyor. Suriye üzerindeki sıkı denetim devam edecek ve yeni ihlallerin yaşanması durumunda yaptırımlar derhal geri getirilecektir.
Tasarının şartları arasında "azınlıkları korumak, dini özgürlükleri güvence altına almak ve captagon ticaretiyle mücadele etmek" gibi maddeler yer alıyor.
"İhlallere göz yummayacağız"
Donald Trump'ın Uluslararası Dini Özgürlükler Özel Temsilcisi Adayı Mark Walker, Suriye dosyasını yakından takip ettiklerini vurguladı.
Rûdaw’a konuşan Walker, ABD hükümetinin yaşanan ihlallere göz yummayacağından emin olacaklarını belirtti.
Walker, sözlerine şöyle devam etti:
"Suriye'deki dini grupların saldırıya uğradığına şüphe yok. Görevimiz, Bakan Rubio ile birlikte çalışarak bu olaylardan haberdar olmasını sağlamak, gerekli adımları atmak ve bu sorunları kökünden çözmektir."
Washington, Suriye'deki geçici hükümete henüz tam anlamıyla güven duymuyor ve Şam'ın attığı adımlar Amerika'nın sıkı takibi altında kalmaya devam ediyor.
Trump yönetimi, yaptırımların kaldırılmasının Şam'a duyulan bir güvenden değil, Suriye halkına tanınan bir fırsat olduğunu vurguluyor.
Bu nedenle Washington, Şam'dan bu fırsatı iyi değerlendirmesini ve hak ihlallerini gerçekleştirenleri adalete teslim etmesini istiyor. Amerika, yaptırımların her an geri dönebileceği ve Şam'a yönelik politikasının değişebileceği uyarısında bulunuyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın