Kürdistan’ın Efrin’i

30-01-2018
İsmet Yüce
A+ A-

Kürdistan saldırı altındayken Kürt milleti dünyanın dört bir yanında kalbi ile beyni arasında bir yangınla ayağa kalkıyor. Direnilen alan dışında bu yangını hisetteme en az Kürdistan ülkesinin ortasında oluyor. Bu da Kürt milleti ve temsilcilerinin acılarla birleşme ve gecici ayağa kalkma dışında kalıcı plan ve programı olan bir duruş oluşturmadığını veya oluşturamadığını gösteriyor.

 

Bunun nedeni yıllardır çok boyutlu tartışıldı ve tartışılmaya devam ediyor. Tabi daha çok da neden olmadığının üzerinde duruluyor. Nasıl olması gerektiği bazı biçimlerde formüle edilse de Kürt ülkesi  ve Kürt milletinin birlik ve kurtuluşunda fazla yol katettirmiyor.

 

Başta komşumuz olan işgalci ülkelerin çok uzun vadeli tarihten gelen bir bütünlüklü Kürdistan politikaları bulunmaktadır. Bunu parçalı ve bütünlüğe yönelik planlayıp uyguladıkları gibi her parçanın işgalci güçleri nerdeyse tek tek Kürt bireyi üzerinde de bu planı uyguluyor.

 

Kürt’ün kaybı bu işgalci uygulamayı ister istemez kültürel, siyasi vb. kabullenmesinden ileri geliyor. Egemen işgalciler kültürel, tarihsel ve siyasi olarak Kürt milletinden geri olsalar da çeşitli ve tartışmalı biçimde sistemlerini milletimiz üzerinde uygulamalarından elde ettikleri başarıdan bahsedilebilir.

 

Oysa sosyolojik kural olarak kültürel olarak geri olan milletler ileri milletleri baskı altına alamazlar. Bilindiği gibi yüzyıllık uğraş ve işgalcilerin bahsedilen bu kısmı başaralarına rağmen milletimizin kendisini koruyarak “milli ruhu” bu günlere taşımasında bu kültürel ve tarihsel ileri olmanın etkisi vardır.

 

Başta işgalciler olmak üzere bölge üzerinde hesapları olan tüm güçlerin Kürdistan’a ilişkin politik ve tarihi tezleri vardır. Yıllardır akademik askeri siyasi bunları harekete geçirmeye çalışmaktalar. Bunun üzerinde bir resmi ideoloji oluşturdular veya oluşturmaya çalışıyorlar.

 

İçlerinde ve dış ilişkilerinde hemfikir oldukları tek şey Kürt karşıtlığı üzerinde harekettir. Ne yazık ki bu tür tez ve politikalara en çok ihtiyacı olan milletimizin ve temsilcilerinin bu durumda ve pratikte olmamaları, bugünde içinde bulunduğumuz olumsuz süreci ifade etmektedir.

 

Bütünlüklü ve parçalı kalıcı bir politikamızın olmaması yerel fırsatları iyi bir siyaset ve diplomasi ile Kürt başarısına dönüştürememiz şu karşı karşıya kalınan sorunlarla yüzyüze bırakıyor. Milletimizin büyük özveri ve kayıpları ile elde ettiği başarılar, siyaseten yetmezlikerde ve ön görü zayıflığından kalıcı ve geleceği olan uluslararası bir başarıya dönüşmüyor, dönüşemiyor.

 

Efrin’in Kürt’ün Akdeniz’e ulaşarak, tarihi Med İmparatorluğu sınırları olan Akdeniz, Ürgüp, Azerbaycan, Hazar Denizi’nden Basra Körfezi’ne olan alanları kapsayasayacağı korkusu işgalcilere bu talan girişimini yaptırmaktadır.

 

Çölemerk’li Xale Xelil Axa mahkemede: “Hakkımız Sewas’a kadar Kayseri’yi istemiyoruz, bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok” dese de Kürt milleti ve dış güçler bu tarihi sınırları biliyor ve istiyor, Kürt milletinin kodlarında bu sınırlar var.

 

Anlaşıldığı kadar bir Kürt bütünleşmesi ve sistemleşmesinden rahatsız olan işgalciler ve destekçileri, gizli veya açık kendi aralarında anlaşarak bu senaryoyu bir kere daha uygulamaya çalışmaktalar. Bunun için uydurulan bahane ve şarlatanlığın büyüklüğü de buradan gelmektedir.

 

Şu anda bütün Kürdistan’da coğrafi ve stratejik olarak bu işgalci senaryoya en uygun yer Efrin olarak görülüyor. Hem ana parçadan biraz uzak hem de savunmasız olacağı düşünülerek, kolay hedef olduğunu düşünüyorlar.

 

Olası sonuçların hem Suriye’ye hem Türkiye işgalcilerine yarayacağını düşünüp planlıyorlar. Hiçbir hesapları başarılı olmayacak, istedikleri galibiyeti elde edemiyecekleri gibi çok büyük bir hezimete uğrayarak, hayal kırıklığı ile yıkılışa doğru gideceklerdir.

 

Geride büyük ve güçlü ve Kürdistan kalacaktır. Bilinen tarihte Kürdistan’ın bir tek Efrin’i bir yıkım ve işgale tabi tutulmamıştı. Belki de işgalciler bunu bildiği için Efrin’i işgal ve yağma girişiminde bulunmaya çalışmaktalar.

 

Talancıların ve bunu anlamaya çalışanların ayrıntılı gerekçeleri bilinmektedir. Bilinen bir şey var ise Efrin işgalcilerin ve  yandaşlarının planladığı gibi olamayacaktır. Efrin hem tecrübeli hem de milli duyguları derin bir çoğrafyadır.

 

İşgal denemelerine karşı her türlü karşı koyma tecrübeleri ve azimleri var. Efrin özgülünde bir kere daha Kürt milleti tek yürek halinde bütün dünyada tek bir milli ruhla işgalcilere karşı duygularını haykırmışlardır.  Bu durum nerdeyse dünyanın bütün kentlerinde protesto edildi.

 

Kürdistan’ın bütün parçalarından milletimiz bu protestolara yoğun katılım göstermiştir. Efrin’in kendisi bu direnişin kalesidir. Bütün dış plan ve oyunlara rağmen Efrin kazanacak. Yeni bir Kürdi bütünlük ve süreç bunun üzerinde başlayacaktır.

 

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

 

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli