IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi’nin hilafetini ilan ettiği Musul’daki Nuri Camii imamı Hemud Hilali, “Ebubekir Bağdadi camiye gelip hutbe verdi. Hutbeyi bitirdiği gibi de çıktı. Çıktığında halktan bazıları elini öpüp ona dua etti. Çok sayıda koruması vardı” dedi.
Örgütün ilk başta halka ve camilere önem vermediğini söyleyen Hemud Hilali, “Halk durumu kabul etmişti çünkü Irak askeri ve polisinin uyguladığı baskı nedeniyle değişim istiyordu” ifadelerini kullandı.
Hemud Hilali, “Bağdadi’nin hiçbir özelliği yoktu. Halkın ona hayranlık göstermesi için ciddi propaganda yapıldı. Musul halkının İslam hakkındaki bilgisi çok azdı bu yüzden Bağdadi dikkat çekiyordu” diye konuştu.
Hemud Hilali, IŞİD’in Musul’a girişini ve sonrasında yaşananları Rûdaw’a anlattı.
IŞİD’in Musul’a geldiğini nasıl farkettiniz?
Musul’un çevresinde hareketlilik başladı. Kent merkezine yaklaşmalarından sonra onların geldiğini farkettik. Gelişlerinden haberdar değildik. IŞİD mensupları resmi kurumların tatil olduğu gün, yani perşembeyi cumaya bağlayan gece geldi. Bu günlerde resmi kurumlar olmamasından dolayı haliyle şehirde hareketlilik de azdı. Onlarda bunu fırsat bilerek kente girdi.
Gelenlerin IŞİD’li olduğunu biliyor muydunuz?
Savaş başladı ve Irak askerleri geriye çekildi. Askeri karargâhlarda hareketlilikle beraber gelişlerini ilân ettiler. Dışardan da Musul’da örgütü destekleyenlerin olduğuna dair açıklamalar yapılıyordu.
IŞİD geldiğinde cuma hutbesini okudunuz mu?
İlk cuma günü gidiş-gelişlerde kısıtlı yasak olduğu için fazla hareketlilik de yoktu. Sadece savaş yaşanıyordu. Bu nedenle cuma hutbesi de okunmadı. Ancak ikinci cumada hutbe okudum.
IŞİD’in halka yaklaşımı nasıldı?
Oldukça ılımlıydı bu yüzden sıcak karşılandılar. Fakat zamanla söylem ve uygulamaları arasında ciddi tutarsızlık olduğu ortaya çıktı.
IŞİD’in geldiği ilk aydan Bağdadi’nin hilafetini ilan ettiği zamana kadar Musul idari açıdan nasıldı?
İlk başta halka ve camilere önem vermiyordu. Daha önemli işlerle ilgileniyorlardı. Normal bir süreçle devam ediyordu. Çünkü yeni bir devlet kuruldu. Halkın başka bir alternatifi yoktu. Halk durumu kabullenmişti. Irak askeri ve polisinin daha önce halka baskı uygulaması nedeniyle halk bir değişimin olmasını istiyordu. Halk ne pahasına olursa olsun değişim istiyordu.
Bağdadi’nin Nuri Camii’nde okuduğu hutbenin sizin okuduğunuz hutbeden farkı neydi?
Bağdadi Musul’a girdikten 1 ay sonra camiye gelerek hilafetini ilan etti. Halk değişime açtı. Bu nedenle de çok normal duygular barındırıyordu. Ebubekir Bağdadi’yi büyük bir istekle karşıladılar. Bağdadi’nin hutbesi, hilafet ilanı bizim günlük yaşam ve halkın gereksinimleriyle ilgiliydi. Ancak Bağdadi, hilafetini burada ilan edildiği mesajını vermek istiyordu.
Bağdadi’nin arkasında kim namaz kılıyordu?
Hilafet ilanı sırasında ben de oradaydım. Halk, rutin ibadet gününde camiye gelmişti. Namaz vaktinin yaklaşmasıyla yanımıza biri gelerek, “Birazdan Şeyh İbrahim Awad adlı kişi konuşacak” dedi. O zaman kalabalık halife olduğunu anladı.
Saat 09:00’da camide hareketlilik başladı. Örgüt mensupları camiye gelerak arama yaptılar. Caminin dışında da çok sayıda örgüt mensubu vardı. Halk o zaman anormal bir durum olduğunu ya da özel birinin geldiğini düşündü. Tüm iletişim araçları kesildi. O zaman bir şeylerin değiştiğini anladık.
Videolarda Bağdadi’nin arkasında namaz kılanların yüzleri görünmüyor. Onlar kimdi?
Çoğu örgüt mensubuydu. Sıradan mı yoksa yetkili mi bilmiyorum. Üyeleri dışında kimse konumlarını bilmiyordu. Ancak ilk sırada örgüt mensupları olduğundan eminim.
Bağdadi ile konuşabildiniz mi?
Hayır. Camiye geldiği gibi minbere çıkıp hutbe verdi. Bitirdiği gibi de doğrudan çıktı. Çıktığında bazıları elini öpüp ona dua ediyordu. Büyük bir kalabalık oluştu. Çok sayıda koruması vardı. Etrafı kalabalık olduğu için yanına yaklaşamadım.
IŞİD’in katlettiği insanları videoya çekip yayımlamasından sonra halk nasıl tepki verdi?
Halk korkmaya ve şüphelenmeye başladı. Söylem ve uygulamaları arasında fark olduğu ortaya çıktı. IŞİD mensuplarının halka yaklaşımı çok sertti. Kadın ve çocuklar için de hiç ılımlı değillerdi.
Cami imamı olarak Bağdadi’nin İslam halifesi olduğu hissine kapıldınız mı?
Gerçeği söylemek gerekirse hiç hissetmedim. Çünkü örgütün yandaşları arasında da şiddet yaşanıyordu. Onlardan ayrılmak isteyen birini öldürüyorlardı. Bu da normal bir durumun olmadığını gösteriyordu.
Bağdadi’nin imamlarla diyalogu nasıldı?
Onlara üye olmayan imamların işine son veriliyordu. Sadece onların yandaşları üye olabiliyor, camilerde hutbe okuyabiliyorlardı.
Hutbede okunması gereken konuları kim seçerdi?
Ben o dönemde imamlık yapmadım. Ama durumdan haberdardım. Hepsi tek bir hutbe okurdu. İsteğe dayalı hutbenin okunduğuna ya da içeriğinin değiştirilebileceğine inanmıyorum. Çünkü doğrudan soruşturmaya tabi tutulup cezalandırılıyorlardı.
Halkın Bağdadi’nin arkasında olmasının sebebi neydi? Nasıl bir özelliğe sahipti Bağdadi?
Hiçbir özelliği yoktu. Sosyal medya üzerinde yaptıkları propagandalardı. Halkın ona hayranlık göstermesi için çok ciddi propagandalar yapılıyordu. Öyle ki halk, hilafete, İslam ve asayişe ilişkin hayaller kurmaya başladı. Şunu unutmamak gerekiyor, halkın İslam hakkında bilgisi çok azdı bu yüzden Bağdadi dikkat çekiyordu.
IŞİD neden Musul’daki dini ve tarihi yerleri harabeye çevirdi?
Cami ve tarihi yerlerin içinde mezarlıkların olduğunu, mezarların olduğu yerde de namaz kılınamayacağına inanıyorlardı. Bu nedenle de bu tür yerlerde namaz kılınmasına da izin vermeyip yıkıyorlardı.
Hedba Minaresi’nin patlatılmasını neden sona bıraktılar? Hilafetin ilan yeri olduğu için kutsal olarak mı görüyorlardı?
Nuri Camii Musul’un tarihi mekanlarındandı. Son nefeslerine kadar burada hilafetlerini korudular. Güvenlik güçlerinin yakınlaşmasından sonra minareyi patlattılar. Onlar dışında kimsenin orada hakim olmasını istemiyorlardı.
800 yıllık bir geçmişe sahip bir mekanın yıkılması yürek dağlayan bir durum. Çok kötü bir his. Hedba’da binlerce insan bu duyguyu taşıyor. Olayların bu aşamaya geleceğini tahmin etmiyorduk.
Musul’dan ve IŞİD’den nasıl kurtuldunuz?
Güvenlik güçleriyle çatışmalar yoğunlaştıktan sonra bu yılın Mart ayında Musul’un batısından doğusuna kaçtım. Gece saat 03:00 sıralarında halkın kaçmaya başladığını hissettim. Halk keskin nişancılardan korkuyordu. Amacımız güvenli bölgelere ulaşmaktı. Nitekim de ulaştık.
Sizce örgüte yardım edenlerden intikam alınacak mı?
Umarım intikam alınmaz. Ancak yakınlarını kaybedenlerin intikam alacaklarına dair duyum aldım. Umarım düşmanlarımızın istediği olmaz ve durum o aşamaya gelmez.
Musul’da IŞİD gibi örgütlerin ortaya çıkmaması için nasıl önlemler alınmalı?
Hükümet halka yönelik siyasetinde gelişme gösterirse hiçbir silahlı grup ortaya çıkmaz. Fakat baskı ve zulüm yapmaya başlarsa o zaman yine başa döneriz.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın