Beyrut Limanı’ndeki patlama Lübnan ekonomisinin can damarını vurdu

06-08-2020
Rûdaw
Etiketler Beyrut Limanı Patlama Lübnan
A+ A-

Haber Merkezi – Ekonomik krizle boğuşan Lübnan'da, büyük bir patlama sonucu yıkıma uğrayan Akdeniz'in en büyük limanlarından Beyrut Limanı ülke ekonomisinin can damarı sayılıyordu.

Lübnan'ın ana ticaret limanı olan Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos günü patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depo tüm kenti sarsan büyük bir patlama meydana geldi. Patlama nedeniyle en az 135 kişi öldü, binlerce kişi de yaralandı.

Lübnanlı yetkililer, 6 yıldır limandaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın infilak ettiğini açıkladı. Patlama sonucunda bölgenin en önemli ticaret limanlarından Beyrut Limanı büyük bir harabeye dönüştü.

Lübnan Dağları'nın eteklerinde yer alan liman, Doğu Akdeniz'in en büyük ve en işlek limanlarından biri olarak Lübnan ekonomisinde önemli bir role sahip.

Beyrut Limanı hangi tarihten beri hizmet veriyor?

Beyrut Limanı, Roma İmparatorluğu döneminden bu yana Lübnan ve Suriye'yi de kapsayan Levant bölgesinin tarihi boyunca hayati bir bölgesel ticaret limanı ve Doğu ile Batı arasında önemli bir ekonomik bağlantı noktası oldu.

Bu önem, limanın Akdeniz'i Orta Doğu'ya bağlayan ve Asya ile Afrika kıtalarının geçiş noktasında yer alan stratejik bir konumda bulunmasından kaynaklanıyor.

Lübnan'da 1975'te başlayan iç savaş sırasında büyük zarar gören liman, savaşın sona erdiği 1990'dan bu yana yeniden yapılanma ve genişleme sürecine girdi.

Limanın altyapısı ve sahip olduğu imkanlar nedir?

Beyrut Limanı, konteyner, otomobil, kuru ve sıvı yük ve depolama tesisleri de dahil olmak üzere hem yolcu hem de kargo terminalleri ile 1,2 milyon metrekarelik bir araziyi kapsıyor.

Limanın genel kargo alanı 12 depodan oluşuyor ve 120 bin ton kapasiteli bir tahıl ambarını içinde barındırıyor. BL, ayrıca yıllık 1 milyon 200 bin konteyner taşıma kapasitesine sahip.

Limanın toplam su havzası alanı 1 milyon 2 bin metrekare, toplam rıhtım uzunluğu ise 5 bin 655 metre. Liman, stratejik konumu ve sahip olduğu imkanlardan dolayı dünyanın en büyük denizcilik nakliye şirketleri tarafından aktarma merkezi olarak kullanılıyor.

Lübnan ekonomisinde hayati öneme sahip Beyrut Limanı, ülkeye gelen ithal ürünlerin de büyük oranının giriş noktası olarak biliniyor.

Beyrut Limanı'nın stratejik önemi nedir?

Beytur Limanı, doğu Akdeniz'in en önemli limanlarından biri ve Lübnan'ın adeta deniz yolu ile dünyaya açılan kapısı konumunda.

Birleşmiş Milletler (BM) Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın (UNCTAD) 2018'de yayımladığı "Sevk Bağlantı Hattı" indeks raporuna göre, BL, sergilediği performans dolayısıyla dünya genelinde 171 liman arasında 38. sırayı aldı.

Bölgesel düzeyde Beyrut Limanı, Orta Doğu'daki liman ülkeleri arasında aynı indekste 6. sırada bulunuyor. Raporda, hem bölgesel hem de dünya genelindeki sıralamasıyla Beyrut Limanı'nın performansının ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiliyor.

Liman, jeostratejik konumu itibarıyla Ürdün, Suudi Arabistan, Irak ve diğer Körfez ülkelerinin Akdeniz ile bağlantısını sağlayan önemli limanların başında yer alıyor.

Limanın Lübnan ekonomisine nasıl bir katkısı var?

Beyrut Limanı’na ilişkin resmi verilerin paylaşıldığı "portdebeyrouth" internet sitesinde yer alan bilgilere göre, limanın ülkeye getirisi 2005'ten bu yana kademeli bir şekilde her yıl artmış durumda.

Sitedeki bilgilerde BL'nin 2005'teki toplam geliri 89 milyon iken, 2017'de bu tutarın 313 milyon dolara kadar çıktığı görülüyor.

BL'den gelip Lübnan hükümetinin kasasına giren net kârın ise 2005'te 14 milyon civarındayken 2017'de 124 milyon dolara yükseldiği belirtiliyor.

Limanda 2002'de toplam 1029 kişi istihdam edilirken, teknolojik altyapının geliştirilmesiyle 2017'de istihdam edilen kişi sayısı 281'e kadar düştü.

Lübnan, Beyrut Limanı’nın 2002'de taşıdığı her ton başına 3,2 dolarlık net kâr elde ederken, bu rakam 2017'de ton başına 15 dolara kadar çıktı.

Liman ayrıca, birçok uluslararası gemi nakliyat firmasının Lübnan'da faaliyet göstermesine vesile olup hem yerli hem de yabancı işçileri bünyesinde istihdam etmesini sağlıyor.

Bunun yanında özellikle Beyrut'a gelen birçok turist gemisi ve diğer deniz araçları da bu limana yanaşarak ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor.

Patlaması ambarları vurdu

BBC Türkçe’ye göre, Beyrut Limanında meydana gelen patlama, tüm bu ekonomik ve siyasi gerilimlerin gölgesinde Lübnan'ın toparlanmasını zorlaştıran bir etkiye neden olabilir.

Zira 1990'da iç savaşın sona ermesiyle genişletilen liman, Lübnan ve bölge ülkeleri için ticaretin ve ulaşımın en işlek kapılarından birisi haline gelmişti.

İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Save the Children'ın (Çocukları Koruyun) Lübnan yöneticisi Jad Sakr, "Patlama, ekonomik zorlukların ve koronavirüs salgınının etkilerini halihazırda yaşayan toplulukları en kötü zamanda vurdu. Gıda, tahıl ve yakıtın ithal edildiği Beyrut'un temel limanı tamamen zarar gördü. Aileler temel ihtiyaçların yoksunluğunu kısa zamanda hissedecekler" ifadelerini kullandı.

Lübnan gıda ihtiyaçlarının yüzde 80'ini ithal ediyor. Yerel kaynaklar, ülkedeki stratejik buğday ve tahıl ambarlarının da zarar gören bölgede bulunduğunu belirterek, ekmek krizinin kapıda olduğunu belirtiyor.

Mena Commodities adlı lojistik şirketine göre, ülkenin tahıl stoklarının yüzde 85'i limanın bulunduğu bölgede muhafaza ediliyor.

Lübnan Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı, patlamada tahrip olmayan buğday stokları bulunsa bile bunların patlamada ortaya çıkan kimyasallar nedeniyle tüketilmeye müsait olmayacağını açıkladı.

Ekonomik kriz ve gösteriler

Lübnan Sterlini'nin Amerikan Doları karşısında sürekli değer kaybetmesi ve dövizin karaborsada çok yüksek fiyata satılması, ekonomik krizi ve protestoları 2019'un son çeyreğinde derinleştirdi. Lübnan ekonomisinin, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşadığı değerlendirmeleri yapıldı.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre, ülkenin kamu borcu, 2020 yılının ilk çeyreğinde 92 milyar doları aştı. Lübnan, tarihi boyunca ilk kez dış borcunu ödeyemedi.

Lübnan hükümeti, 10 milyar dolar kredi almak için Uluslararası Para Fonu (IMF) ile müzakerelere başladığını açıklasa da müzakere sürecinin önünde ülkedeki siyasi yapıdan kaynaklanan birçok engel mevcut. Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmelerin gölgesindeki Lübnan'da ekonomik reformlar tepkiyi de beraberinde getiriyor.

Eylemler dinmedi

Ülkeyi saran protesto dalgası da ekonomik krizin belirginleştiği Ekim aylarından itibaren yükseldi ve eski Başbakan Saad el-Hariri'yi 29 Ekim 2019'da koltuğundan etti.

İngiltere'nin Leicester şehrine karantina önlemleri geri getirildi: Vakaların artışına ne yol açtı?

Tepkilerin odağında, hükümetin temel hizmetleri dahi sunamıyor olması, elektrik kesintileri, içme suyuna erişimdeki zorluklar, sağlık sistemindeki eksiklikler vardı. Ülkenin batısındaki dağlarda çıkan yangınlara müdahalede yaşanan eksiklikler de hükümetin temel fonksiyonlarını yerine getiremediği yorumlarına dayanak oldu.

Yaklaşık 6 milyon 850 bin nüfuslu ülkede halkın yarıya yakını yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Koronavirüs salgının etkileri, ülkedeki yoksulluğu daha da artırıyor.

İş yerlerinin birçok çalışanını işten çıkarması ya da ücretsiz izne göndermesi, işsizlik dalgasını büyüttü. Lübnan Sterlini'nin resmi değeri ile kara borsa değeri arasındaki fark bu dönemde daha da açıldı.

Toplumdaki fay hattını harekete geçiren bu sorunların çözülememesi, Ekim ayında başlayan protestoların 2020 başlarında da sürmesine neden oldu.

Koronavirüs salgının yan etkisi, sokak eylemlerinin bir süreliğine askıya alınması oldu ancak alttan alta derinleşen işsizlik ve yoksulluk, eylemlere verilen aranın kısa sürmesini beraberinde getirdi.

Salgın nedeniyle evlerine çekilen Lübnanlılar sosyal ağlarda örgütlenmeye devam etti. Ekonomik ve siyasi reform talepleri Nisan ayında yeniden sokaklarda dillendirilmeye başladı.

21 Nisan tarihinde meclis toplantısının yapıldığı yerin önünde geniş katılımlı bir protesto düzenlendi ve eylemler diğer şehirlere yayıldı. Bankacılık sistemine dönük tepkiler nedeniyle bankamatikler hedef alındı. Gösterilere askerin müdahalesi sonucu bir protestocunun yaşamını yitirmesi, gerginliği bir üst seviyeye taşıdı.

Gıda krizi kapıda

Lübnan ekonomisindeki darboğaz, temel ihtiyaçların topluma sunulmasının önünde de yeni engeller çıkarıyor.

Koronavirüs salgını nedeniyle uygulanan kısıtlamaların Mayıs ayında hafifletilmesinin ardından, gıda fiyatlarında yüzde 100'e varan artışlar yaşandı.

Ocak ayında göreve gelen Başbakan Hassan Diab, ülkenin bir gıda krizinin eşiğinde olduğunu açıklayarak, yakında ekmek bulmanın bile zor olabileceği uyarısını yaptı.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli