AK Parti MKYK üyesi Karakaş: Bu seçimler bizim için bir Uhud Savaşı yenilgisi oldu

05-04-2024
AK Parti MKYK üyesi Prof. Dr. Ali Karakaş
AK Parti MKYK üyesi Prof. Dr. Ali Karakaş
Etiketler Prof. Dr. Ali Karakaş AK Parti MKYK üyesi 2024 Yerel Seçimler
A+ A-

AK Parti MKYK üyesi Prof. Dr. Ali Karakaş 31 Mart yerel seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede “Bu seçimler bizim için bir Uhud Savaşı yenilgisi oldu” yorumunda bulundu.

Karakaş 31 mart seçimlerini Uhud Savaşına benzeterek “AK Parti'ye gönül veren insanlar açısından ben bu seçimi şuna benzetiyorum; hatırlarsınız Müslümanlar Bedir Savaşı'nda büyük bir zafer kazanmışlardı ama akabinde bir de Uhud Savaşı yapıldı. Uhud savaşında müslümanlar ciddi bir kayıp yaşadılar, yani yenildiler ama bu yenilgi onlara daha büyük bir güç verdi. Şunu söylemek istiyorum; 22 yılda kazanılan 17 tane seçim bizim için bir nevi Bedir'deki zafer gibiydi. Ama 31 Mart 2024 seçimleri bizim için bir Uhud Savaşı'ndaki yenilgi gibi oldu” dedi.

“ AK Parti'nin 2002 ruhuna geri dönmesi lazım” diyen Karakaş, “ AK Parti'ye güç veren, AK Parti'yi seçen kitle varoşlardaki insanlardı, fakirlerdi, mağdurlardı, mazlumlardı. AK Parti'nin bu sese biraz daha kulak vermesinin gerekli olduğunu düşünüyorum” şeklinde değerlendirdi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Prof. Dr. Ali Karakaş Rûdaw TV’den Abdulselam Akıncı’nın sorularını yanıtladı.

Rûdaw: Seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ali Karakaş: Öncelikle tüm izleyicilerimizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Tüm İslam aleminin Kadir Gecesi'ni tebrik ediyorum, Cenab-ı Allah'tan hayırlara vesile olmasını diliyorum. Her seçimin kaybedeni de var, kazananı da. Bu işin tabiatında olan bir şey ama ben bu seçimi şuna benzetiyorum, Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'deki bir ayette şöyle buyuruyor; “Ve tilkel eyyamı nüdâvilüha beynannas”. Biz bugünleri insanlar arasında evrip çeviririz, bazen siz kazanırsınız bazen diğeri kazanır. AK Parti, AK Parti camiası ve AK Parti'ye gönül veren insanlar açısından ben bu seçimi şuna benzetiyorum; hatırlarsınız Müslümanlar Bedir Savaşı'nda büyük bir zafer kazanmışlardı ama akabinde bir de Uhud Savaşı yapıldı. Uhud savaşında müslümanlar ciddi bir kayıp yaşadılar, yani yenildiler ama bu yenilgi onlara daha büyük bir güç verdi. Şunu söylemek istiyorum; 22 yılda kazanılan 17 tane seçim bizim için bir nevi Bedir'deki zafer gibiydi. Ama 31 Mart 2024 seçimleri bizim için bir Uhud Savaşı'ndaki yenilgi gibi oldu. AK Parti camiası olarak her bir bireyinden tutun tüzel kişiliğe kadar her bir kardeşimiz bunu diyor, bir musibet bin nasihatten evladır. Böyle düşünüp nefis muhasebesi yapacağız.

Rûdaw: Seçimin sonuçları sizin açınızdan iyi miydi, kötü mü?

Ali Karakaş: Ben kayıp olarak görmüyorum bunu, tam tersine önümüzdeki seçimin zafer ayak seslerinin ipucu olarak görüyorum.

Rûdaw: Bu sonucu bekliyor muydunuz, sürpriz mi oldu?

Ali Karakaş: Oy kaybının olacağını bekliyorduk ama bu kadar olacağını beklemiyorduk doğrusu.

Rûdaw: Yani sizin için de şaşırtıcı oldu. Peki AK Parti'nin bu yüksek orandaki oy kaybını neye bağlıyorsunuz? Ekonomik gerekçeler, Gaze konusunda süren tartışmalar, AK Parti'nin eski kodlarından uzaklaşması, Kürtlerle ilişkisini kesmesi, MHP ile ittifak gibi bir çok parametreden bahsediliyor.

Ali Karakaş: Bir AK Parti 2002 öncesinden büyük bir enkazı devraldı. Ekonomik açıdan, inanç özgürlüğü, demokratikleşme, eğitim, sağlık açısından 2002’den sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğindeki bu siyasi oluşum Türkiye'ye gerçekten çağ atlattı. Mesela ben ben bir Zaza'yım, 2002’den önce kimse Kürt'üm diyemiyordu, kimse Zaza'yım diyemiyordu ama Sayın Cumhurbaşkanımızla beraber bunun önündeki bütün engeller kaldırıldı. Hatta hatırlıyorum Sayın Cumhurbaşkanımız başbakan olduğu zaman HDP temsilcileri “bu olağanüstü hali kaldırın başka bir şey istemiyoruz” dediler. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız bununla yetinmedi, olağanüstü hali zaten kaldırdı, Kürtçe dilini serbest bıraktı, Zaçayı serbest bıraktı, üniversitede Kürdoloji bölümlerini açtı, Kürtçe yayın hakkı getirdik, TRT Kurdi'yi açtı, Kürtçe'yle, eğitim öğretimle alakalı pek çok icraatlarda bulundu. İnanç özgürlüğü açısından da hakeza öyle, başörtüsü yasaktı, İmam Hatipler yasaktı, bunların önündeki yasakları kaldırdı.

Rûdaw: Son seçime dönelim, bunları muhakkak kendi aranızda tartışıyosunuzdur. Madde madde sıralarsanız AK Parti neden kaybetti?

Ali Karakaş: Türkiye'nin geneli açısından söyleyin bir defa hayat pahalılığı bir gerçek, bu hayat pahalılığın tabii ki nedenleri var. Türkiye büyük bir deprem yaşadı, Covid-19 salgını yaşadı, 15 Temmuz'u yaşadı, Ukrayna savaşını, Suriye savaşını yaşadı. Türkiye bütün bunların merkezinde olan bir ülke. Bütün bunlara rağmen AK Parti eğer bugün hâlâ dimdik ayakta durabiliyorsa, bu ülkeyi ayakta tutabiliyorsa yine bu Sayın Cumhurbaşkanımızın basireti ve büyük siyasi dahası sayesindedir. Yani birincisi Türkiye genelindeki hayat pahalılığı, ikincisi emeklilerle ilgili çok ciddi sıkıntılar var. Biz seçim çalışmaları yaptığımız zamanlar da 65 yaş üstü insanlar bu şikayetlerini dile getiriyolardı.

Rûdaw: Haklılar mı?

Ali Karakaş: Haklılar tabii ki, Sayın Cumhurbaşkanımız da haklı olduklarını söylüyor.

Rûdaw: Peki neden buna bir önlem alınmadı?

Ali Karakaş: Türkiye'nin bugün bir ekonomi politikası var, Sayın Cumhurbaşkanımız popüler davranmadı, çıkarcı davranmadı. Bu ekonomi politikasının gidişatına zarar verecek şekilde adım atmak istemedi. Üçüncüsü özellikle AK Parti'ye gönül veren inançlı seçmelilerin birçoğu Gazze meselesinden dolayı sandığa gitmedi.

Rûdaw: Buna tanık oldunuz mu?

Ali Karakaş: AK Parti aslında Gazze'yle ilgili çok büyük çalışmalar yaptı, görünen çalışmalar yaptı, görünmeyen çalışmalar yaptı. Bugün Gazze’ye yapılan yardımların sadece yüzde 23’ünü tek başına Türkiye karşılıyor. Tabii ki biz seçim çalışmaları esnasında bu tür şikayetlere şahit olduk. İnsanlar söylediler AK Parti niye Gazze'yle ilgili fiili bir takım çalışmalar yapmıyor diye. Örneğin şirketlerin İsrail ile ticari ilişkileri neden kesilmiyor. Devlet zaten ticaret yapmıyor İsrail'le, bu firmaların kendi bireysel tercihleri.

Rûdaw: Yine de yüzde 35 oranında oy almak ciddi bir kayıp oldu 22 yıldan sonra. AK Parti’ye oy veren seçmen bu oyu Recep Tayyip Erdoğan'a mı yoksa partiye mi verdi?

Ali Karakaş: Recep Tayyip Erdoğan gerçek bir lider, insanların çoğunun onun liderliğine oy verdiğini düşünüyorum. Yani kurumsal kimlikten daha ziyade onun şahsına oy verdiğini düşünüyorum. Ben böyle gördüm, Seçim esnasında da insanların çoğunun bu yönlü yaklaşımını gördük.

Rûdaw: Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimlerin hemen ardından bu sonuçlar üzerine ciddi şekilde eğileceklerini söyledi. Önümüzde bir 4 yıl var, 4 yıl sonra yeniden cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Toparlanmak için kaç ünite kan lazım ve kanı temin edebilecek misiniz?

Ali Karakaş: AK Parti'nin bundan sonraki seçimlerde tekrar eski gücüne kavuşması için AK Parti teşkilatlarında yer alan, en alttan en üste kademeye kadar her bir kardeşimizin nefis muhasebesi yapacağı konusu hiçbir şüphemiz yok. Öz eleştiri yapacağıncan hiçbir şüphemiz yok. Bununla ilgili bir takım çalışma yapacaklar. Eksiklerimiz, kusurlarımız, hatalarımız varsa bunları tespit edip  tedavi etme yönelik çalışmaları yapılacağız.

Rûdaw: Kusurlarınız nelerdi?

Ali Karakaş: Ben şöyle düşünüyorum bir defa AK Parti'nin 2002 ruhuna geri dönmesi lazım. AK Parti'ye güç veren, AK Parti'yi seçen kitle varoşlardaki insanlardı, fakirlerdi, mağdurlardı, mazlumlardı. AK Parti'nin bu sese biraz daha kulak vermesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. İkincisi AK Parti temsilcilerinin ilçelerden tutun en yukarıya kadar, vatandaşla daha çok hemhal olması lazım. Vatandaşla daha çok yakın temas kurması gerekiyor.

Rûdaw: AK Parti'nin MHP'yle olan ittifakı çok tartışılıyor. Seçimlerden sonra AK Parti ile MHP arasındaki ittifak konusunda yeni bir yol, yeni bir arayış tartışılıyor mu?

Ali Karakaş: Ben bu konu ile ilgili bir şey söyleyemem, bu parti büyüklerimizin vereceği bir karar, benim şu an bununla ilgili bir yorumda bulunmam çok doğru olmaz.

Rûdaw: Bir şey biliyorsunuz da mı söylemiyorsunuz?

Ali Karakaş: Emin olun ki bu konuda bir şey söyleyemem ve söylersem bu benim kişisel yorumun olur, doğru olmaz. Çünkü sonuçta bir Cumhur İttifakı var, bu itfakın bir ruhu var, belki bu ruh Türkiye'nin farklı bölgelerinde farklı şekilde gelişebilir, İstanbul'daki ittifak ruhu farklı olabilir, Diyarbakır’daki ittifak ruhu farklı olabilir, bunla ilgili belki bazı adımlar atılabilir.

Rûdaw: Kürtlerin AK Parti'ye teveccühünün azalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ali Karakaş: Hayır Kürtlerin AK Parti'ye teveccühü azalmış değil, ben azaldığını düşünmüyorum. Yani Diyarbakır ölçeğinde...

Rûdaw: Ama AK Parti'nin çok yüksek oranda oy aldığı şehirlerde düştü. Diyarbakır'da örneğin yüzde 17’ye düştü, bu ciddi bir rakam.

Ali Karakaş: Hayır yüzde 17’ye düştü de ama düşünün 2019 seçimlerinde HÜDA PAR yoktu, Yeniden Refah Partisi yoktu. Yani HÜDA PAR ile Yeniden Refah Partisi’nin aldığı oy oranı yüzde 11, bizde yüzde 17 aldık, üst üste eklediğiniz zaman kaç ediyor? Yüzde 28 ediyor. Bütün bu sıkıntılara rağmen biz Diyarbakır'da aslında yüzde 28 oy aldık, yani başarısız değiliz. Biz çok çalıştık. Asıl oy kaybının Türkiye'nin doğusundan çok batısında yaşandığını düşünüyorum. Bursa'ya bakın, Konya'ya bakın, diğer batı illerine bakın.

Rûdaw: Sizin için en sürpriz ve şaşırtıcı gelen sonuç hangi illerindi?

Ali Karakaş: Adıyaman ve Bursa.

Rûdaw: Neden?

Ali Karakaş: Çünkü çok ciddi bir oy kaybı yaşandı. Böyle bir oy kaybının yaşanması beklenmiyordu. Yani belki oy kaybı yaşanacağı bekleniyordu ama bu kadar beklenmiyordu.

Rûdaw: Aday tercihleri doğru muydu, yanlış mıydı?

Ali Karakaş: Aday belirlemede başarılıydık, adaylarımız gayet iyiydi.

Rûdaw: Bütün illerde de mi?

Ali Karakaş: Yani bazı illerde iyi olmayabilir ama genel anlamda iyiydi.

Rûdaw: Çok teşekkür ediyorum bu söyleşi için.

Ali Karakaş: Rica ederim.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli